CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısından sonra konuşan Öztrak ülke gündeminde öne çıkan konuları ele aldıklarını belirtti.

‘Üçüncü çeyrekteki büyüme kalıcı değil’

Öztrak, 2020 yılının üçüncü çeyreğine ait büyüme rakamlarının açıklandığını hatırlattı. Bir önceki üç ayda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,9 daralan ekonominin, yılın üçüncü üç ayında yüzde 6,7 büyüdüğünü aktaran CHP sözcüsü, bunu sevinçle karşıladıklarını söyledi.

Üçüncü çeyrek büyümesinin kalıcı bir toparlanmayı yansıttığını söylemenin henüz erken olduğunu aktaran Öztrak, ‘Türkiye ekonomisinin, dünyadan farklı olarak, son iki yıldır büyümediğini’ söyledi.

Öztrak, tüm dünyanın, salgın döneminde vatandaşlarına doğrudan gelir desteği ve hibe, Türkiye hükümetinin ise ‘faiziyle borç’ verdiğini kaydetti.

Bu büyümeye rağmen, gerçek işsizlerin sayısının bu dönemde yaklaşık 2,7 milyon kişi arttığını, iş başında olmayanlar dahil işsizlerin sayısının 12 milyon 654 bin kişiye ulaştığını söyleyen sözcü, şöyle devam etti: “Bu büyümeye bakıp, işsiz sayısının dünya üzerindeki 120 ülkenin nüfusunu aştığı bir ekonomide kalkınmadan, refah artışından bahsetmek mümkün değil. Türkiye’nin hızla iş ve istihdam yaratan, nitelikli bir büyüme patikasına dönmesi gerekiyor. Ancak tek adam vesayet rejiminde, son 2,5 yılda yaşananlar, ülkede güveni yerle bir etmiş vaziyette. Güven olmayınca millete iş, aş verecek nitelikli bir büyüme de ufukta görünmüyor.”

Başka ülkelerin varlık fonlarını ve bugün elde ettikleri gelirleri, çocuklarına, torunlarına aktarmak için kurduğunu dile getiren Öztrak, hükümetin ‘halka ait 177 milyar liralık varlığı fona devrettiğini’ söyledi.

‘Vaka sayısı 20 binin üzerine hangi tarihlerde çıktı?‘
Esnafın salgın nedeniyle zorda olduğunu dile getiren Faik Öztrak, hükümetin ‘esnafa gereken desteği vermediğini, bakamadığını’ belirtti. Öztrak, çiftçinin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borcunun faizsiz yapılandırılmasını istedi.

Salgında yoksul ve desteğe muhtaç vatandaşların da kaderine terk edildiğini kaydeden genel başkan yardımcısı, CHP’li belediyelerin zor durumdaki yoksul vatandaşlara ve esnafa destek verdiğini vurguladı.

Bir hafta önce salgının gerçek vaka sayılarının açıklandığını hatırlatan CHP sözcüsü, “30 bine ulaşan vaka sayısıyla, Avrupa’da en kötü durumdaki ülkeyiz. Dünyada da en çok vaka görülen ilk 3 ülkeden biriyiz.” dedi.

Öztrak, gerçek vaka sayılarının yakın zamana kadar açıklanmadığını, bu durumun sorumluluğunun Bilim Kuruluna yıkılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Bilim Kurulunu salgının ulaştığı boyutlara ilişkin sessiz kalmamaları yönünde defalarca uyardıklarını hatırlatan CHP sözcüsü, ‘Bilim Kurulu, bugüne kadar ne için toplandı, ne için karar verdi?’ sorusunu yöneltti.

Faik Öztrak, Sağlık Bakanının gerçek vaka sayılarını geriye doğru açıklayacağını söylediğini anımsatarak şunları söyledi: “Bu sayılar hala ortada yok. Ülkemizde vaka sayısı 10 binin, 15 binin, 20 binin üzerine hangi tarihlerde çıktı? Kritik vaka sayısı eşikleri aşılırken, hangi tedbirler alındı?”

Hastanelerde yer kalmadığını, yoğun bakım ünitelerinin dolup taştığını anlatan ana muhalefet partisi sözcüsü şöyle devam etti: “Dokuz aydır millete yalan üstüne yalan söylediler. Binlerce vatandaşımızın hayatını yitirdiği bu salgında, vaka sayılarını ve salgındaki gerçek tabloyu gizleyerek, gerekli önlemlerin alınmasını engelleyen, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sarayın kibirlisi, bu tablonun esas sorumlusudur. İstifa etmelidir. Bu öyle, ‘pardon’, ‘millet beni affetsin’ denerek geçiştirilemez.”

Ankara’nın Çubuk ilçesinde yaşanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Çubuk’ta tam bir yıl önce, Genel Başkanımıza karşı yapılan linç girişiminin bugün ilk duruşması başladı. Ana muhalefet liderine linç girişiminde bulunuluyor, ilk duruşma, üzerinden bir yıl geçtikten sonra yapılıyor. Ortada hala hiçbir şey yok. Bu arada, o günlerde Parti Sözcüsünün ‘ihraç ettik’ dediği ama üyeliği hala devam eden saldırgana sahip çıkmak üzere, bugünkü duruşmada saraya yakın avukatların salonda olduğunu da duyuyoruz.”

Asgari ücretin ne kadar olması gerektiğine ilişkin bir soru üzerine Öztrak, Avrupa’daki en düşük asgari ücretin Türkiye’de olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Kasım ayında dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 517, yoksulluk sınırı 8 bin 198 lira. Asgari ücreti geçen yılki seviyesi olan 392 dolarda tutmak için asgari ücret bugün en az 3 bin 100 lira olmalı.”