Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın geleneksel iş insanlarına benzemiyor. Şirketlerini satmak için kuruyor. Şirketlerin satılarak ölümsüzleşeceğine inanıyor. Hamdi Akın, Türkiye’nin büyümesi için de şirketlerin satılarak güçlenmesi hatta yabancılara satılmasının da önemli olduğu görüşünde. 90’lı yıllarda Ankaralı bir iş insanı olarak sivrildi. Çok sayıda işe imza attı Akın, o günlerden bugünlere... Okullar, lojmanlar, hastaneler derken havalimanları ve limanlarla anılır oldu. 2017 yılından bu yana 1.2 milyar dolarlık varlık satışı yapan Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın, hisselerini çocuklarına bıraktı, tamamen yeni işlere ve yeni yatırımlara odaklanmış durumda. Biz de Hamdi Akın’ın yeni gündemini ve yatırımlarını konuştuk.

Siz yaşı olmayan insanlardansınız. Hep yeni işlerin peşinde olan biri olarak tanıdık sizi. Akfen Holding hisselerini çocuklarınıza devrettiniz. Bu kararı nasıl aldınız?

En sağlıklısı bu. Elim ayağım tutarken bunu yapmak istedim. İkinci neslin bizim mentorluğumuzla işleri yürütmesinin daha doğru olduğuna inanıyorum.

Artık patron değil mentorsunuz.

Bunu çocuklarım da istediler. Bana da ‘başımızdan ayrılma’ dediler. Ben de mentorlük yapmayı istiyordum. Çünkü buna da ihtiyaç var. Vehbi Koç da hayattayken devretti Rahmi Koç’a şirketin yönetimini, Rahmi Koç da hayattayken Mustafa Koç’a devretmişti. Kalabalık ailelerde bu daha da önemli. Bunu başaramayan aileleri de görüyoruz. İşi kuran ve liderlik eden kişi ölünce sorunlar çıkabiliyor. Kendinden sonra gelecek olan kişiyi önceden seçmek gerekiyor. Biz hem kurumsalız hem de aile şirketiyiz. Bunu iyi devam ettirmek kolay değil. Ben destek vermeye devam ediyorum. Kendimi profesyonel gibi hissetmeye çalışıyorum.

60 GÜN TATİL YAPTIM

1.5 yıl içinde sizde ne değişti?

Kendime daha çok zaman ayırıyorum. Geçen yaz 60 gün hiç işe gelmedim. Hafta sonu kısa tatillere gidiyorum. Biraz kendi kafama göre işler uydurup uzaklaşabiliyorum. Bana haber vermeden iş yapmalarını sağlamış durumdayım. Bazen bu beni mutlu ediyor bazen de kızdırıyor. Sonuç iyi olursa güzel, kötü olursa da söyleniyorum ama güzel olan artık onlar sorumluluk aldılar. Çok farklı işler yapıyoruz. Büyük bir organizma bu. Yönetmek de kolay değil. 45 yıl oldu ben iş hayatına başlayalı. Benim de hatalarım oluyor hala.

90’lı yıllardan beri iş hayatında öncü işler yaptınız. Ankara’dan çıkmış bir iş insanısınız. Hep hayatınızda yeni işler oldu.

Biz emsali olmayan bir firmayız. Biz aset üretiyoruz, istihdam yaratıyoruz. Bence bir iş insanının itibarı yarattığı istihdamla ölçülür. Biz yapacağımız yatırımlarla birlikte ne kadar istihdam yaratacağımızı da söylüyoruz.

Bakır madeni işinizin büyüklüğünü yeni gördüm. Madenciliğe yeni girdiniz değil mi?

Bugüne kadar neden ‘madencilik’ yapmadığımı sorabilirsin. Şu anda yenilenebilir enerjiden sonra en büyük yatırımımız maden işi.

İlbak Holding ile ortaklık kurmuşsunuz...

Evet. Kastamonu Gökova’da işimiz. Geçen yıl üretime başladı. Madencilik yatırım maliyeti gerektiriyor. Bu maden dünyadaki ilk 5 tesisten biri. Ayrıca maden deyince klasik madencilik de akla gelmesin. Açık ocaklı madencilik yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük açık ocaklı madeniyiz.

