Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, ''Eğer 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti kurulmuş olmasaydı Türkiye bugün bir üçüncü dünya ülkesi olarak kalacaktı, Türkiye'deki demokratik rejimin üzerinden vesayet baskısı kalkmayacaktı'' dedi.

Kılıç, partisinin Erenler Kültür Merkezi'nde düzenlediği Erenler İlçe Gençlik Kolları Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 10. kuruluş yıl dönümünde Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 10 yıl önce bugün kurulduğunu hatırlatan Kılıç, partisinin milletin adresi ve partisi haline geldiğini söyledi.

On yıl önce kurulan ve milletin feraseti, basireti ve dirayetiyle 9 seneye yakın bir zamandır iktidarda bulunan AK Parti dönemi ile AK Parti öncesi dönemini herkesin kıyaslaması gerektiğine dikkati çeken Kılıç, ''Eğer 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti kurulmuş olmasaydı, Türkiye bugün bir üçüncü dünya ülkesi olarak kalacaktı. Eğer 14 Ağustos 2001'de AK Parti kurulmuş olmasaydı, Türkiye'deki demokratik rejimin üzerinden vesayet baskısı kalkmayacaktı.

14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti kurulmuş olmasaydı, Türkiye darbe dönemlerinin eseri olan eski anayasayı özgürlükçü bir bakış açısıyla değiştirmeye muvaffak olamayacaktı. Eğer 14 AĞustos 2001 tarihinde AK Parti kurulmuş olmasaydı, Türkiye demokrasisinin, Türkiye'de insan haklarının ve Türkiye'de özgürlüklerin üzerinden palet izleri kaldırılamayacaktı'' diye konuştu.

AK Partinin 9 yıllık iktidarı döneminde, Türkiye'de büyük değişimlerin altına imzasını koyduğunu vurgulayan Kılıç, birçok yeniliğe öncülük ettiklerini bildirdi.

25 yaş grubu gençlerin 10 yıl önceki durumlarına göz atmak gerektiğini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:

''15 yaşında idrak ettiğiniz Türkiye ile bugünün AK Partili Türkiyesi arasındaki farkı tam olarak göremeyebilirsiniz. Çünkü hastane kapılarında büyüklerinizin sabah ezanından akşam ezanına kadar ilaç ve muayene kuyruğunda beklediğini hatırlama imkanına sahip değilsiniz. Çocuğunun ders kitabını alamayan bir babanın çaresiz bir şekilde kapı kapı dolandığı günlere tanıklık etmediniz. Daha ötesi daha vahim bir örnek üzerinden gideyim. 1999 senesinde Marmara Bölgesinde bir deprem yaşandı. Körfez depremi sırasında Türkiye'de koalisyon hükümeti vardı.

DSP, MHP, ANAP koalisyon hükümeti. Depremin üzerinden üç beş gün geçti, bir hafta, on gün sonra bölgede kıtlık baş göstermeye başladı. Depremin büyüklüğü nedeniyle Türkiye'ye ulaşan çok yüksek miktarda para var. Devrin gazeteleri 500 trilyon nerede başlığını attı. 500 trilyon nerede? 500 trilyon yurt içinden ve dışından depreme yardım olarak gönderildi. Deprem bölgesinde insanlarımız ekmek ve su bulamıyorlardı. Yardım paraları ortada yok. Gazetelerin sorusuna dönemin koalisyon ortağı olan bir bakan cevap verdi. Dedi ki, 'Biz o 500 trilyon lirayı memur maaş farklarını ödemekte kullandık'.
Devraldığımız Türkiye böyle bir Türkiye...''

