Libya'da General Halife Hafter'e bağlı güçlerin, petrol zengini güneyde çıkarlarını meşru mazeretlerin arkasına gizleyerek sürdürdüğü operasyonun ülke geneline yayılacak yeni bir çatışmanın fitilini ateşlemesinden korkuluyor.

Libya'nın doğusundaki hakim silahlı güç Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) isimli silahlı grup, "ülkenin toprak bütünlüğünü korumak, Çadlı saldırganları engellemek, bölgedeki insan kaçakçılarını durdurmak, terör örgütleri DEAŞ ve El Kaide'yi bölgeden uzaklaştırmak" şeklindeki meşru gerekçelerle 15 Ocak'ta güneye askeri operasyon başlattığını duyurdu.

Ancak, uzmanlara göre Hafter, petrol zengini bu bölgede meşru gerekçelerden çok kendi çıkarlarını düşünerek hareket ediyor.

Uzmanlar, "nüfuz alanını genişletme, petrol yönünden zengin güneye hakim olma, insan kaynağı, bölgedeki boşlukları doldurma" gibi bir dizi kazanımın Hafter için bu operasyonda birleştiği görüşünü paylaşırken, çatışmanın güneyden tüm ülkeye yayılmasından endişe ediliyor.

Siyahi kabilelere karşı ayrımcılık

Hafter güçleri, operasyonun açıklanmasından itibaren güney bölgelerinde, özellikle de Sabha kenti ve buradaki havalimanına doğru hızla ilerleme kaydetti. Bu arada Hafter birliklerinin daha önceki operasyonlarında olduğu gibi Sabha'da da muhalif sivil halka karşı "alıkoyma, gasp, ev baskınları ve yargısız infaz" eylemleri yaptığına ilişkin bölgeden çok sayıda haber ve görüntü geldi.

Özellikle Çad-Mali bölgesine kolları uzanan Tuareg asıllı siyahi "Tabu" kabilesi bu olaylarda öne çıktı. Hafter birliklerinin, kendisine karşı gelen Tabu kabilesinin "evlerine baskın düzenlediği, erkekleri alıkoyduğu ve kabile üyelerine yargısız infaz yaptığı" yönünde haberler yerel basında geniş yer aldı.

Bu görüntüler büyük tepki çekti. Hafter'in de destekçileri arasında yer alan ülkenin doğusundaki Tobruk Temsilciler Meclisi'ne bağlı hükümetten İskan Bakanı Ali Koso da Hafter birliklerinin Tabu kabilesine karşı "etnik kıyım" yaptığını gerekçe göstererek istifa ettiğini açıkladı.

Fransa da bölgeyi havadan vuruyor

Hafter güçlerinin operasyonuyla eş zamanlı olarak Fransa'nın Çad-Libya sınırına hava operasyonları da ivme kazandı.

Fransa, geçen hafta iki ayrı seferde, Libya'nın güneyinden hareket ettiği ileri sürülen silahlı kişileri taşıyan onlarca araçlık konvoyları hava saldırılarıyla vurduğunu açıkladı.

Çadlı muhalif silahlı gruplar, benzer şekilde LUO tarafından operasyonunun gerekçesi olarak sıkça zikredildi.

Güneyde gerilim tırmanıyor

Libya'nın güneyindeki Sabha'nın bir beldesinde ilerleyen LUO birliklerine karşı 1 Şubat'ta düzenlenen silahlı saldırıda Hafter'e bağlı dört kişinin öldüğü bildirildi. Saldırının Çadlı muhalif gruplar tarafından düzenlendiği öne sürüldü.

Hafter güçlerinin bir sonraki hedefi, silahlı grupların baskını nedeniyle aralıktan bu yana üretimin durduğu ülkenin güneyindeki en büyük petrol sahası Şerare oldu. LUO, çarşamba günü Şerare Petrol Sahası'nı ele geçirdiklerini ve güney bölgelerinde "sivil, ticari tüm uçuşların" kendilerinden izin alınarak gerçekleştirilebileceğini duyurdu.

Şerare petrol kuyusuna 60 kilometre mesafedeki Ubari kentindeki bir askeri üsse ertesi sabah düzenlenen saldırıda Hafter'e bağlı iki savaşçı daha hayatını kaybetti.

Merkezi hükümetten geç gelen tepki

Bu gelişmeler yaşanırken başkent Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) uzun süre sessiz kaldı.

Uluslararası meşruiyete sahip UMH, Hafter güçlerinin operasyonu başladıktan ancak üç hafta sonra kınama açıklamaları yaptı.

UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, ülkenin güneyinin, siyasi hesapların görüldüğü bir arena haline gelmesine izin vermeyeceklerini belirtirken, operasyonların sona ermesi çağrısını yineledi. Bununla eş zamanlı şekilde Başkanlık Konseyi, ülkenin güneyindeki Sabha kenti için yeni bir askeri komutan atadı.

Hafter uçaklarından sivil uçaklara uyarı atışı

General Halife Hafter'e bağlı güçlere ait savaş uçağı, pazar günü Ubari kentinde bulunan El-Fil Petrol Sahası'ndaki boş alana hava saldırısı düzenledi.

