Filistin Devlet Başkanlığı Diyanet İşleri ve İslami İlişkiler Danışmanı Mahmud el-Hebbaş, yaptığı yazılı açıklamada, Kudüs Belediyesi'nin, Mescid-i Aksa'nın Babu En-Nazır El-Meclis Kapısı yakınlarına Arapça, İbranice ve İngilizce "Süleyman Mabedi" yazılı tanıtıcı levhalar yerleştirmesinin kışkırtıcı bir adım olduğu belirtti.

Hebbaş, "Kutsal kentteki isimlerin değiştirilmesi, tarihin ve kültürel mirasın bir çeşit tahrif edilmesi, Arap ve İslam dokusunun sökülüp atılarak ortaya, Yahudilik adı altında yeni bir kimlik çıkarılmak istenmesinin tezahürüdür" değerlendirmesinde bulundu. 

Söz konusu adımın tehlikesine ve ortaya çıkaracağı sorunlara dikkati çeken Hebbaş, "İşgal yönetiminin el koyduğu topraklar üzerinde Yahudi yerleşim birimleri inşa etme, Yahudileştirme ve Arap-İslam mirasının izlerini silme çabalarına rağmen hakikat değişmeyecek; Kudüs Filistin'in dini, siyasi ve ruhi başkenti olarak kalmaya devam edecek" ifadesini kullandı. 

Hebbaş, "Kudüs'teki insanlığın kültürel mirasının yok edilmesi ve gerçeklerin tahrif edilmesine engel olması" için Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı'na (UNESCO) acilen harekete geçme çağrısında bulundu.
Yahudiler, içerisinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

Yahudi yerleşimciler ve İsrailli yetkililer, zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlikler yaşanıyor.