Didim Belediyesi başkanlık ve başkan yardımcılığı makamlarına ve odaların kapılarına domuz yağı sürerek büyü yaptıkları iddia edilen ve bu nedenle belediyedeki işlerinden çıkarılan Fatma Hatuk Eryürek ile Ayşegül Menderes, yargı aşamasında olmasına rağmen Başkan Kamacı"nın görevden uzaklaştırılmasının ardından konunun gündeme taşınmasına tepki gösterdi.
Yargı sürecindeki konunun gündeme getirilmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade eden Fatma Hatuk Eryürek, “İddialar yargıda; temyiz edildiği için Asliye Hukuk Mahkemesinde sürüyor. Bitmemiş dava nasıl basına yansıyor. İnsanlar rencide edilerek gündeme getiriliyor. O zaman belediye avukatları hangi davayı baktıklarını bilmiyor. 3 – 4 aydan beri neden basına yansıtılmıyor da CHP"nin düzenlediği miting sonrasında bu yansıtılıyor?” dedi.
Eryürek, 2009 yılında 6 ayda davanın kazanılmasından sonra iki tarafından hukuksal çerçevede kararı temyize yolladığını kaydederek, “Bizde ve Adli mercilerde mevcut olduğu halde, kararın kendilerince olan bölümünü alarak basına veriliyor da neden maddelerin hepsini verilmiyor. Temyiz CD görüntülerinin incelenmesi ve şahitlerin dinlenmesi diyor, ayrıca Ayşegül Menderes"in savunmasının tekrar incelenmesi diye de maddeye ekliyor. Ayrıca en önemli ayrıntıyı da unutmayalım. Ankara"dan temyizden gelen dosya Didim Asliye Hukuk Mahkemesinde dava hala devam etmektedir. Dava 20 Eylül 2010 günü saat 15.15"te görülmeye devam edecektir. Ama tabii ki daha öncede aynı olayı yaşadık, bunu tüm Türkiye hatta sağır sultan dahi duydu. 22 Mayıs 2009 tarihinde yaşanmış olup, takip edenler bilir. Şimdi ise 07 Ağustos 2010 tarihinde eski Belediye Başkanı soruşturmanın selameti için görevden alındı, Didim ve Türkiye şöyle bir sallandı ve tahmin edin demeyeceğim, yine biz ve domuz büyüsü olarak gündeme bir anda geliverdik. Artık ben diyecek bir söz bulamıyorum. Bu kadar CHP"li Belediye başkanı var, neden hiçbiri böyle saçma bir sebep ortaya atarak işçilerinin ekmeğiyle oynamamaktadır. Bu zamanda büyü ve büyücülük zihniyetiyle bir ilerleme kaydedilemez. Şimdi size soruyorum. Bu dosya Ankara"dan Mayısta 5. ayda geldi, neden gelir gelmez basına verilmedi? Neden 3 ay boyunca gündeme dahi gelmedi. 06 Ağustos 2010 günü yapılmış olan mitingin ertesi günü temyizden gelen davası hala devam etmekte olan bir konu basına gönderildi. Lütfen söyler misiniz, Bence bu çok manidardır” diye konuştu.
Eryürek, belediyede görev yaptığı süre boyunca psikolojik baskı gördüğünü ve sağlıksız koşullarda çalıştığını ileri sürerek, “Ben Didim Belediyesi kuruldu kurulalı hiç uygulanmamış bir uygulamaya maruz kaldım. 250 erkeğin içinde yağın, kirin, pasın, içinde erkeklere yönelik bir tamir atölyesinde tam 4,5 yıl zorunlu olarak çalıştırıldım. 2008–2009 döneminde hamile olduğum ve ikiz çocuk beklediğimi bilindiği halde sağlıksız koşullarda kaptığım enfeksiyon sonucu ikiz bebeğimin birisini kaybettim. Her türlü psikolojik baskı ve manevi hakaret içeren sözler işitmeme rağmen ihtiyacım olduğu için bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım olduğu için çalışmak zorunda kaldım. Mademki eşitlik var Belediyede benden başka hangi bayan personel Garaj Amirliğinde çalıştırılıp mağdur edildi. Şunu unutmayalım ki sizde olan zaten sizdedir, önemli olan karşınızdakini kazanmaya çalışmaktır ki bileğiniz bükülmez olsun. İnsanları dışlayarak, onurunu kırarak, bir yere gelinmez. Bu ne insanlığa nede vicdana sığmaz. Bugün herkes her şeyi istediği gibi konuşup, yorumlayabilir. Önemli olan Adaletin ne dediğidir. Basında çıkan bu konuyla ilgili Didim Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu da tarafımızca yapılmıştır. Konu artık yargıdadır” şeklinde konuştu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Didim Belediyesinde çalışan 2 bayan belediye işçisinin Didim Belediyesi Başkanlık makamına ve Başkan Yardımcılığı makamına ve kapılarına sürdükleri iddia edilen ve Belediye"de bulunan Güvenlik kameralarınca tespit edilen ve kamuoyunda “Domuz büyüsü” olarak adlandırılan olayın sonucunda iki işçi Didim Belediyesi Disiplin Kurulu kararınca işten çıkartılmış, işten çıkarılan iki işçi Didim Belediyesine “İşe İade Davası” açmıştı. Didim Asliye Hukuk Mahkemesi İş Mahkemesi sıfatıyla baktığı dava 6 Temmuz"da başlamış, ve yerel mahkeme işçiler haklı bularak personelin geri dönmesi yönünde görüş bildirmişti. Karara itiraz eden Didim Belediyesi kararı temyize götürmüş, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi ise Belediye Başkanı kapısına birtakım sıvı şeyler sürümesi kapısı önüne sıvı dökülmesinin sabit olması durumunda dolayı, işverenin ve temsilcinin haysiyetini kırıcı, itibarını zedeleyici ve sonuç olarak sataşmasının haklı fesih neden olarak sayılacağından yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar vermişti.