atv'de bu gece yeni bir eğlence programı başlıyor: 'Cesur ve Güzel'... Programı Ece Erken ile romantik şarkılarıyla son döneme damga vuran Yusuf Güney birlikte sunacak. İlk bölümün konukları Rafet El Roman ve Şafak Sezer olacak. 'Cesur ve Güzel' ile ekranlara yeni bir eğlence anlayışı getirecekleri iddiasında olan ekranların yeni ikilisi; Erken ve Güney, bu anlamda televizyonlardaki boşluğu dolduracaklarını söylüyorlar...

'Cesur ve Güzel' nasıl bir program?
Ece Erken: Bir gece şovu... Eğlence, müzik ve sohbet olacak. Televizyonda eğlence programı anlamında bir boşluk var. Biz de onu doldurmaya çalışacağız.
Yusuf Güney: Ece'nin deneyimi belli. Ama benim için çok yeni olacak. Samimi, içten ve eğlenceli olarak adlandırabiliriz programımızı. Bol bol da sürpriz olacak.

Nasıl sürprizler olacak mesela?
E.E: Yusuf'un ilginç kıyafetleri olacak, benimkiler de her hafta özel hazırlanacak. Bugüne kadar yapılmamış, farklı bir şov olacak. Dekorumuz da farklı olacak bu arada.

İKİMİZ DE KARADENİZLİYİZ
Bu ikili nasıl biraraya geldi peki?
E.E: Yusuf bir gün 'Mavi Şeker'e konuk oldu. İkimiz de Karadenizliyiz. Ondan dolayı bence sıcak bir iletişim oldu aramızda... İkimiz de inatçıyız. Bu durum programa da tatlı bir şekilde yansıyacak. Çünkü her şeyden önce artık biz bir ikiliyiz. Yusuf dışında başka biriyle program yapmayı düşünemiyorum. Çok didişiyoruz, başkasıyla olsa sinirlenebilirim ama Yusuf'la böyle olmuyor.

Fikir kimden çıktı?
Y.G.: İnsanlar programda yansıttığımız o elektriğin devamını görmek istediler. İzleyicilerden böyle bir talep geldi. facebook'ta herkes 'İnanılmaz yakışıyorlar, keşke bir program yapsalar' gibi mesajlar yolladı. Bu da dikkatini çekmiş yapımcımızın.

Ece Hanım, ekrana uzun bir ara verdikten sonra 'Mavi Şeker'le başarılı bir dönüş yaptınız. Özel hayatınız ve programınız nasıl gidiyor?
E.E. 'Mavi Şeker' çok iyi gidiyor. Tepkiler de çok iyi, izleyici kitlemiz her geçen gün artıyor. Yusuf'la birlikte sunacağımız 'Cesur ve Güzel' de eminim böyle olacak... Gece şovu çok farklı tabii. Ben gece şovu kitlesine ilk defa hitap edeceğim. O yüzden ayrı bir heyecan taşıyorum, yayın günü elimiz ayağımız titreyecek.

YUSUF'A BEN KEFİLİM!
Sizi hep tek başınıza görüyoruz. Partnerli program konusunda tecrübeniz var mı?
E.E. Aslında partnerli program yapmak gerçekten zor. Daha önce Metin Uca'yla yaptım bir dönem. Metin dünyanın en iyi insanıdır, onunla bile çok zorlandık. Ama bir şekilde o da yoluna girecek.

Yusuf Güney'in sunuculukta da başarılı olacağını düşünüyor musunuz?
E.E. Çok başarılı olacak, ona kefilim hakikaten. Karakterlerimiz çok benziyor. Erkek olsaydım Yusuf Güney gibi olurdum. Kardeşim gibi görüyorum onu...

Siz tecrübelisiniz, taktik verecek misiniz ona?
E.E. Tabii ki... Takıldığı yerde ben devreye gireceğim. O da yeri geldiğinde bana yardımcı olacak. Birbirimizi dengeleyeceğiz bir şekilde.