Fil Petrol Sahası'nda bulunan uçak pisti yakınındaki alana yönelik saldırının, Hafter'in "sivil, askeri ve ticari hava alanlarına getirdiği kalkış ve iniş yasağı gereği kalkış hazırlığındaki uçağa uyarı amacıyla yapıldığı" kaydedildi.

Trablus'taki Başkanlık Konseyi'nden yapılan açıklamada, söz konusu hava aracının yaralıları taşıyan sivil uçak olduğu belirtilerek, "Bu, bir terör eylemidir ve böyle bir suçun işlenmesine uluslararası yasalar ve anlaşmalar kesinlikle müsaade etmez." ifadesi kullanıldı.

Hafter'e bağlı güçlere ait savaş uçaklarının dün de Ubari kentinde bulunan Fil Petrol Sahası'ndan kalkan Libya Hava Yolları'na ait sivil bir uçağa "uçuş yasağı talimatlarına uymadığı gerekçesiyle" yakınlarda bir havalimanına zorunlu iniş yaptırdığı belirtildi.

"Hafter'in silahlı gücü bayilik gibi çalışıyor"

Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Araştırmacısı Libyalı uzman Tarık Megerisi, AA muhabirine telefonla yaptığı açıklamada, Hafter için bu operasyonda arkasına sığındığı mazeretlerden ziyade, "petrol sahalarını almak, insan kaynağı toplamak, güneydeki havalimanlarını ele geçirmek ve bölgede çıkarları bulunan İtalyan, Fransız ve Çadlılarla ilişkilerini pekiştirmek" gibi bir dizi çıkarın birleştiğini söyledi.

Hafter'i Hafter yapan temel karakter özelliğinin "Libya'nın genelindeki boşlukları doldurmak" olduğuna işaret eden Megerisi, şunları kaydetti:

"Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu kendisinden resmi bir ordu olarak bahsedilmesini istiyor. Aslında, Hafter'in silahlı gücü bayilik gibi çalışıyor. Diğer milisleri ulusal ordu çatısı altında bir araya getirmeye çalışıyor. Onlara verdiği destek ve kaynak karşılığında kendisine sadakat gösterilmesini istiyor. Bu istikrarsız bir uzlaşı. Hafter'in bu kadar geniş kapsamlı bir milis grubunu bir arada tutabilmesi için savaşmaya ihtiyacı var. Güneydeki savaşın kısa sürede biteceğini düşünmüyorum."

"Savaşın geniş alana yayılmasından korkuyorum"

Megerisi, güneydeki özellikle Tuareg asıllı Tabu kabilesi başta olmak üzere siyahi Libyalılara karşı ayrımcılık yapıldığını belirterek, Hafter'in kontrolündeki silahlı grupların daha önce Bingazi ve Derne gibi yerlerde olduğu gibi keyfi yağmalama, yıkım, alıkoyma gibi eylemlerde bulunduğunu aktardı.

Trablus hükümetinin uzun zamandır ülkenin güneyine ve buradaki sorunlara karşı ilgisiz kaldığına, bu yüzden de tepki vermekte geciktiğine işaret eden Megerisi, "UMH yine de durum kendi kontrollerindeymiş gibi, durumu yönetebilme becerileri varmış gibi görünmek isteyecektir. Ben asıl, Libya'daki yabancı milis ve savaşçı grupların arasında başlayacak savaşın ülke genelinde geniş bir alana yayılmasından korkuyorum. Bence bu da çok ilginç, yabancı savaşçıları Libya'dan çıkarma söylemiyle savaş başlatan LUO, içinde çokça yabancı savaşçı barındıran grup." ifadelerini kullandı.

Megerisi, Hafter'in yabancı güçlere gerek uluslararası meşruiyet gerekse kaynaklar için ihtiyaç duyduğunu, dolayısıyla bölgesel güçlerin kendisi üzerinde etkisi olduğunun altını çizerek, şu detaya dikkati çekti:

"Ancak bu nüfuzu kullanacaklar mı bu soru işareti. Hafter'in önde gelen destekçileri, bu çatışmaya ihtiyaç duyuyor. Avrupalı destekçileri Fransa, İtalya bile bu çatışmanın kendileri için belirli çıkarlar sağlayabileceğine inanıyor. Ben destekçilerinin, Hafter'i dizginleyebileceğini düşünmüyorum. Kuzey Çad'da gördüğümüz hava saldırıları da bunun bir göstergesi, bunlar çatışmaya genel açıdan baktıklarında kendi çıkarlarını güvenceye aldığı gerekçesiyle bunu destekleyebilirler bile."

İtalyan Uluslararası ve Politik Çalışmalar Enstitüsü'nün çalışmasına göre, Libya Ulusal Ordusu çatısı altında Sudanlılar, Çadlılar ve bölgedeki diğer paralı askerlerden oluşan binlerce yabancı savaşçı bulunuyor.

Libya Ulusal Petrol Kurumu'nun verilerine göre, Hafter güçlerinin geçen yaz dahil olduğu "Petrol Hilali" bölgesindeki çatışmalar ülkenin yaklaşık 1,1 milyon varillik petrol üretimini 500 bin varil seviyesine kadar düşürmüş ve Libya ekonomisini günlük 67 milyon zarara uğratmıştı.