Carlotta Gall imzalı haberde, "Ülkenin en büyük şehri ve ticari merkezi İstanbul için eşi benzeri görülmemiş mücadele, Erdoğan ve partisi için kaybın ne kadar derin bir yara açtığının altını çiziyor" denildi.

Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin başkent Ankara'nın yanı sıra Türkiye'nin güneyindeki önemli bazı endüstri kentlerini de kaybettiği hatırlatıldı haberde.

Muhalefetin, İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi talebini, Erdoğan'ın ve partisinin seçmenlerin iradesini hiçe sayma girişimi olarak yorumladığı kaydedilen yazıda, tartışmalı seçim bölgelerinde yapılan yeniden sayımlarda sonucun değişmediği hatırlatıldı.

'YSK BASKIYA KARŞI SAVUNMASIZ'

Yüksek Seçim Kurulu'nun Erdoğan'ın seçimlerin yenilenmesi çağrısını reddedeceğine ilişkin muhalefette bir umut olduğu belirtilen yazıda, "(YSK'nın) kararı, kurulun üyelerinin görevlerini Erdoğan'ın partisine borçlu oldukları ve baskıya karşı savunmasız oldukları şüphesini pekiştirdi" denildi.

YSK Başkanı ve üyelerinin görev sürelerinin AKP'nin verdiği yasa teklifiyle 2018'de bir yıl daha uzatılması nedeniyle kurumun bağımsızlığının muhalefet tarafından sorgulandığı belirtilen haberde, kararın 4'e karşı 7 oyla alındığı da kaydedildi.

Haberde, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Türkiye Araştırmaları Programı'nın direktörü olarak görev yapan Soner Çağaptay'ın yorumlarına da yer verildi.

"Türkiye'de ilk özgür ve adil seçimlerin yapıldığı 1950'den beri demokratik seçimlerin ilk kez bu kadar fazla tahribata uğradığını" belirten Çağaptay, "Bu Türkiye için üzücü bir gün" dedi.

Çağaptay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de şimdiye kadar bir seçimin kaybedeni seçim sonuçlarını tanımamazlık etmemişti. Bu karar, iktidar ve hükümetin demokratik seçimler yoluyla el değiştirmesine ilişkin, Türkiye'de on yıllar boyunca süren yoğun çabayla kazanılmış mutabakata şüphe düşürüyor."

'GÜÇ MÜCADELESİ YAŞANDI'

Karşı yaptırımı olması korkusuyla gazeteye isimlerini vermeden konuştukları belirtilen siyasi analistler, Erdoğan'ın İstanbul'daki seçimleri kaybetmesine çok kızdığını söylüyorlar.

Gazeteye konuşan başka bir kaynağa göre ise, AKP'nin adayı Binali Yıldırım, seçimlerde yenilgiyi kabul etmeye hazırdı, ancak "muhtemelen Erdoğan tarafından" son dakikada durdurularak seçimleri kazandığını ilan etmesi istendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaman zaman yenilgiyi kabul etmeye hazır göründüğü belirtilen yazıda, seçim gecesi ve takip eden günlerde kapalı kapılar ardında "İstanbul'u bırakmamaya kararlı hırslı, şahin bir yakın çevreyle, daha eski isimlerden oluşan ve şehrin kaybedildiğinin kabul edilmesi tavsiyesini veren geniş bir çevre arasında bir güç mücadelesi yaşandığı" da kaydedildi.

Ardından 31 Mart seçimlerinden bugüne kadar sandıklardaki yeniden sayım süreci aktarılan haberde, iki aday arasındaki farkın yavaş yavaş kapandığı kaydedildi ve Erdoğan'ın şu sözlerine yer verildi:

"Ortada bir şaibe, yolsuzluk var ve bu yolsuzluğun, şaibenin ortadan kaldırılması hem Yüksek Seçim Kurulunu aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir."