Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doga Sevenler Derneği (EKODOSD) Kuşadası Körfezi"ndeki kirliliği araştırdı. Su altında gerçekleştirilen çalışma sırasında ortaya son derece düşündürücü görüntüler çıktı.
Kuşadası Körfezi"nde sualtı gerçekleştirilen araştırma ile ilgili olarak bir açıklama yapan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “İhtiyacımız olan oksijenin yüzde 70"ini bize sağlayan, kıyılarına kentlerimizi kurduğumuz, balıklarından faydalandığımız, üzerinde gemilerle, yatlarla gittiğimiz, serinlemek için yüzdüğümüz yaşamın kaynağı denizlerimizi koruyabiliyor muyuz. Denizinin üzerinde limanı var diye dünyanın en büyük kruvaziyer gemilerinin yanaştığı, dünyadaki bir çok ülkeden denizinde yüzmek için geldiği Kuşadası denizlerini maalesef koruyamıyoruz” dedi.
Dernek olarak her yıl Kuşadası kıyılarında su altı temizliği çalışma yaptıklarına dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “ Derneğimiz Ekodosd her yıl Kuşadası kıyılarında sualtı temizliği gerçekleştirmekte ve insan kaynaklı olarak denize atılan birçok maddeyi su yüzüne çıkararak, çevre mesajı vermektedir. Daha sonra yapılan bu etkinlikteki kirliğin nedenlerini, kimlerden kaynaklandığını ve çözüm önerilerini bir rapor şekliyle ilgili kurumlara bildirmektedir. Derneğimizin denetim kurulu üyesi ve sualtı fotoğrafçısı Diş Hekimi Dr. Rüştü Kirman"la birlikte, Kuşadası kıyılarındaki kirliliği araştırdık. Denizin üstünden suyun altı görünmediği için, çevre bilinci olmayan, deniz sayesinde ekmek yiyen insanlar tarafından atılan atıklarla dolu olduğunu gördük. Denizin dibi, her yıl çıkarmamıza rağmen yine araba lastikleriyle doluydu. Ayakkabısını, şişesini, tarağını, gömleğini, pantolonunu, lastiğini, çatalını, tabağını, hatta klozetini bile denize atmışlardı. 1 cam şişenin 1 milyon yılda, 1 plastik şişenin 450 yılda denizde kaybolduğu düşünüldüğünde, denize ne kadar büyük zarar verdiğimizi herkesin bilmesi gerekir. Denizlerimiz çöp depolama alanı değildir. Orada bir hayat vardır. Bizlerden farklı olan ve ancak orada yaşayabilen canlıların yaşamış olduğu ayrı bir dünyadır. Ancak vinçlerin kaldırabileceği ağırlıkta demir parçaları denizin dibine atılmış durumdadır. Bir hurdacıyı zengin edecek demir parçaları sualtını kirletmeye devam etmektedir. Pillerin insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları vardır. Piller cıva, kadmiyum, kurşun, çinko, mangan, lityum, demir, nikel, kobalt ve kimyasal maddelerden üretilir. Bu pillerin bırakın denizlere atılmasını gelişigüzel çöplere atılması bile, çevre açısından büyük tehlikeler oluşturur” dedi.