Kendisine huzur verdiğini söylediği Emirgan"daki evinin kapılarını InStyle Home dergisine açan Esmersoy, “O kadar çok ev değiştirdim ki, sayısını unuttum. Buraya geleli de bir ay oldu. Küçücük bir yer ama bana yetiyor” dedi.

Burcu Esmersoy"un yoğun ve bir o kadar da stresli bir iş yaşamı var. Güzel spor spikeri, "huzuru bulduğum yer" dediği Emirgan"daki evinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı.

“O kadar çok ev değiştirdim ki, sayısını unuttum” diye gülerek söze başlıyor Burcu Esmersoy yeni taşındığı evin salonunda. Yemyeşil bir koru içinde yer alan bu daireye taşınalı bir ay olmuş. Koltukların minderlerini kabartıyor, bir yandan da anlatıyor: “Daha çok eksikler var ama yavaşça, keyfini çıkararak dekore etmek istiyorum burayı. Zaten küçücük ama bana yetiyor.”

Yoğun ve aynı zamanda çok stresli olabilen televizyonculuk hayatı içinde bu kadar dinç görünmeyi nasıl başardığını soruyoruz. Esmersoy, yıllardır yaptığı spora bağlıyor bunu: “Ekran önünde olunca, görüntünüze doğal olarak dikkat etmek zorundasınız. O yüzden sporu yıllardır hiç ihmal etmiyorum. Ayrıca düzenli cilt bakımı da yaptırıyorum.”

Hemen hemen her gün evine yakın olduğunu söylediği ıstinye Park"taki Hillside"a spor yapmaya gidiyormuş. “Oradan da Maslak"taki işime geçiyorum. Emirgan"a taşınmak hayatımı çok kolaylaştırdı. Evden işe artık sekiz dakikada varıyorum” diyor. Burayı bulma hikâyesini de biz sormadan o anlatmaya başlıyor keyifle:
“Bir arkadaşımın eşyalı evinde kiracı olarak yaşadım. Ama bir süre kendime ait olmayan eşyalarla dolu bir evde yaşamak istemediğimi fark ettim. Hemen ev aramaya başladım. Üç ay sürdü. Bu durumumu yakından bilen bir arkadaşımla güzel ve güneşli bir sonbahar günü Emirgan"dan küçük bir balıkçı teknesiyle Kandilli"deki Suna"nın Yeri"ne gittik. Keyifli bir yemek yiyip, bolca ev sohbeti yaptıktan sonra bu yakaya doğru dönüp "şurası var ya, hani şu diğerlerinden ayrı duran yer, oradan bir ev bulsam keşke. Ne güzel görünüyor" dedim. Arkadaşım da eskiden o gösterdiğim yerde oturuyormuş zaten. Onun "Çok güzel muhittir, gel bakalım" demesiyle oraya gidip, evlerin önünden arabayla yavaş yavaş geçtik. ışte o an buldum burayı! ıçeri girer girmez de daireye içim ısındı.”

90 m2"lik, iki oda, salon, mutfak ve banyodan oluşan bu kare şeklindeki daireye taşınması, evi tutmasından iki ay sonra gerçekleşiyor. Daire yıpranmış olduğundan, içini yenilemek zorunda kaldığını belirtiyor. Mutfak ve banyo baştan aşağıya değişmiş, parkeler cilalanmış, duvarlar badana ile tamamen beyaza boyatılmış. Dolapları olmadığından bir odayı da giyinme odası haline getirmeye karar vermiş.

