Ecem Tuğlan 25 yaşında İzmirli bir genç. Ege Üniversitesi Felsefe mezunu. Doğa dostu robotlar yapan Fenom Robotics’in kurucularından. Ecem, 2016 yılında ‘Androidler elektrikli deja-vu yaşarlar mı?’ adlı bir makale yazdı ve bunu NASA’ya gönderdi. Makale, 31 yıl NASA Kenndy Space Center’da baş mühendis olarak çalışmış, hala NASA Solar Sistemler Direktörü olan Rava Margasahayam tarafından değerlendirildi ve Tuğlan, NASA tarafından dünyanın sayılı robopsikologlarından biri olarak gösterildi. Tuğlan, şu dönemde hologram oynatan doğa dostu robotlar üzerine çalışırken, bir yandan NASA kitaplığından çıkacak bir kitap için Ravi Margasahayam’la çalışıyor. Ayrıca İsveçli iş insanı Valdi Ivancic’le bilim dünyasının sosyal medyası olması planlanan bir platform için çalışıyor. Ecem Tuğlan’ın hikayesini, hayallerini ve hedeflerini konuştuk.

Öncelikle tebrik ederim. Nerelerde okudun, nasıl bir ailede büyüdün? Nasıl bir çocukluk geçirdin?

İzmirliyim. Annem ve babam çalıştığı için daha çok dedemle zaman geçirirdim. Dedem Yunanistan göçmeni. Yunanca, Pomakça ve İngilizce konuşuyordu. Bana da hep İngilizce ve Yunanca kelimeler öğretirdi. 4-5 yaşında okumayı öğrendim.

AİLEM DE BENİ DESTEKLEDİ

Felsefe okumuşsun. Bu seçimi nasıl yaptın?

Ege Üniversitesi- Felsefe Bölümü’nde okudum. Daha sonra da İzmir Ekonomi Üniversitesi- Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler’de yüksek lisans yaptım. Her zaman zihin ve beyin konuları beni cezbetmiştir. Küçük yaştan itibaren yapay zeka ve nöroloji alanına meraklıydım. Zihin ve beyin konuları daima ilgimi çeken bir nevi harikalar diyarıydı benim için. Üniversitede felsefe bölümü okumaya ve nörofelsefe ve yapay zeka felsefesi alanında çalışmaya karar verdim. Psikoloji değil de felsefe seçmemin en büyük sebebi, felsefenin özgür ve sınır tanımayan doğasıydı. Ailem de beni bu yolda daima destekledi. Annem, benim kitaplarımı benden önce okur ve sorabileceğim sorular için not çıkarırdı. Babam da aynı şekilde, gittiği her yerden, okumayı sevdiğim için bana kitap hediye alırdı.

Sen de sınır koymamış, kendini geliştirmek için çabalamış, sonuçta da NASA’ya ulaşmışsın. Bu nasıl oldu?

Kendini gelistirmek, araştırmak ve asla öğrenmeyi bırakmamak çok önemli. Yeniliklere açık olmak, yeni kapılar açmanın altın anahtarı bence. Ben uzun süre düşündüğüm, kafa yorduğum konuları yazdım. Araştırdım, gözlemledim. Yazdıklarım da doğru adrese ulaştı. 3 yıl önce NASA tarafından tanınan bir robopsikolog oldum.

YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM

Şimdi neler yapıyorsun?

Şu an Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisans yapıyorum. Ayrıca dünyanın ilk hologram oynatan ve doğa dostu robotlarını ürettiğimiz Fenom Robotics’in kurucu ortağıyım. İsveçli iş insanı Valdi Ivancic ile akademinin sosyal medyası diyebilecegimiz The Mecademi adlı bir proje yapıyoruz. Dr. Ravi ile de çalışmalarıma devam ediyorum, şu anda birlikte Nasa’nın kitaplığından çıkacak bir kitap yazıyoruz. Projelerimiz icin Skype’da bazen saatler süren ikili ya da grup görüşmeleri yapıyoruz.

Bundan sonrasında neler yapmak istiyorsun?

Üniversitelerde robopsikoloji ve nörofelsefe dersleri vermek istiyorum. Varolan ders programlarından ayrı olarak daha interdisipliner konulara ağırlık verilecek dersler olarak hazırlamak istiyorum içeriklerini. Herkesin, çılgınca fikirlerini akademinin bazen katı denilebilecek ortamında özgürce sunabilmesi ne güzel olurdu. Uzun vadede ise robopsikoloji bölümü kurmak gibi bir hayalim var.

NASA tarafından kabul edilen bir robopsikolog olmak hayatında yeni kapılar da açtı mı?

NASA tarafından onaylanan dünyanın sayılı robopsikologlarındanım. İngiltere’de Women in Tech (teknolojideki kadınlar) ödülüne aday gösterildim. İtalya’da 63 yıldır düzenlenen Zecchino D’oro adlı çocuk şarkı yarışmasında ‘Chi Lo Dice Che’ ve ‘Non Capisci Un Tubo’  şarkılarında benden esinlenerek oluşturdukları animasyon karakterlere robot inşa eden bir biliminsanı olarak yer verdiler.

ROKET VE ASTRONOT GÖNDEREN BİR MÜHENDİS

Ecem Tuğlan’ın birlikte çalıştığı Dr. Ravi Margasahayam, NASA Kennedy Space Center’da baş mühendis olarak (rocket launch engineer) 31 yıl çalışmış ve Space Shuttle, Atlas, Delta, Titan, X-33, EELV, HLLV, STARDUST, ARES 1-X ve ISS’e pek çok astronot ve roket göndermiş bir mühendis. Halen NASA’da Solar Sistemler Direktörü. Aynı zamanda diplomatik pasaportlu bir eğitmen, pek çok ülkede gelecekle ilgili seminerler veriyor.

İLK OLARAK ASİMOV’UN KİTABINDA GEÇTİ

Robopsikologluk, robot-robot, insan-robot etkileşimini inceleyen bir dal olarak görülüyor. İlk olarak Isaac Asimov’un “Ben Robot” adlı kitabında geçen bir terimdi. 2 farklı robot aynı anda aynı şeye farklı tepki verebilir mi? İnsanlarla robotların arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, insanların robotlara karşı davranışlarının incelenmesini içeren bir yeni alan robopsikoloji.