DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna imzasıyla dün yapılan yazılı açıklamada, demokratik haklarını kullanmak isteyen vatandaşlara güvenlik güçleri tarafından orantısız güç kullanılması nedeniyle, yer yer silahlı müdahale sonucu gelişen olaylarda bir kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı belirtildi.


'1 ölü tatmin etmemiş'
Aralarında Baykal'ın da bulunduğu bazı siyasetçilerin, polis devleti görüntüsü yaratan uygulama içinde olduğu ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bölgede yaşanan olayları İstanbul"daki 1 Mayıs gösterileriyle kıyaslayarak, polisin daha sert önlemler almasını istedi. Bir kişinin yaşamını yitirmesi ve onlarca kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan polis müdahalesi, Baykal"ı tatmin etmemiş görünüyor. Baykal"ın tatmin olması için acaba güvenlik güçlerinin daha kaç kişiyi öldürmesi, kaç kişiyi yaralaması gerekirdi? Kürtlere karşı yaşanan linç girişimlerine sessiz kalarak onay veren, sorunun demokratik çözümüne dönük bir çaba içinde olmayan, izlediği politikalar nedeniyle Sosyalist Enternasyonal"den bile atılması tartışılan, buna rağmen hâlâ sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partinin genel başkanının bu yaklaşımı utanç vericidir."
Açıklamada, Baykal'ın bu yaklaşımıyla, AKP"nin halka uyguladığı şiddeti meşrulaştırmaya çalıştığı, CHP ve AKP'nin kolkola girerek ülkeyi kaosa sürüklediği belirtildi.

'Devlet tahammül göstermeli'

Gösterilerin, devletin ve hükümetin yanlış ve haksız uygulamalarına gösterilen demokratik tepki olduğu vurgulanan açıklamada, "Devlet bütün kurumlarıyla buna tahammül göstermelidir. Sosyal demokratlık, 1 Mayıs"a da, Newroz"a da, herhangi bir protesto gösterisine de aynı standartla yaklaşmayı, demokratik talepleri içine sindirmeyi, herkese demokrasi istemeyi gerektirir" denildi.

Hükümete çağrı

Gösterilen tepkilerin demokratik sınırlar içinde tutulması için DTP'nin büyük çaba gösterdiği ve bunda da başarılı olunduğu savunulan açıklamaya şöyle devam edildi:
"Yaşanan olayların ve Doğubeyazıt"ta polisin açtığı ateş sonucu Ahmet Özhan adlı vatandaşımızın yaşamını yitirmesinin sorumluluğu AKP hükümetine aittir. AKP hükümetini, toplumsal barışı tehdit eden bu uygulamadan vazgeçmeye çağırıyoruz. Hükümet, gerek İmralı Cezaevi'nde yaşananlar, gerekse demokratik tepkilerini gösteren halka karşı silah kullanarak yaşam hakkını ihlal eden güvenlik görevlileri hakkında gerekli soruşturmayı ivedilikle yapmalı, sorumluları yargı karşısına çıkarmalıdır" denildi.