İki ülke arasındaki iş birliği güçlendirmeyi amaçlayan ortak bir  meclisin kurulmasını öngören anlaşma, mecliste kabul edildi. Anlaşmaya  Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un kurucusu olduğu, iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü  Hareketi (LREM), merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisi (LR), merkez sol Sosyalist  Partisi (PS) ve Demokrasi Hareketi (MoDem) destek verdi.

Anlaşma, Almanya Federal Meclisi'nde de onaylandığında yürürlüğe  girecek ve kabul edilmesi durumda meclisin ilk toplantısının, 25 Mart'ta başkent  Paris'te gerçekleşmesi bekleniyor.

Yılda en az iki kez toplanacak ortak mecliste, her iki ülkeden 50  milletvekili yer alacak. Anlaşmanın, ülkelerin sınır bölgelerinde ulusal hukuk  kurallarından vazgeçme imkanı sağladığı belirtildi.

Fransa Ulusal Meclis Başkanı Richard Ferrand, yaptığı açıklamada,  anlaşmanın kabul edilmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, bu meclisin her  iki ülkenin hukukun uyumlu çalışmasını sağlayacağını ve iş birliğini  derinleştireceğini söyledi.

Avrupa Birliği Bakanı Nathalie Loiseau da bu anlaşmayı "cesur bir  seçim" şeklinde niteledi.

Anlaşmaya muhalefet eden aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa Hareketinin  (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon ise bu anlaşmanın, Fransa'nın çıkarlarına uygun  olmadığını iddia etti.

Bu anlaşmayla diğer ülkelere, "her kararın iki ülke arasında  verildiği" imajının verildiğini belirten Melenchon, Avrupa'da bu tür anlaşmalar  imzalanmadan önce halka sorulması için referandumun düzenlenmesi gerektiğini  vurguladı.

Fransa ile Almanya arasındaki iş birliğini güçlendirmenin temelleri,  22 Ocak'ta imzalanan Aachen Anlaşması ile atılmıştı. Anlaşma, iki ülke arasındaki  iş birliğinde yeni bir dönem başlatmayı, ortaklığı yeni bir seviyeye çıkarmayı ve  Avrupa'nın karşılaştığı zorluklara hazırlanmayı hedefliyor.