Pakistan'da yaşanan depremin ardından TÜrkiye'nin bir hafta içinde karşılıksız olarak 150 milyon dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Kılıç, şöyle devam etti:

''Bugün Somali'de, Afrika'da kuraklığa dayalı büyük bir kıtlık yaşanıyor. Bugünün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı önümüzdeki hafta içinde inşallah Somali'ye gidecek. Türkiye'nin ilk etapta Somali'ye ulaştırmakta olduğu yardımların tutarı 100 milyon dolar. Böyle bir Türkiye... Bir dönemler 70 sente, bir litre gaz yağına, bir kutu aspirine muhtaçtık. Böyle bir Türkiye'den bugünün güçlü, sağlam, ekonomisi sapa sağlam yerinde olan Türkiye'ye Allah'a şükür ulaşabildik''

Başbakan Erdoğan'ın bir önceki küresel krizin Türkiye'yi teğet geçeceği yönündeki sözlerinin bazı kesimlerce alaya alındığına dikkati çeken Kılıç, dünyada yeni bir küresel ekonomik kriz bulunduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'ın söz konusu krizin Türkiye'yi teğet bile geçmeyeceğini söylediğini hatırlattı.

AK Partinin kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçtiğini anımsatan Kılıç, ''9 yıldır iktidardayız. Kurulalı 40, 50, 80 sene olmuş partisi. 'Ya biz bir iktidar yüzü görmedik' diye hayıflanıyorlar. İktidar olmak için yolunu milletin önünden geçireceksin. Kurumların, hesapların, kirli tezgahların, derin ilişkilerin arka bahçesinden geçmeyeceksin. Kim ki milletin elini tutar ve bırakmaz, kim ki milletin vicdanının sesi olur ve milletinin sesine kulak verir, kim ki sessiz milyonların sesi olmaya, kimsesizlerin kimsesi olmaya talip olur ve bu hedefinden şaşmaz, millet de onu evvel Allah var olduğu sürece bırakmaz. AK Parti böyle bir harekettir' şeklinde konuştu.

-''TFF'YE GÜVEN DUYUYORUZ''-

Kongre çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, TFF'nin futbolda şike iddialarına ilişkin olarak vereceği kararla ilgili düşüncesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

''Türkiye Futbol Federasyonu tarafından futbolda şike soruşturması kapsamında ortaya konacak olan karar ve devam eden yargı sürecine biz saygı ve güven duyuyoruz. TFF bugüne kadar bu süreci dirayetli yönetmeyi başarmıştır. Toplumda bir gerilim kaotik görüntüye yol açmaksızın bu süreci başından itibaren sağlıklı bir şekilde bugüne kadar getirdiler. Gerek federasyon, gerekse yargı sürecinde ortaya çıkacak kararı toplumun da kamuoyunun da saygıyla karşılaması gerekir. Verilecek karar nedir bilmiyorum ama verilecek olan kararın hem hukukun, hem vicdanın, hem de yaşananların gereği olan hak ve hakkaniyet kavramlarını koruyan ve gözeten bir karar olacağını umuyorum. Böyle olacağına inanıyorum.''

Kılıç, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Türkiye'nin adaylığıyla ilgili bir soruyu, ''Gerek olursa Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı konusundaki kartlarımızı da kullanırız. Ama Türkiye bugün için 2020 Yaz Olimpiyatları'na İstanbul kenti ile hazırlanma noktasında iddialı bir adaylık başvurusunu yapmış bulunmaktadır. Öncelikli hedefimiz 2020 Yaz Olimpiyatları'nı İstanbul kentine kazandırmak ve Türkiye'yi de bir olimpiyat ülkesi haline getirmektir.

Olimpiyatların nerede yapılacağına oy verecek olan üyelerin ve ülkelerin olimpiyatların yapılacağı ülkeye ve kente karar verirken tarafsız davranmalarını, Türkiye'nin hukukunu gözetmelerini ve ilk defa olarak olimpiyatların halkının çoğunluğu Müslüman bir demokratik rejim idaresinde yapılması yönünde tercih beyan etmelerini gönülden diliyor ve arzu ediyorum.'' şeklinde yanıtladı.