İnternete girip "mutfak, banyo" yazdığını anlatıyor. “Karşıma beyaz mutfak ve banyo çıktı. Evde her şey beyaz olsun istedim” diyor gülerek. Karşısına ilk çıkan firmaya evdeki yenileme işlerini vermiş. “Hesaplı da fiyat çıkardılar. Fonksiyonelliği olan bir giyinme dolabım olmalıydı. Çünkü bu konularda çok titiz ve tertipliyim” diyor ve bizi giyinme odasına doğru götürüyor.
Yüksekte asılı duran kıyafetlerini hemen aşağıya indiriyor. Ayakkabıları, çantaları ve kemerleri için de bölmeler ekletmiş. “Sonuçtan o kadar çok memnun kaldım ki, mutfağı ve banyoyu da aynı firmaya yaptırmaya karar verdim” diyor.

HUGH GRANT İMZALI FOTOĞRAF BAŞKÖŞEDE

Esmersoy, yazın gelmesini iple çekiyor. Balkona bir oturma grubu bile koymuş şimdiden. “Yazın evdeysem, balkonda vakit geçirmek istiyorum, buranın kapısını da pek kapatmayacağım. Bu eve ilk geldiğimde denizden eve esen iyot kokusu beni büyülemişti” diyor.

Modern tarzda dekore edilen evde mimar Murat Akkuş"tan yardım almış: “Ev biraz karanlık olduğundan tüm duvarlar beyaza boyandı. Oturma grubu çok önemliydi benim için. O yüzden bu konularda fikrine güvendiğim Barbo Design"ın sahiplerinden tasarımcı arkadaşım Bora Özdemir"den çok fikir aldım. Tam istediğim gibi rahat kanepem olsun istedim. O da bana özel, içi kaz tüyü bir oturma grubu tasarladı buraya.”

Salon duvarına beyaz lake bir televizyon ünitesi yaptırmış. Hemen yanına salonu da ikiye ayıran, çift taraflı kullanabildiğini söylediği bir ahşap kütüphane ekletmiş. “Eskiden o kadar çok kitabım vardı ki, çoğunu hibe ettim” diyor. Daha beklediği fotoğraflar var. Mevcut olanları şimdilik penceresinin önüne dayamış. Böylece yerlerini kafasına estikçe değiştirebiliyormuş. Erkek arkadaşının hediyesi orijinal Hugh Grant imzalı fotoğrafı da salonda devamlı görebileceği bir köşeye koymuş. “Ona olan hayranlığımı herkes bilir. Ama Allah"tan kıskançlık yaratacak türden değil bu” diyor muzipçe gülerek.

Burcu"nun dolap düzeni
Tertipli dolabı ile dikkat çeken Burcu Esmersoy, InStyle Home okuyucularına dolap düzeni ile ilgili fikirler verdi.

RENK UYUMUNU YAKALAYIN
“Bluzlarınızı veya tişörtlerinizi renklerine göre düzenlemek, onları daha rahat görmenizi sağlar. Ayrıca jean"ler ve kumaş pantolonlar, kısa ve uzun elbiseler de ayrı durur dolapta. Onları da gece ve gündüz giyilebilecekler diye gruplarım.”

AHŞAP ASKI KULLANIN
“İlla ki ahşap askı diyorum. Ikea"dan ucuza ve kalitelisini bulmak mümkün.”

FİLMLERDEN İLHAM ALIN
“ıyi bir giyinme dolabı deyince aklıma "Sex and the City" filminde Mr. Big"in Carrie"ye evlilik hediyesi olarak yaptırdığı çift kapılı, yerleri beyaz halı kaplı dolap geliyor. Kıyafet ve ayakkabı kısımları ayrı ve iyi aydınlatılmış bu dolaptan siz de ilham alabilirsiniz.”

DOLABA DETOKS YAPIN
“En önemlisi, giymediklerinizi vermek. Yeterince yeriniz yoksa, jean"lerinizi rulo yapabilirsiniz. Kazaklarınızı ve montlarınızı kış bittiğinde kaldırmak da başka bir yöntem”

DOLABA LAVANTA KOYUN
“Dolabın farklı yerlerine lavanta keseleri atarım. Bu odaya ve kıyafetlere de siniyor. Ayrıca kıyafetleri havalandırmak da çok önemlidir.”