Hakkâri'de 5 askerimize mezar olan helikopterin inişe geçtiği sırada uzaktan kumandalı mayının patlatılmasıyla düştüğü ileri sürüldü. Kuyruğu ve sağ ön tekerleği kırılan helikopter güç kaybedip yere çakıldı

Hakkâri'de 15 askeri taşıyan ve 5 askerin şehit olduğu Sikorsky tipi helikopterin düşünmesinde PKK'nın hain pususunun olduğu ileri sürüldü. Sabah gazetesi o iddiayı sayfasına taşıdı. 

MAYIN MI PATLADILDI?

İddiaya göre, Hakkâri 5'inci Tabur Birliği Dağlıca Bölgesi'nde operasyon için Deryan Tepe'ye giden ve 15 askerin bulunduğu helikopter inişe geçtiği sırada bölgeye PKK tarafından döşenen uzaktan kumandalı mayın patlatıldı. Kuyruğu ve sağ ön tekerleği kırılan helikopter, güç kaybederek yere düştü. Genelkurmay Başkanlığı önceki gün yaptığı açıklamada 4 helikopter mürettebatı ve 11 kişilik emniyet timi ile birlikte Yüksekova'dan kalkan Jandarma Genel Komutanlığına ait bir S-70 Sikorsky tipi helikopterin, Deryan Tepe'ye inişe geçtiği sırada, ilk belirlemelere göre güç kaybına bağlı olarak kaza kırıma uğradığını bildirmişti. 

PİLOT FARK ETMİŞTİ 

Benzer bir olay 3 Temmuz'da Tunceli'de yaşanmıştı. Sikorsky tipi helikopterlerle bölgeye gönderilen jandarma özel harekât timleri, dağlık alanda indirilmek istenmişti. Ancak helikopter pilotunun, zemindeki toprak alanın kazıldığını fark ederek iniş yapmaması büyük bir faciayı önlemişti. Alana tahrip gücü yüksek patlayıcıların yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. SABAH'a konuşan askeri yetkililer, PKK'nın Ramazan ayında da saldırılarına ara vermediğini belirterek, daha çok mayınlı saldırılarını artırdığını kaydetti. TSK da, arazi arama tarama çalışmalarına hız verdi.

GÜVEN KAYBI

Genelkurmay kalkış sırasında teknik bir arıza nedeniyle helikopterin düştüğünü açıkladı. Ancak bu durum kafalardaki soru işaretini gidermedi. Nedenini de Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök köşesinde açıkladı.

Uludere ve Suriye açıklarında düşürülen Türk uçağı konusunda çelişkili açıklamalar, Özkök'ün devlete olan güvenini sarsmış. Bugünkü yazısında "Şimdi sen Hakkâri’de düşen Sikorsky helikopterinin düştüğüne inanır mısın... İnanmak, inşallah öyledir diye inanmak ve inandırmak istesen bile, inanabilir misin?" diye soruyor.

MUMU ARTIK YATSIYA KADAR BİLE YANAMAYAN BİR DEVLET

Devletin resmi yalanlarına dikkat çektiği yazısını Özkök şöyle tamamlıyor:

"Koyun bile olsan bu çobana artık inanabilir misin...
O kalleş hafıza, tedbirini alıp önce düştüğüne, sonra da düşürüldüğüne hazırlamaz mı kendini...
Tabiatın kanunudur, beyin dediğimiz o hafıza kutusunun da hayli hayli kanunudur.

Yine de tesellimiz var.
Hiç olmazsa, şehitlerimizin aziz naaşları önümüzde.
Yani, hiç olmazsa kurtarıldığını söyleyip sonra öldürenlerin resmi yalanlarını dinlemek zorunda kalmayacağız.
Mumu artık yatsıya kadar bile yanamayan bir devletin, güya ileri bir demokrasinin mavallarını dinlemek zorunda kalmadan... Alın yazısı deyip geçeceğiz. 
Kusura bakmayın, o helikopterin teknik arıza sonucu düştüğüne inanmak istesek bile, inanamayacağız...
Çünkü gerçek arızanın nerede olduğunu artık çok iyi biliyoruz."