Yüksek gerilim hattına kapıldıktan sonra yanan kol ve bacakları kesilen Barış ve Mehmet "hayat" derbisine hazır. İstanbul'daki iki ay süren tedavileriyle kol ve ayak protezleri takılan iki kuzen, dün evlerine döndü, annelerinin elini öptü.

12 yaşındaki Barış ile 11 yaşındaki amcaoğlu Mehmet İlhan, geçtiğimiz ağustos ayında Ağrı'nın Günyolu köyü Kırık mezrasında hayvan otlatırken sarkan yüksek gerilim hattı teline çarpıp feci şekilde yanmıştı. Kol ve bacakları kesilen Barış ile Mehmet'in dramını Kurban Bayramı'nda SABAH manşete taşıdı. Kuzenlerin 7 ay süren dramı, İzmir'deki Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ile Marmara Üniversitesi Hastanesi'nin tedavi masraflarını üstlenmesi sayesinde mutluluğa dönüştü. Kuzenler, 18 Aralık günü Ağrı'dan uçakla İstanbul'a getirilerek Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırıldı, ardından da Marmara Üniversitesi Protez Merkezi'ne götürüldü. Uygulanacak protezler yurtdışına sipariş verildi. Bu süreçte evlerine geri gönderilen çocuklar, protezlerin geldiği müjdesiyle 12 Ocak'ta bir kez daha İstanbul'a getirildi. Kuzenlere, Almanya ve Avusturya'dan gelen geçici bacak protezleri takıldı. Kaslarının güçlendirilmesi için Büyükşehir Belediyesi Kartal Hasan Doğan Spor Kompleksi'nde yüzme terapisi verildi.

Tüm bu gelişmelerin ardından ihmal kurbanı iki kuzen dün köylerine geri döndü, anneleri, kardeşleri, nineleriyle kucaklaştı. Hem de dimdik ayakta durarak. 7 çocuk anası Zahide İlhan en büyük evladı Barış'ın ambulanstan indirilmesini bile bekleyemedi. Karnında 7 aylık bebeğiyle araca binip Barış'ını öptü, kokladı. Gözyaşı, hayret, mutluluk birbirine karıştı.

100 metre ötedeki iki göz evde de Mehmet'in ailesi aynı duygularla evlatlarını sarıp sarmalıyordu. Anne Nevbahar İlhan üst üste yığdığı minderlerin üzerine oturttuğu Mehmet'ine baktı. O korkunç kazayla ciğeri yanan anne ellerini, bacaklarını yokladı Mehmet'in. Her şey tamdı, plastikten süngerden de olsa Mehmet'i öpüyordu ya elini, daha ne isterdi.

ANNESİNİN ELİNİ ÖPTÜ
3 aydır köyünden uzakta olan Barış, hasretle annesinin elini öptü. Tam bir Fenerbahçe aşığı olan Barış, bundan sonra ne yapacağını soranlara ise "Bilmiyorum bundan sonra ne yapacağım. Çalışacağım, uğraşacağım yürümeyi ilerleteceğim" diye cevap veriyordu.

Elektrik de yok oturacak yer de
Tüm tedavi masrafları yardımseverlerce karşılanmıştı. Ancak kuzenlerin 80 bin liralık protezle döndükleri evlerinde ne elektrik vardı, ne oturacak koltuk, ne de yatacak yatak.
Kol protezlerinde kullanılan 2 saat ömürlü pillerin şarj edilmesi gerekliydi. Üst üste konan minderler gece olunca yan yana serilip döşek oluyordu ama Mehmet'in de Barış'ın da rahat bir yerde oturup uyuması şarttı. İki kuzenin evinde de buna imkân yoktu ve babalarının da bu imkânı sağlaması mümkün değildi. Çünkü kazanın ardından, iki aile de yememiş içmemiş, 100'den fazla koyunlarını satmış, çocuklarını tedavi ettirmek için varlarını yoklarını harcamıştı. Hayat mücadelesi asıl işte bundan sonra başlıyordu onlar için.

SABAH