Washington Post'un haberine göre, Macaristan'da temaslarda bulunan Pompeo, ABD'nin Budapeşte Büyükelçiliğinde gazetecilerle bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı, Demokrat Senatör Tim Kaine'in geçen hafta "Washington yönetiminin Kaşıkçı cinayetinin örtbas edilmesine yardım ettiği" yönündeki suçlamasının hatırlatılması üzerine, "Senatör Kaine tamamen hatalı. Amerika bir cinayeti örtbas etmiyor." ifadesini kullandı.

Pompeo, ABD'nin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili soruşturmasının devam edeceğini ifade ederek, "Bunun üzerinde özenle çalışıyoruz. Başkan bu konuda çok net, daha net olamazdı. Daha fazla bilgi edindikçe tüm müsebbipleri sorumlu tutmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.

HUAWEI TEPKİSİ

Mike Pompeo, ziyareti kapsamında ayrıca, son aylarda Çin-Avrupa Birliği-Kanada üçgeninde gerilimin artmasına neden olan Çinli teknoloji ve telekomünikasyon devi Huawei meselesini gündeme getirdi. Pompeo, Macaristan'ın bağımsız bir ülke olduğunu ve kendi kararlarını kendisinin vereceğini belirtirken, Huawei'nin bu ülke şebekelerindeki varlığının, Macaristan'ın çıkarına kullanılmayacak şekilde vatandaşlarının mahremiyetinin ortadan kalkması gibi riskler içerdiğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı, ayrıca, Huawei'nin varlığının ABD'nin Macaristan'da iş yapmasını zorlaştırdığını, bu konudaki endişelerini Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ile paylaştığını kaydetti.

KAŞIKÇI CİNAYETİ

Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı. Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı. Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.

Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında 28 Ocak-3 Şubat'ta Türkiye'ye yaptığı ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.

HUAWEI KRİZİ

Kanada, ABD'nin İran yaptırımlarını delmek için sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle Washington yönetiminin talebi üzerine Huawei Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou'yu 1 Aralık'ta Vancouver'da uçakla aktarma yaparken gözaltına almış, olay basına daha sonra açıklanmıştı. Çin tarafı, Mıng vakasından sonra Kanadalı iş adamı ve girişimci Michael Spavor ve eski diplomat Michael Kovrig'in ulusal güvenliği tehdit eden etkinliklere karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını bildirmişti. Huawei Mali İşler Direktörü Mıng, 12 Aralık'ta Kanada'da çıkarıldığı mahkemece 10 milyon Kanada doları kefaletle şartlı serbest bırakılmıştı. ABD Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada da Huawei Mali İşler Direktörü Mıng'ın 13 ayrı suçtan yargılandığı ve ABD'ye teslimi için resmi başvuruda bulunulduğu belirtilmişti. Açıklamada Çinli teknoloji şirketi Huawei, "bankalara yalan söylemek", "kara para aklamak" ve "para transferi dolandırıcılığı"nın yanı sıra ABD'li telekomünikasyon şirketi T-Mobile'ın ticari sırlarını çalmakla suçlanmıştı.