Nasıl işleriniz? Nereye satıyorsunuz bakırı?

Hepsini ihraç ediyoruz. Şu günlerde sorun var çünkü Çin’e satıyorduk. Malum virüs etkisi oldu ama zaman içinde düzelir. Yatırımımız yüksek ancak geri dönüşü iyi olacak.

“Bu işi de büyütüp bir noktaya getiririz” diyorsunuz…

Zaten büyük. Biliyorsun, biz şirket alıp işler hale getirip satıyoruz. Bazen blok satış bazen devrederek satıyoruz. Bizim işimiz hisse ihracatı.



Çok farklı sektörlerde iş yaptınız, yapıyorsunuz. Bazı işleriniz sizle anılıyor. Siz hiç kurduğunuz işlerle duygusal bağ kurmaz mısınız? Bazı iş insanları şirketlerini çocukları gibi görüyor.

Hiç tutmadığım bir söz bu. Ben eskiden beri söylüyorum. Duygusal bağ nedir? İnsan kızını veriyor, kızı evlenip gidiyor. Yanlış anlaşılmasın ama böyle. Kızınız sizden ayrılıp başka aile kuruyor, soyadı bile değişiyor kızınızın. Hisse dediğin nedir, şirket nedir? Bu mantıktayım. Bunu anlatmak için kız çocuk örneğini veriyorum.

ŞİRKETE PARA YATIRAN ŞİRKETİ ÖLDÜRMEZ

“Uygun ortam geldiğinde şirketimi satar yeni işler kurarım” diyor, bunun da şirketlerin uzun vadede yaşaması için can suyu olduğunu düşünüyorsunuz.

Evet. Toplumun her kesiminde bu olmalı. Bir ülkenin zenginliği şirket sayısıyla ölçülür. Şirket kurdukça istihdam olur, kayıtlı ekonomi olur. Sağlıklı olan budur. Yeni gelen şirkete para verir, şirketi korur, büyütür. Para harcıyorsan ona bakarsın. Şirkete para yatıran şirketi öldürmez. Şirketin hisselerinin satılması ve el değiştirmesi çok değerlidir. Çok kıymetli bir iştir. Her el değiştirdiğinde kabuk değiştirir, kendini yeniler.

Türkiye ekonomisinde 2018-2019 zorlu geçti. 2020 beklentileriniz neler?

Yatırım ortamı giderek iyileşecek. 3 yıllık bir program açıklanmıştı. İlk 2 yıl beklenildiği gibi oldu. 2020’de biraz daha büyüme bekleniyor. 2021’den sonra kontrollü büyümenin geleceğini ve Türkiye’nin çıkışa geçeceğini düşünüyorum. Kötü gidişin sonuna gelindi. Herkes şapkasını önüne alıp yatırım planı yapmalı. Türkiye’nin şartları ve komşularıyla ilişkileri belirleyici oluyor. Suriye hep gündemimizde. Bermuda şeytan üçgeninin içindeyiz. Suriye’ye girildiği zaman çıkılmaz denilirdi, şimdi anlıyoruz ki burası dünyanın süper güçlerinin oyun alanı. Nasıl gelişeceğini tahmin edemiyoruz. İnşallah Türkiye buradan azami fayda ile çıkar. Burada savaşın durması bölgede Türkiye’yi yıldız yapar. Yatırım iklimi düzelir.

Sizin planlarınız neler yeni dönemde?

Ben ortaya çıkan fırsatları değerlendiririm. Hangi sektörde olacağıma piyasa karar verir. Hastane, maden, turizm, inşaat, turizm, enerji gibi farklı işlerdeyiz. Bundan sonra fırsatlara bakacağız. Hiç görmediğiniz bir alanda olabiliriz.

En büyük işiniz enerji işi mi?