KONSERLER SÜRECEK
Yusuf Bey, konserler nasıl gidiyor. Sizin için yorucu olmayacak mı bu tempo?
Y.G. Konserlerimiz devam ediyor. Program dolayısıyla çarşamba ve perşembeyi boş bırakıyoruz. Yurt dışı konserlerimiz çok fazla. Tatlı bir yorgunluk olacak.

Uzun zamandır Londra'da yaşıyorsunuz. İki ülkeyi dinleyici ve izleyici tepkileri açısından karşılaştırır mısınız?
Y.G. İki ülke insanı arasında çok fark var tabii. Mesela yurt dışındaki kitle biraz daha soğuk. Televizyona adapte olmuyorlar. Gurbetçi Türkler'in eğlencesi belli; dışarı çıkar, gezer, boş zamanında televizyon izler. 'Yurt dışında yaşıyoruz ama Türk'üz biz. İngiliz, Alman olamayız' diyorlar.

ANİ GELEN ŞÖHRET BENİ KORKUTTU
'Aşk-ı Virane'yle birlikte müthiş bir patlama oldu kariyerinizde. Bu kadar tanınmak hayatınızda neleri değiştirdi?
Çok şey değiştirdi. Bir anda insanların gözü önünde olmak, herkes tarafından tanınmak güzel. Bütün bunların bu kadar kısa zamanda olması beni biraz korkutmaya başladı. Devamını getirebilecek miyim diye tereddütlerim oldu.

Şarkı nasıl doğdu?
Londra'da metroyla giderken, duygusal bir anımda ortaya çıktı. Bir arkadaşımın o anda telefon açıp derdini anlatması da çok etkili oldu.

Şöhreti sevdiniz mi?
Güzel yanları da, kötü yanları da var. Mesela bir arkadaşınızla oturup yemek yeseniz dışarıya farklı yansıyor, normal arkadaşım olsa bile... Yeni evimde röportaj yaptım, herkes öğrendi adresi, her gün mektup geliyor. Aşırı ilgi beni şaşırttı... Bu kadarını gerçekten beklemiyordum.

Londra'da yaşarken bir gün bu kadar ünlü olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Yok, kesinlikle tahmin etmiyordum. Hatta 'Aşk-ı Virane' patlamış, meşhur olmuşum benim hiçbir şeyden haberim yoktu. Havaalanına gidiyorum herkes 'Abi fotoğraf çektirelim' falan diyor. Ben daha sanatçı moduna girememişim tabii. Hayli şaşırdım o ilgiye...

İŞİM DERDİMİ UNUTTURUYOR
Ekrandan uzak kaldığınız sürede sunuculuğu özlediniz mi?
E.E. Özledim tabii, sonuçta böyle bir karar almıştım. Sonra teklifler gelmesine rağmen yapamadım işimi. Çok keyif alıyorum sunuculuktan. Geçen hafta babam büyük bir operasyon geçirdi. Ama yayına çıktığımda iki saat de olsa unuttum onu. Ekrana çıkınca dertlerimi unutuyorum

Sizi hep eğlence programı sunucusu olarak gördük. Bu sizin seçiminiz mi?
Evet, mesela bir yemek programı yapmıştım nefret ederek. Yemekten hiç anlamam. O projeyi kendi şovuma dönüştürebileceğimi düşünerek kabul etmiştim ama olmadı. Eğlenceli bir insan olduğum için bana uyan programları yapmak istiyorum.

Bir programın önce sizi eğlendirmesi gerek sanırım...
Aynen öyle, önce ben eğlenmeliyim. Dolayısıyla korkumuz yok bu anlamda. Zaten yapmacık bir insan değilim. 'Cesur ve Güzel'de her ikimiz de doğallığımızı yansıtacağız. İşin en eğlenceli tarafı da bu...