Hayatta olup olmadıkları bilinmiyordu. Sağ oldukları 17 gün sonra anlaşıldı. Soma’daki felaketin yaşandığı madende bulunmayan, içinde yer altında kalanlara 30 gün boyunca yetecek su, yiyecek, oksijen ve sağlık çantası barındıran yaşam odasına sığınmışlardı. Kazadan 30 gün sonra madene açılan deliklerden işçilere takviye yiyecek ve içecek sağlandı. Onları çıkarmak için özel sondaj tasarlandı ve asansör gibi çalışan bir kapsülle tek tek yeryüzüne taşındılar. Kazadan tam 69 gün sonra ilk işçi kurtarıldı. 70'inci günün son saatlerine girilirken 33 işçinin hepsi yeryüzüne kavuşmuştu.

Soma’daki felaket sonrasında Şili’de sağ kurtulan altı işçi ve kurtarma operasyonunda çalışan iki uzmanla konuştuk. Binlerce kilometre uzaktaki Şilili madencilerin aklı ve yüreği Soma’da. Hayatını kaybeden madenci yakınlarının acısı Copiapo’daki madencileri derinden etkiledi. Türkiyeli meslektaşları hakkında konuşurken gözleri doldu, yaşadıkları cehennemi hatırladılar ama umut mesajlarından vazgeçmediler. Türkiye Cumhuriyeti çağırırsa her biri Soma’ya gelmeye gönüllü olan işçiler dayanışmaya hazır olduklarını söylediler.
Şili’deki maden kazasında 70 gün toprak altında kaldıktan sonra kurtarılan 33 işçiden biri. 2013 yılında kurulan Fundacion los 33 de Atacama Vakfı’nın başkanı. Kazadan sonra maden işçiliğini bıraktı ve hayatını kazaları önlemeye adadı. Vakıf dünya çapında maden kazalarını önlemek ve işçilerle dayanışma içinde olmak hedefiyle kuruldu. Madenden en son çıkarılan olduğu için Senyor Luis kendisine ‘33 numara, umudun son meyvesi’ diyor. Irriban 2010’da Şili’de ve bugün Türkiye’de yaşanan felaketin ortak noktasının, güvenlik sorunu olduğunu belirtiyor:

“Yaşam odaları ve kaçış yolu organizasyonunun önemini anlatmak için bu vakfı kurduk. Türkiye’deki yetkililere serzenişim şudur; daha fazla can kaybı yaşanmaması için kurtarma operasyonunu maden mühendisleri ve işçilerle organize edin. Yeraltının cehenneminden kurtulduğum ilk an, ne karıma ne de çocuklarıma sarıldım. Şili Başbakanı'nı karşıma alıp ‘Ya basta, nunca mas!’ (Artık yeter, bir daha asla!) dedim. O günden beri maden kazalarının bir daha asla yaşanmaması için çalışıyorum.”

Irribarren Soma için de iyi dileklerini dile getiriyor:

“Ülkeniz için dua ediyorum. Aynısını ben de yaşadım. Yüreğimdeki hüznü ve ruhumda hissettiğim empatiyi kelimelerle açıklayamam. Maden işçileri her gün ölüm korkusuyla işbaşı yapar. Evden çıkarken çocuklarını son kezmişçesine kucaklar. Bu hissi ancak bir madenci anlayabilir. Dünyanın diğer ucundaki madenci kardeşlerim, Tanrı’ya ve ailenize inancınızı yitirmeyin. Ben 69 gün sonra o cehennem çukurundan kurtuldum. Her bir gün ümidimi yitirmemek için ruhumla savaştım. Umudun olduğu yerde mucizeler yeşerir! Kalbim her dakika sizlerle atıyor . Türkiye Cumhuriyeti gelmemizi talep ederse, ben ve diğer 32 arkadaşım Türkiye’ye gelerek destek vermeye gönüllüyüz. İşçi aileleriyle dayanışmak istiyoruz.”
70 günlük esaretten sonra kurtarılan 11. madenci olan Orellana, Şili’de gerçekleşen kazanın madencilik sektöründe bir örnek olduğunu düşünüyor. 60 yaşındaki Orellana’ya göre Şili’deki kaza madenciliğin miladıydı:

“Artık Şilili mühendisler madenciliği ondan önce ve sonra diye ikiye ayırıyor. Yine de madencilik sektörü hatalarından ders alıp yeterince ilerleyememiş olacak ki Türkiye’deki bu iç karartıcı kaza gerçekleşti. Bizim çalıştığımız bakır madeniydi, Türkiye’deki kömür madeni ve şartlar daha ağır. Hayatını kaybedenlerin ailerine sabır, halen mahsur olan Türkiye’deki meslektaşlarıma da sabır ve cesaret diliyorum.”

İki çocuk sahibi Senor Jorge kurtulduğu ilk an kendisi gibi madenci olan kardeşi Eleodoro Orellan'a sonra çocuklarına sarıldı. “Çocuklarım orda mahsur kalmanın nasıl bir his olduğunu anlayamazlar. Kardeşimse biliyordu. İki ay boyunca kendime Eleodoro beni buradan çıkarmak için her şeyi yapacaktır dedim ve akıl sağlımı korudum. Bulunduğum noktaya yardım malzemesinin ulaştığı 25. Güne kadar, 700 metrede yer yüzünden habersiz dualarla hayatta kaldım”. Sevdiklerini kaybeden ailelere başsağlığı dileyen Orellana, halen haber alınamayanlar için madenci yüreğiyle umut beslediğini söyledi. 2010’daki kazanın gerçekleştiği yer olan “Copiapo şehrindeki tüm madencilerin ruhu ve duaları sizinle” diyor.
67 yaşında 4 çocuk babası Heredia’nın hayatının en zor zamanları madende göçük altında kaldığı 70 gündü. Yeryüzüne çıkar çıkmaz eşi Lilianett Ramirez Vergara’yı sarıldı. Dizlerinin üzerine çökerek gerçekleşen mucize için ağlayarak şükretti ve bir daha asla madende çalışmadı. “Yeniden doğdum” diye tarif etiiği 70’inci gün onun ömrünün en mutlu günüydü. “Bizi 2 aydan fazla diri diri yer altına gömen kazayı atlatmak hiç kolay olmadı. Türkiye Cumhuriyeti kurtarılan maden işçilerini asla yalnız bırakmamalı ve psikolojik destek sağlamalı.” Türkiye’deki felaketten dolayı aciz bir öfke duyduğunu belirten Heredia, çoğu zaman maden kazalarında şirketlerin güvenlik ihmali yaptığını düşünüyor:

“Tanrı’nın hayatını kaybeden işçi yakınlarının yaralarını zamanla sarmasını ve hafifletmesi diliyorum."