Yenilenebilir enerjideki kapasitemiz 750 megavata geldi. 1000 megavata gelince halka arzı ya da blok satışı düşünüyoruz. Bakır madeni var. İDO işi var, maalesef talihsizlik oldu o işte. Ama ticaret hayatında bunlar oluyor.

Şehir hastaneleri yaptınız. Devam etmeyecek değil mi artık?

3 şehir hastanesi yaptık. Şehir hastaneleri yapılırsa devam ederiz.

e-ticaret işleri ilginizi çekmiyor mu?

Çok ilgimi çekiyor. Yeteri kadar anlayamama sorunum var. Bu yeni işleri yapanlarla jargon farkımız da var. Kolay kolay anlaşamıyor ve anlayamıyoruz. Bizim ikinci nesil bu işi daha iyi yapar diye düşünüyorum. Oradaki riskleri de tam bilemiyorum. Bir iki yatırım yapacağız dijital alanda.

TAV’LA BİR BAĞIM YOK

TAV sizinle anılıyordu. Artık TAV’la hiç ilginiz yok mu?

Tüm hisselerimi sattım. Artık bir bağım yok TAV’la. TAV’ı sattık Fransızlara. 40 bin çalışanı vardı TAV’ın. Fransızlar para verdi. Yatırım yaptılar. Bu çalışanlar Türk. Borsa İstanbul’a kayıtlı bir şirket. Vergisini Ankara’ya veriyor. Bu şirketlere iyi bakmamız lazım. Yarın Fransız Alman’a, Alman yine bir Türk’e satar hiç belli olmaz. Ama bu şirket 100-200 yıl yaşayacak. Ölümsüz şirketler yaratmak lazım. Bu da şirketlerin el değiştirmesiyle olur.

MİLYARLIK SATIŞLAR

Hamdi Akın, 2017’den bu yana 1.2 milyar dolarlık hisse satışı gerçekleşti. Mersin Limanı’nın yüzde 40 hissenin Avusturalyalı IFM Investors’a satışından 869 milyon dolar, TAV’da kalan yüzde 8.1 hissenin Aeroports de Paris  satışından 160 milyon dolar, Akfen Yenilenebilir Enerji’nin yüzde 33’lük hissesine karşılık EBRD ve IFC’den 200’er milyon dolar aldı.

8 MİLYAR TL’LİK YATIRIM PLANI

2018-2019’de 6 milyar 791 milyon TL yatırım 5 bin 523 kişiye istihdam sağlayan AKFEN’in 2020-2021’de de 8 milyar 32 milyon TL yatırım, 3 bin 380 kişiye istihdam planı var.

BÜYÜKDERE PROJESİ 10 YILDIR ÖNÜNDE

Hamdi Akın’ın toplantı masasının hemen yanında 10 yıldır Büyükdere projesi maketi var. Büyükdere Caddesi’ndeki Loft’u şirket merkezi olarak kullanan Akın, Büyükdere Caddesi trafiğinin yeraltına indirilmesini yıllardır savunuyor. Bunun için hazırlattığı proje de masasının yanında duruyor. Akın, “Bir gün belki gerçekleşir, bu kadar çok plazanın olduğu bir yerde müthiş bir yaşam alanı yaratılmış olunur, trafik de yer altından akar” diyor.

HAMDİ AKIN KİMDİR?

Hamdİ Akın anne tarafından Kayseri baba tarafından Bulgaristan göçmeni bir ailenin oğlu olarak İstanbul Fatih’te 1954’te doğdu. 6 yaşındayken babasının işleri nedeniyle Ankara’ya yerleştiler. Akın, Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde okudu. 1976 yılında su, kalorifer kazanı üreten bir şirket kurdu. Kazan üreterek başladığı iş hayatını inşaat malzemeleri ticaretiyle büyüttü. Şirketinin 10’uncu yılında inşaat, turizm ve ticaret hizmeti veren Akfen’i kurdu. Antalya Havalimanı inşaatı dönüm noktası oldu. Birçok büyük projeye imza attı. 1997’de TAV kurucularından oldu. 1999’da şirketlerini holding çatısı altında topladı. Havalimanları, doğalgaz projeleri, uzun süreli kiralamalar, farklı ortaklıklarla büyüdü. İDO’nun, Mersin Limanı’nın işletme hakkını aldı. Çok sayıda inşaat ve turizm projelerine imza attı. Akfen Holding olarak London School of Economics’de Çağdaş Türkiye Araştırmaları’nın kurucularından olan Akın, girişimciliğiyle örnek gösterilen bir iş insanı oldu. Çok sayıda ödülü olan, Fenerbahçeli kimliğiyle de tanınan Akın’ın 3 çocuğu var.

