Süslü çifti, ikiz bebek bekliyordu. Erkeğe 'Ömer Faruk', kıza 'Melek' ismini vereceklerdi. Evin duvarına çizdikleri resimleri bile asmışlardı. Ancak normal doğum sırasında ölen 'Melek' ismi gibi melek oldu Doğumu kaydederken bayılan baba Cihan Süslü, doktorun elinden kayan vakum düğmesine yanlışlıkla basarak yavrusunun ölümüne neden olduğunu öne sürdü. Savcılık soruşturma başlattı

İstanbul Kadıköy'de, resim öğretmeni Saniye Süslü ile oyuncu ve reklamcı Yusuf Cihan Süslü ikiz bebek bekliyordu. Erkeğe Ömer Faruk, kıza Melek Cennet adını vereceklerdi. Anne, mutluluğunu çizdiği resimlere yansıttı. Resimler, bebeklerin odasında duvara asıldı. Ancak Ömer Faruk sağlıklı bir şekilde dünyaya gelirken Melek normal doğum sırasında öldü. Doğum anını kamerayla çekerken bayılan baba Süslü, doktorun elinden kayan vakum aletinin düğmesine yanlışlıkla bastığını ve Melek'in ölümüne neden olduğunu öne sürüyor. Ailenin şikâyeti üzerine savcılık soruşturma başlattı.

'RİSK VARSA SEZARYEN OLSUN'
Çift, 24 Temmuz 2011'de evlendi. Bir süre sonra çocuk sahibi olmak istedi. İkizleri olacaktı. Çift, kontrollerini Kadıköy Hasanpaşa'daki özel bir hastanede yaptırdı. Gebelik normal seyrindeydi. Geçtiğimiz cuma günü son kontrolde Dr. Naim Uysal, 38 hafta 3 günlük gebe annenin normal doğuma alınabileceğini belirtti. Cumartesi günü hastane yatışı gerçekleşti. Baba Süslü, herhangi bir risk durumunda bebeklerin sezaryenle alınabileceğine dair imza attı. Anne, her anını kameraya kaydeden eşi ve ailesine gülümseyerek ameliyathaneye girdi. Baba Süslü'nün iddialarına göre; doktor 20-25 dakika doğumu gerçekleştiremedi. Melek'in kafasına vakum takıldı. Çocuk gelmedi. Vakum makinesi bir anda doktorun elinden kaydı ve doktor yanlışlıkla vakumun havasını boşaltan düğmeye bastı. Bebek geri gitti. Ters döndü ve kordonu dışarı çıktı. 3 kilo 160 gram olan Melek, ayaklarından çekip çıkarıldı. Ancak nefes almıyordu. Baba Süslü o an bayıldı. Ömer Faruk ise 3 kilogram olarak sorunsuz doğdu. Baba Süslü, soluğu karakolda aldı. Doktor ve hastane hakkında Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu. Melek'in cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Doktorun raporunda, "Bebeğin baş tarafından geldiğini ve kordonun başına dolandığı için öldüğünü" yazdığını anlatan baba, "Bir yandan evlat sevinci bir yandan evlat acısını yaşıyoruz. Eşim eve gelince üzüntüye boğuldu. Hastaneye ve doktora tazminat davası açacağım. Böyle bir sorumsuzluk olamaz" dedi. Baba, Melek'in ayakkabıları ile elbiselerini göstererek evlat acısını dile getirdi. Anne Süslü ise ikizlerinin mutlu iki kardeş olması hayaliyle çizdiği iki resme ve Melek için alınan beşik ve kıyafetlere bakarak hüzünlü anlar yaşıyor. Anne, "Büyük bir hata var. Daha önce de doğum yaptım. Sancım olmadığını söyledim. 'Bu böyle olmayacak, öleceğim' dedim. Dinlemediler. Zorla ıkınmamı söylediler. Bebeğin kalp atışları görünüyordu. 9 ay boyunca hiçbir sıkıntı yaşamadık. Sıkıntı varsa sezeryan istiyorum demiştim. Bana sürekli sıkıntı yok, her şey çok güzel dediler. Çocuğumu öldürdüler. Duvardaki resimleri kızım ve oğlum diye yaptım. Onları birbirinden ayırdılar" diye konuştu.

DOKTOR: SEZARYEN İSTEMEDİLER
Suçlanan doktor Uysal ise kendisini şöyle savundu: "İkiz gebeliğin bazı riskleri olduğundan sezeryan önerdik ama izin vermediler. Normal doğumdaki riskleri anlattık. İkiz doğumlarda kordon sarkması sık görülen bir şeydir. Riskleri göze alıp normal doğum istediler. Tıbbi bir sıkıntı ve hata yok."

YİĞİT DE VAKUM KURBANI OLMUŞTU
Üsküdar'da da 12 Ekim 2010'da Metin-Kezban Duran çiftinin 15 aylık bebeği Yiğit Fehmi, vakum yöntemiyle yapılan doğumundan zarar gördü. Anne rahmine sıkışınca vakumla alınan Yiğit'in sağ omzunda kırık, sol kolunda ezilme ve beyninde hasar oluştu. Yüzde 45 spastik olan Yiğit için yürümek, konuşmak hatta ayakta bile durabilmek imkânsız hale geldi. Aile çocuklarının fizik tedavisi için halen yardım bekliyor.