Aralarında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Pakistan ve Filistin gibi nüfusunun çoğunluğu Müslümanlardan oluşan ülkelerin de imzası bulunan mektupta, "Pekin'in, Sincan bölgesinde terörizm, bölücülük ve aşırıcılıkla mücadele etmek için aldığı önlemlerin bölge halkının insan haklarını güvence altına almasını takdir ediyoruz. Sincan'da son 3 buçuk yıldır hiç terör olayı yaşanmadı ve bölge yeniden huzur ve istikrara kavuştu" ifadeleri yer aldı.

Pekin yönetiminin "açık ve şeffaf" bir şekilde bini aşkın diplomat, uluslararası örgüt yetkilisi, gazeteci ve din görevlisini Sincan'a davet ettiğini belirten Belaruslu temsilci, herkesin bölgede kaydedilen büyük başarıları kendi gözleriyle gördüklerini iddia etti.

Mektupta ayrıca 46 ülke temsilcisi, Çin'e asılsız suçlamalarda bulunma girişimlerinin durdurulması çağrısı yaptı.

 

DESTEK VEREN ÜLKELER

Belarus'un Pekin yanlısı açıklamalarını destekleyen 46 ülkenin listesi su şekilde: 1. Çin 2. Bahreyn 3. Belarus 4. Burundi 5. Kamboçya 6. Kamerun 7. Orta Afrika Cumhuriyeti 8. Komorlar 9. Kongo 10. Küba 11. Kuzey Kore 12. Cibuti 13. Mısır 14. Ekvator Ginesi 15. Eritre 16. Gine 17. Gine Bissau 18. İran 19. Irak 20. Laos 21. Lesotho 22. Mozambik 23. Myanmar 24. Nepal 25. Nikaragua 26. Nijer 27. Umman 28. Pakistan 29. Filistin 30. Papua Yeni Gine 31. Filipinler 32. Rusya 33. Suudi Arabistan 34. Sırbistan 35. Solomon Adaları 36. Güney Sudan 37. Sri Lanka 38. Sudan 39. Surinam 40. Suriye 41. Birleşik Arap Emirlikleri 42. Venezuela 43. Yemen 44. Zambiyan 45. Zimbabve 46. Togo

AP VEKİLİNDEN TEPKİ

Avrupa Parlamentosu milletvekili Raphael Glucksmann, sosyal medya üzerinde bu listeyi yayınlayarak, "Listedeki 46 hükümet gibi (Doğu Türkistan'daki) suçları destekleyenler var, Avrupa liderlerimiz gibi sessiz kalan ve sessiz kalarak buna izin verenler var. Ve dünyada sessizliği kırmak için seferber olan insanlar var" diyerek tepki gösterdi.

ABD: KAMPLARDA 3 MİLYON İNSAN VAR

BM, ABD Dışişleri Bakanlığı, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve çeşitli insan hakları örgütlerine göre, Çin yönetiminin 2017'den itibaren Doğu Türkistan genelinde kurduğu bin 300 civarında toplama kampı bulunuyor.

Yine ABD Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre bu kamplarda 3 milyon civarında Uygur ve diğer azınlıklara mensup kişiler zorla alıkonuluyor.

Sürgündeki Doğu Türkistanlılara göre de Çin yönetimi, ailesi toplama kampı, çalışma kampı ya da cezaevine götürülen 500 bin civarında Uygur çocuğun, ailelerinden koparılarak ÇKP'li görevlilerin gözetimindeki yetimhane ya da yatılı okullarda asimilasyona tabi tutulduğunu dile getiriyor.

AP'nin 30 Haziran tarihli haberinde, Çin hükümetinin, Müslüman nüfusu kontrol altına alma adına Uygur Türkleri ve diğer Türki azınlıklara uyguladığı doğum kontrol programını çok daha genişlettiğine yönelik kapsamlı bir araştırma yayımlandı.

Habere göre uzmanlar, Çin'in Doğu Türkistan'da son dört yıldır sürdürdüğü uygulamasını ise "demografik soykırım" olarak tanımlıyor.

Kaynak : Euronews