ECB'nin yıllık değerlendirmesinden geçen bankalardan çoğu faizlerin dünya genelinde çok düşük seyrettiği mevcut halde para kazanmakta zorlanıyorlar. Şube maliyetleriyle de boğuşan bankalar ve para aklama skandallarıyla da karşı karşıya bulunuyorlar.

Euro bölgesinde bankacılık denetleme görevini yürüten ECB asgari sermaye yeterlilik oranı ve bağlayıcı olmayan "tavsiye edilen" sermaye eşiğinde değişime gitmedi ve sırasıyla ortalama %2.1 ve %1.5 oranında sabit tuttu.

Geçen değerlendirmede sadece bir banka tavsiye edilen sermaye yeterlilik oranını tutturamazken, bu yıl altı banka bu eşiğin altında kaldı. Bu bankaların müfettişler tarafından getirilecek yeni kısıtlamalara maruz kalmamaları için Seviye 1 çekirdek sermaye oranlarını (Core Equity Tier 1 ratio - CET1) artırmaları gerekiyor.

ECB'nin açıklamasında, "Değerlendirmeye dahil edilen 109 bankadan altısının CET1 seviyeleri İkinci Yapısal Blok (Pillar 2) hedeflemesinin altında kaldı" denildi.

ECB açıklamasının devamında, "2019'un son çeyreğinde yeterli tedbir almamış olan bankaların düzeltici işlemleri net bir zaman çizelgesi içinde gerçekleştirmeleri talep edilmiştir" denildi.

ECB'nin baş müfettişi Andrea Enria incelemenin sonuçlarından genel anlamda tatmin olduğunu ifade ederken, muhtemelen Letonya ve Malta'daki para aklama vakalarına atıfta bulunarak, bankaların çalışma modelleri, iç yönetimleri ve operasyonel riskleri konusundaki endişelerini dile getirdi.

ECB ilk kez her bankadan istediği sermaye yeterlilik oranını detaylı bir şekilde yayınladı. Henüz tam teftişe girmemiş veya bunun için onay vermemiş bazı bankalar ise listede yer almadı.

Listede yer almayan şirketler arasında Volkswagen'in finansal kiralama kolu ve bazı yatırım bankalarının Brexit nedeniyle Londra'yı terk ederek euro bölgesine taşınan iştirakleri de var.