Marie Claire

Moraliniz bozulduğunda hep aynı besini tüketmek mi istiyorsunuz? Öyleyse bunun ne anlama geldiğini keşfetme zamanız geldi demektir.

2005 yılında Amerikalı Psikoterapist Cynthia Power; 500 hastasına yemek yedikleri zaman kendilerini nasıl hissettiklerini sorarak özel bir günlük tuttu. Araştırmasının sonunda da belli gıdaların belli durumlar neticesinde tüketildiğini keşfetti. İşte Power'ın keşfettiği gerçekler ve nedenleri...

"Canım peynir ve tuzlu kraker çekiyor."
Bu ne anlama geliyor?: "Kafam karışık ve hayal kırıklığına uğradım."
"Canım et ürünleri tüketmek istiyor."
Bu ne anlama geliyor?: "Sinirliyim."
"Canım dondurma yemek istiyor."
Bu ne anlama geliyor?: "Huzura ihtiyacım var."
"Canım kahve ve çikolata çekiyor."
Bu ne anlama geliyor?: "Çok mutsuzum ve ilgiye ihtiyacım var."
"Bol miktarda mısır gevreği tüketmek istiyorum."
Bu ne anlama geliyor?: "Çok stresliyim."
"Canım pasta yemek istiyor."
Bu ne anlama geliyor?: "Kendimi yalnız hissediyorum."

Açlığınız duygusal mı yoksa biyolojik mi?

Gerçek açlık hissi tamamen biyolojik ve etkisini yavaş yavaş gösteriyor. Duygusal açlık ise tamamen psikolojik sorunlar üzerinden şekilleniyor. Şayet ikisi arasındaki farkı anlamakta zorluk çekiyorsanız, aşağıdaki yorumları dikkatle incelemeniz yeterli...

Biyolojik Açlık

- Yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
- Sebzeden meyveye her türlü besinle yok etmeniz mümkün.
- Boyun altından başlayan bölgede etkisini gösteriyor (Karın guruldaması gibi...)
- Öğünlerden birkaç saat sonra başlıyor.
- Yemek yedikten sonra tamamen kayboluyor.
- Tatminkârlık sağlıyor.

Duygusal Açlık

- Bir anda ortaya çıkıyor.
- Genellikle belli yiyeceklere yöneliniyor.
- Boyun üstündeki bölgelerde etkisini gösteriyor. (Çikolata yemeyi hayal etmek gibi...)
- Son yediğiniz öğün ile hiçbir bağlantısı bulunmuyor.
- Tok olmanıza rağmen yemeğe devam etmek istiyorsunuz.
- Pişmanlığa neden oluyor./HT