Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe derbi maçına ilişkin, "Çok üzüldüm. Galibiyeti çok istiyorduk, beraberlik bizi üzdü. Bundan sonraki maçlarda, hakemlerin daha dikkatli olması gerek" dedi.

A Spor'da katıldığı programda konuşan Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, golsüz biten Fenerbahçe derbi maçına ilişkin yaptığı açıklamada, "Çok üzüldük, ben şahsen çok üzüldüm. Çok iyi hazırlanılmıştık ve galibiyeti çok istiyorduk. Beraberlik bizi ziyadesiyle üzdü" dedi.

Derbi maçta hakemin karşılaşmayı yönetimini de yorumlayan Başkan Özbek, "Hakemin müsaade ettiği çerçevede hızlı oynayabilirsiniz. Dün akşam sahada böyle bir şey yoktu. Sık sık kesilen bir oyun vardı. Oyun normal düzende gitmedi. Oyun yönetim biçiminden etkilendi ve bir süre sonra gerilime girdi, oyuna en büyük etkiyi yönetim yaptı. Kararlardan iki taraf da memnun değil. Saha içindeki yönetimin güzel performansa müsaade etmesi gerekirdi. Sık sık çalınan düdükler, ilk yarım saatte çıkan 3 sarı kart oyunu etkiledi. Derbinin sonucunu hakeme bağlamak istemiyorum, fakat sen benim performansımı etkileyecek şekilde bir performans gösterirsen, oyunu oynayamam. Bundan sonraki maçlarda, hakemlerin daha dikkatli olması gerek" şeklinde konuştu.

"CÜNEYT ÇAKIR PENALTIMIZI VERMEDİ"

Derbinin hakemi Cüneyt Çakır'a sert çıkan Dursun Özbek, "Cüneyt Çakır penaltımızı vermedi. Bunun görülmemesi mümkün değil. Vermedi. Belhanda'nın düşürülmesinde hakemi aldatmaya yönelik diye sarıdan kırmızıya döndü. Penaltısı da penaltı değil. Fakat geçen seneki Karabük maçı, aynı hakem. Aleyhimize bir penaltı çaldı, aynı hakem aynı olay. Fernando'nun sarı kartı, adam saçını başını yoluyor. Bunlar üst üste geldiği zaman sizi farklı yorumlara itiyor. Ama bazen resimleri yan yana getirince, bu tesadüf değil yorumlarına sebebiyet veriyor" açıklamasında bulundu.

"YASAKÇILIĞIN ÇOK FAYDALI OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Yabancı sayısı hakkında da konuşan sarı-kırmızılı kulübün başkanı, "TFF ve Kulüpler Birliği'nin yaptığı ortak çalışma sonrasında en doğru kararı almak gerek. Ama uluslararasındaki rekabet kulüpleri şu an zorluyor. Ben en iyi takımı kurmak zorundayım. Yasakçılığın çok faydalı olacağını düşünmüyorum. Uygun sayının bulunması başka bir şey. Türkiye futbolcu ithal eden bir ülke konumunda. 200 milyon Euro bonservisle transfer yapılan bir ortamda oynuyoruz. Herkes bütçesine göre en uygun oyuncuyu bulmak zorunda. Kısıtlamaya gidilince diyelim ki 0 yabancıyla oynuyoruz. Ne olacak? Bütçesi yüksek olan kulüpler en iyi oyuncuları alacak. Yabancı sınırı konusunda gönlümde geçen bir rakam yok. Ben Kulüpler Birliği Başkanıyım. Söyleyeceğim rakamlar ileride bağlayıcı olabilir. Bu tartışma milli takıma bağlı olarak çıktı" dedi.