AKFEN 2020-2021 YATIRIM PLANI

2020 YILI

2020        Akfen Yenilenebilir Enerji projeleri          2 milyar 800 milyon TL

2020        Mersin Uluslararası Limanı (MIP)           506 milyon TL

2020        Tekirdağ Şehir Hastanesi                        980,5 milyon TL

2020        Bodrum Loft Projesi                                55,4 milyon TL

2020        Gökırmak Bakır Madeni Projesi              510 milyon TL

Toplam                                                                    4 milyar 852 milyon TL

2021 YILI

2021        Akfen Yenilenebilir Enerji projeleri           1 milyar 600 milyon TL

2021        Mersin Uluslararası Limanı (MIP)            1 milyar 46 milyon TL

2021        Gökırmak Bakır Madeni Projesi               534 milyon TL

Toplam                                                                     3 milyar 180 milyon TL

2020-2021 GENEL TOPLAM                                   8 milyar 32 milyon TL

 1) En son izlediği film Great Jack

 2) En son okuduğu kitap Amiral Cihat Yaycı’nın “Münhasır Ekonomik Bölge Sorular ve Cevaplar”.“Doğu Akdeniz’de olup biteni anlamadan önce kavramları doğru anlamak için Amiral Cihat Yaycı’nın bu kitabını mutlaka okumalısınız” diye düşünüyorum diyor Hamdi Akın.

 3) En çok etkilendiği şehir Londra. “Şehrin kendisi ve yaşayanları ile birlikte dünya şehri olması nedeniyle farklı bir nefes alındığını düşünüyorum. Ayrıca Endonezya’ya gittim, oradan da çok etkilendim.”

 4) Son yıllarda en çok her yıl olan yeniliklere yetişememek ve olanları anlamaya çalışmak, dijital dünyadaki gelişimle iş dünyasının nasıl birleşeceğini çözmenin heyecanını yaşıyorum.



HAMDİ AKIN İMZASININ NE ANLAMA GELDİĞİNİ BANKALAR BİLİR

TAV İnşaat’taki durum nedir? Borç yapılandırması aşamasındasınız. Ortaklar arasında sorun mu var?

2017’den beri, TAV’daki hisselerimi sıfırladığımdan beri TAV İnşaat’a hiç uğramadığımı, etkin ortak olmadığımı, imza yetkimin bulunmadığını, yönetim kurulunda olmadığımı tüm yönetim, çalışanlar ve bankalar biliyor. Dolayısıyla bu durumda etkisiz ortağım ve imza yetkim yok. Sera ve Tepe Grupları’nın TAV İnşaat’taki payları yüzde 40. Yönetimde onlar var. Biz yüzde 20’i paya sahibiz. O nedenle de masada oturmuyoruz. Bu söz konusu olan krediler benim etkisiz, azınlık ortağı olduğum, kefaletimin olmadığı şirkete verilmiştir. Yüzde 20 payımız olduğu için karar alma ve imza yetkimiz yok. İki büyük ortağın alacağı karara uyacağız ancak bir türlü anlaşma sağlayamadılar. Bildiğim kadarıyla da şu anda görüşmeleri devam ediyor.

Bankalarla görüşmelerde siz yok musunuz?

Ben ve şirketlerim 2005 yılından bu yana bankalardan 9.5-10 milyar dolar civarında kredi kullandı. Bunları da geri ödedik. Hamdi Akın imzasının ne anlama geldiğini bankalar iyi bilir. Ancak dediğim gibi bu krediler azınlık ortağı olduğum şirkete verildi.