Aydın Valisi Hüseyin Aksoy’un göreve başlamasından sonra, 09.07.2020 tarihinde ilk İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.

Hüseyin Aksoy, yatırımcı kuruluşlar faaliyetleriyle ilgili sunum yaparken Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, söz aldı ve Efeler Belediyesi’nce yapılan 38 günlük hava ölçüm raporlarını gösterip jeotermal santrallerin havayı kirlettiğini açıkladı.

Fatih Atay, hava kirlilik değerlerinin sınır değerlerinin çok üstünde çıktığını belirterek Efeler Belediyesi olarak Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nce kullanılan cihazın aynısı ile hava ölçümleri yaptırıyoruz. Şehrin batısı ve doğusunda dün belirli saatlerde yapılan ölçümlerde değer 290 çıktı. Sınır değer 20’nin altında olması lazım. 20’nin üstündeki değerler insan sağlığını olumsuz etkiliyor, ölüme yol açıyor. Hava kirliliğinde yüzde bin 500’lük bir artış söz konusu. Bundan üzüntü içerisindeyim. Vatandaşlar gibi ben de korku yaşıyorum. Sayın Valim, sizden başka gideceğimiz bir yer yok. Bu havayı hepimiz soluyoruz. Enerji üretilmesin demiyorum ama elektrik üretilirken bizlerin zehirlenmesine karşıyım dedi.

Toplantıya katılan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Taha Al, Efeler Belediyesi’nin ölçümlerinin geçerli olması için ölçüm yapılan cihazının akredite olması gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine Vali Hüseyin Aksoy, Fatih Atay’a cihazın akredite olup olmadığını sordu. Fatih Atay, “Bizim cihazımızla müdürlüğün kullandığı cihaz aynı cihaz. Ölçümler doğru değil desinler, biz de gerekeni yapalım” diyerek yanıt verdi. 

Bu yaşanan diyalog içindeki doğru ve yanlışlara bakalım.

Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın, seçildiği 31.03.2019 tarihinde bu yana yaptığı en önemli faaliyet, alınan ölçüm cihazı ile sürekli ve düzenli olarak hava kirlilik değerlerini ölçerek, sonuçları Efeler Belediyesi internet sitesinde her gün yayınlamasıdır.

ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 2016 yılından beri yapılan hava kirliliği ölçüm değerlerini açıklamaya cesaret edemezken, Fatih Atay hergün düzenli olarak ölçüm değerlerini Efeler Belediyesi internet sitesinde paylaşmakta ve kamuoyunda ve ilgili mercilerde bu durumu ifade etmektedir.

Bu çok doğru bir uygulamadır. Efeler Belediye Başkanı Fatih Atayı kutluyorum.

Fatih Atay’ın İl Koordinasyon Kurulunda yaptığı açıklamada “…Şehrin batısı ve doğusunda dün belirli saatlerde yapılan ölçümlerde değer 290 çıktı. Sınır değer 20’nin altında olması lazım. 20’nin üstündeki değerler insan sağlığını olumsuz etkiliyor, ölüme yol açıyor. Hava kirliliğinde yüzde bin 500’lük bir artış söz konusu. Bundan üzüntü içerisindeyim. Vatandaşlar gibi ben de korku yaşıyorum…” demiştir.

Fatih Atay’ın konuşmasında geçen hava ölçüm değeri 08.07.2020 gününe ait değerlerdir. Bu değeri Efeler Belediyesi internet sitesinden araştırdığımızda şu veriler karşımıza çıktı;

Bu değerler ne anlatıyor?

Havadaki Hidrojen Sülfür (H2S) oranı en fazla 20 mikrogram/m3 olması gerekir. 20 mikrogram/m3 değerin üzerinde insan ve canlı yaşamı, hava, toprak ve su olumsuz etkilenmeye başlamaktadır. Efeler Belediyesi tarafından yapılan ölçümlerde, 08.07.2020 günü havadaki Hidrojen Sülfür (H2S) oranı 290,223 mikrogram/m3 olarak belirlenmiştir.

Bu değer normal değerin neredeyse 15 kat üstünde bir değerdir.

Peki bu değerlerden Aydın Valiliği’nin, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün haberi var mı?

Hayır. Haberleri ve bilgileri yok!

Sadece Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, Taha Al ve Fatih Atay arasında şu konuşma geçiyor;

Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Taha Al, Efeler Belediyesi’nin ölçümlerinin geçerli olması için ölçüm yapılan cihazının akredite olması gerektiğini söylüyor, bunun üzerine Vali Hüseyin Aksoy, Fatih Atay’a cihazın akredite olup olmadığını sorunca  Fatih Atay, “Bizim cihazımızla müdürlüğün kullandığı cihaz aynı cihaz. Ölçümler doğru değil desinler, biz de gerekeni yapalım” diyerek yanıt veriyor. 

Bu diyaloğun anlamı ne?

Efeler Belediyesi ve Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ölçüm yaptığı cihaz aynı olmasına rağmen, 08.07.2020 günü tespit edilen havadaki Hidrojen Sülfür (H2S) oranı 290,223 mikrogram/m3 değerden ve 08.07.2020 günü Aydın’da yaşanan hava kirliliğinden Aydın Valiliği’nin ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün haberi yok.

Bu son derece yanlıştır. Aydın Valiliği’nin bu durumun nedeni açıklaması ve çevre kirliliğine neden olan JES leri tespit ederek, haklarında yasal işlem yapması gerekir.

Fatih Atay’ın İl Koordinasyon Kurulunda yaptığı açıklamadan sonra “…Sayın Valim, sizden başka gideceğimiz bir yer yok…” diyerek sözlerini bitirmiştir.

Elbette jeotermal enerji santrallerinden doğaya salınan atıklar nedeniyle, denetim yetkisi Aydın Valiliği’ne ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne aittir. Efeler Belediye Balkanı Fatih Atay’ın tespit ettiği çevre kirliliği nedeniyle öncelikle Aydın Valiliğine başvurması doğrudur.

Fakat, Fatih Atay’ın “…Sayın Valim, sizden başka gideceğimiz bir yer yok…” sözü son derece yanlıştır !

Çünkü;

Türk Ceza Kanunu’nun 181 maddesi “Çevrenin kasten kirletilmesi” suçunu düzenlemektedir. Madde;

(1)İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3)Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.

(4)Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(5)Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” hükmünü içermektedir.

Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın tespit ettiği çevre kirliliğine neden olanlar hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK 181 ve 182 maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunması gerekir.

Sonuç olarak, Aydın’da 08.07.2020 tarihinde yaşanan çevre kirliliği ile ilgili olarak, Aydın Valiliği başta olmak üzere ilgili bütün kurumların, olayın soruşturmasını yaparak, muhataplar hakkında yasalardan kaynaklanan yaptırımların uygulanması gerekir.