Sosyal güvenlik mevzuatı, prim eksiği bulunan sigortalılara, bazı durumlarda borçlanma hakkı tanıyor. En yaygın borçlanma askerlik için yapılıyor. 2008 yılından sonra uygulamaya konulan doğum borçlanması da kadın sigortalılar için kurtarıcı olmaya başladı. Yurt dışı borçlanmada ise şartlar ağırlaştırıldı.

Birden fazla statüde çalışanlar için prim borçlanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, borçlanmayı ne zaman yapacaklarıdır. Yasaya göre, borçlanma hangi statüde çalışırken yapılıyorsa, ödenen prim günleri o statüdeki çalışmalara eklenir. Örneğin, 1995-2000 arası SSK’lı, 2005-2017 arası BAĞ-KUR’lu, 2017’den sonra da tekrar SSK’lı çalışmaya başlayan bir kadın sigortalı 1998’de doğan çocuğu için doğum borçlanmasını 2017 yılında yapmış olsaydı, borçlandığı günler BAĞ-KUR sürelerine eklenecekti. Aynı kişi borçlanmayı bugün yaparsa, borçlandığı günler SSK sürelerine eklenecek. Böylece, son 7 yıl içinde SSK statüsünde çalıştığı günlerin sayısını artıracak ve BAĞ-KUR yerine SSK’dan emekli olabilecek.



BORÇLANMAYI ÇALIŞIRKEN YAPIN

Borçlanma için yapılan ödemeleri gelir vergisinden indirme hakkı bulunuyor. Ancak, gerek kamuda, gerek özel sektörde çalışanların vergi indiriminden yararlanabilmesi için borçlanmanın çalışırken yapılması gerekiyor. İşten ayrıldıktan sonra yapılan borçlanmalarda vergi indiriminden yararlanmak mümkün değil.

HANGİ AYLARDA BORÇLANMALI?

Borçlanma primleri asgari ücrete göre belirleniyor. Asgari ücret önceden ocak ve temmuz aylarında artarken, bir süredir yıllık belirleniyor. Her yıl ocak ayında artırılıyor. Ocak ayında artırılan asgari ücret enflasyon dolayısıyla ilerleyen aylarda aşınıyor. Dolayısıyla, hem bu aşınmadan faydalanmak hem de ertesi yılın prim artışından etkilenmemek için borçlanmanın ekim-aralık aylarında yapılması avantaj sağlar.

PRİM EKSİĞİNİZ YOKSA BORÇLANMAYIN



Borçlanma, prim eksiğini tamamlama konusunda önemli bir hak. Ancak böyle bir hak var diye ille de borçlanma yapmak gerekmiyor. Eksik prim günü bulunmadığı halde emekli aylığını yükseltmek amacıyla borçlanmak, herkese aynı faydayı sağlamıyor. Bazen, borçlanmanın maliyeti getirisinden daha fazla olabiliyor. Özellikle, 2000 öncesi çalışma süresi fazla olanların, prim günleri eksik değil ise 2008 sonrası doğan çocukları için borçlanma yapmaları doğru değil.

KAMUDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN AVANTAJI

Kamuda çalışan işçiler askerlik borçlanması yaptıklarında, borçlandıkları süreler hizmetlerine ekleniyor. 18 ay askerlik borçlanması yaptıklarında, bu süreler, emeklilikte kıdem tazminatı alabilecekleri sürelere eklenir.

DOĞUM BORÇLANMASINDA 2000 ÖNCESİ AVANTAJLI

SSK (4/a), Emekli Sandığı (4/c) veya BAĞ-KUR’lu (4/b) kadınlar, ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile doğum yaptıktan sonra iki yıla kadar çalışmadıkları süreler için Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) borçlanma yapabiliyor. Üç çocuk için toplam 6 yıla kadar doğum borçlanması yapılabiliyor. 4/a’lı ve 4/c’li çalışanların, çocukları ilkokula başlayıncaya kadar yarım gün çalışma hakkı bulunuyor. İsterlerse, çalışmadıkları yarım günlük süreler için borçlanma yapabiliyorlar.



Doğum borçlanması yapan işçi ve BAĞ-KUR’lular, 2019 yılı için günlük en düşük 27.29 lira prim ödüyorlar. Bir çocuk için iki yıl borçlanan kadın sigortalı 19 bin 648 lira prim ödüyor. Bu rakam iki çocukta 39 bin 300 liraya, üç çocukta ise 58 bin 950 liraya kadar çıkıyor. Memurlar ise borçlanma primini derece ve kademelerine göre ödüyor.

Doğum borçlanması, sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra doğan ve hayatta kalan çocuklar için yapılabiliyor.

Emekli aylığı bağlanırken, 2000 öncesi, 2000-2008 Eylül arası ve 2008 Ekim sonrası olmak üzere üç farklı dönem üzerinden hesaplama yapılıyor. Emekli aylığı bakımından 2000 öncesi, en avantajlı dönemi oluşturuyor. En dezavantajlı dönem ise 2008 sonrası.

Birden fazla çocuk için borçlanma hakkı bulunanlar, varsa, 2000 yılından önce doğan çocukları için borçlanmayı tercih etmeli.

İŞE GİRMEDEN ASKERE GİTMİŞ OLANLAR DİKKAT

En yaygın borçlanmayı erkek sigortalıların askerlikte geçen süreleri için yaptığı borçlanma oluşturuyor. Sigortalı olarak bir işte çalışmaya başladıktan sonra askere gidenlerin yapacağı borçlanma, sadece prim gününü artırır. Bu nedenle, işe girdikten sonra askerlik yapanlar, prim günleri eksik değilse borçlanma yapmalarına gerek yok.



Askerliğini işe girmeden önce yapanlar ise normalden daha erken emekli olup olamayacaklarını araştırmalı. Sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmadan önce askere gitmiş olanlar askerlik borçlanması yaptıklarında, sigorta başlangıç tarihleri, borçlanma yaptıkları gün sayısı kadar geriye gider. Böylece, emeklilik yaşları düşebilir.

Ancak, bu herkes için geçerli olmayabilir. Bazı kişiler için bir günlük askerlik borçlanması emeklilik yaşını iki yıl öne çekebilirken, bazı kişilerin 18 aylık borçlanması emeklilik yaşını değiştirmeyebilir.  

Örneğin, 9 Eylül 1999 tarihinde sigortalı çalışmaya başlamış kişi, 1996-1997 yıllarında askerlik yapmışsa, 1 günlük borçlanma sayesinde emeklilik yaşını 60’dan 58’e düşürebilir. Buna karşılık, aynı kişi 1999’da değil de 9 Eylül 2001 tarihinde sigortalı çalışmaya başlamışsa, 540 günlük askerlik süresinin tamamını borçlansa bile emeklilik yaşı değişmez.

GURBETÇİLERİN BORÇLANMA MALİYETLERİ ZORLAŞTI

En fazla borçlanmalardan birini de yurt dışı borçlanmalar oluşturuyor. Gurbetçiler, Türk vatandaşlığında geçen 18 yaşından sonraki süreleri borçlanarak Türkiye’de emekli aylığı bağlatabiliyor.



Bu yıl yapılan yasa değişikliği uyarınca, yurt dışı borçlanmasında prim bedeli yüzde 40 oranında artırıldı. Daha önce 27.29 lira olan 1 günlük borçlanma için ödenen prim bedeli, 38.37 liraya çıkartıldı. Türkiye’de SSK kapsamında çalışması bulunanlar daha önce yurt dışı borçlanması yaptıklarında, daha az prim günüyle emekli olabiliyordu. Bundan sonra yapılan yurt dışı borçlanmalar 4/b statüsünde değerlendirilecek. Dolayısıyla hem daha yüksek maliyetle, hem de daha fazla süreyle prim ödeyecekler.

Yapılan bu değişiklikler sonrası, gurbetçiler topluca ödedikleri primi emekli aylığı olarak ortalama 11 yılda telafi edebilecekler. Topluca ödenen paranın alternatif getirisi de dikkate alınarak, borçlanmanın ona göre yapılması gerekir.

HANGİ DURUMDA EMEKLİLİK BORÇLANMASI YAPILABİLİR?

- Ücretsiz doğum veya analık izni süreleri,

- İşçi, memur ve BAĞ-KUR kapsamındaki sigortalı kadınların, üç çocuğa kadar olmak üzere, her çocuk için çalışmadıkları iki yıllık süreleri,

- Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen süreler,

- Kamu görevlilerinin personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,

- Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirilen normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,



- Sigortalı olmaksızın yapılan avukatlık staj süreleri,

- Sigortalıların beraatla sonuçlanan tutukluluk veya gözaltı süreleri,

- Grev ve lokavtta geçen süreler,

- Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,

- Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,

- 13 Şubat 2011 tarihinden sonra, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile ayda 30 günden az çalışan sigortalıların, ilgili aylardaki eksik süreleri,

- Sigortalı olmaksızın, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun’a göre yurt dışına gönderilenlerin, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim süreleri,

- Yurt dışı borçlanması.