Yaşanan sıkıntılı süreci atlatmak için önce Yönetim Kuruluyla toplandıklarını, Çarşamba günü de; Büyükelçiler, DEİK İş Konseyi Başkanları ve TİM İhracatçı Birlik Başkanları'yla bir araya gelerek süreci değerlendireceklerini ve bu istişarelerin devam edeceğini ifade eden Olpak, ticari diplomasinin tüm enstrümanlarını kullanacaklarını belirtti ve açıklamasında şunları kaydetti;

"Dün, zor bir haftaya, umut ve kararlılıkla başladık. Finansal piyasalarda yaşanan ve makroekonomik temellerimizi hiç yansıtmayan gelişmeler, tablonun daha net anlaşılmasını sağladı. Uluslararası piyasalar açılmadan yaşanan bu gelişmelerin, ekonomimiz üzerinde olumsuz etkileri olacak, ama kalıcı hasara dönüşebilecek yıkıcı etkisi olmayacaktır. 

Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak tarafından açıklanan ‘'Yeni Ekonomi Yaklaşımı" kararlı bir yol haritası ortaya koymuştu. Pazar gecesi itibariyle ekonomimize karşı başlatılan ikincil atağa karşı, ekonomi yönetimi ile finans sektörünün koordineli bir süreç yönettiğini görmek, iş dünyasının güvenini artırdı. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, ekonomi yönetimimiz, Merkez Bankası, BDDK ve SPK'nın attığı yerinde adımlarla, bu olumsuzlukları aşacak bir yol haritası hızla uygulamaya konulması son derece önemli. Ekonomi yönetimimizin, sadece orta vadede değil kısa vade için de aksiyon planının hazır olduğunu ve hemen uygulamaya koyduğunu görmek piyasaların güvenini arttırdı. Reel sektör olarak, finansal piyasaların istikrarı için atılan her adımı destekliyoruz. Aynı kararlı adımların, reel sektör için de hızla uygulamaya konulması, önümüzdeki süreçteki önemli önceliklerimizdendir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bu alanda başlattığı adımı memnuniyetle karşılıyoruz.

Türkiye, daha ağır yapısal sorunlarla karşı kaşıya olduğu 1994, 2001 dönemlerini ve 2008 dünya ekonomik krizinin etkilerini başarılı bir şekilde atlatabilmiş güçlü bir ülke. Biz, o dönemleri, piyasaların içinde bilfiil yaşamış nesilleriz. Bugün yaşadığımız, temelinde yapısal bir sorundan kaynaklanmayan, ancak sonuçları itibarıyla piyasalarımıza zarar veren bir gelişme. 

Ekonomimizi güvenle geleceğe taşıyacak enstrümanlara sahip ve hareket kabiliyeti yüksek bir ülke olarak, milletimizle birlikte bu durumu da en az hasarla atlatacağımıza gönülden inanıyoruz. 

Bu süreçte hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Vatandaşımızın endişelerini de anlıyoruz. Onlardan beklentimiz, panik havası içine girmemeleri, dedikodu kanallarından gelen haberlere itibar etmemeleri, biraz sabredip, yetkililerin yapacağı açıklamalarla hareket etmeleridir. Nitekim ekonomi yönetimimiz ve Cumhurbaşkanımız, dedikodu ve manipülasyonlara karşı, döviz ve banka mevduatlarıyla ilgili gerekli net açıklamaları yaptı.

DEİK olarak, Yönetim Kurulumuz ile birlikte yaptığımız toplantımızda; yönetim kurulumuz ve tüm dünyaya yayılmış 144 iş konseyimiz aracılığıyla, ticari diplomasinin tüm unsurlarını en etkili şekilde kullanmak için bir yol haritası ortaya koyduk.

Çarşamba günü de, Ticaret Bakanımız ve Dışişleri Bakanımızla birlikte, Büyükelçilerimiz, DEİK İş Konseyi Başkanlarımız ve TİM İhracatçı Birlik Başkanlarımızla bir araya getirerek süreci detaylarıyla değerlendirip, atılacak ilave adımları belirleyeceğiz. 

Bu zor süreçte; mali disiplin, serbest piyasa kuralları, mali kurulların sağlıklı işleyişi, enflasyonla mücadele, üretim ve ihracatın aksatılmadan sürdürülmesi ve milletimizin inancı, sorunların çözümü için en önemli reçete olacaktır. Bizler de iş insanları olarak, bu konularda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız."