Muş Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.Dr. Mehmet Ezer, hastanın taburcu olmasından öncesi ziyarete gelen Muş İl Sağlık Müdürü Dr. Serdal Türkoğlu ve Muş Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Gürkan Danışan'a ameliyat hakkında bilgilendirmede bulundu.

Başarılı operasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Op.Dr. Mehmet Ezer, "Bu hastamız 26 yaşında bir erkek hasta. Bedensel engeli dolayısıyla bacağı açılamadığı için bizim klasik olarak böbrek, mesane ve idrar yolundaki taşları temizlediğimiz yöntemlerin uygulanamadığı bir hasta. Bu nedenle de bugüne kadar çok sıkıntı çekmiş. Tarafımıza başvurdu, değerlendirdik ve ameliyat için uygun gördük. 2 hafta önce yaklaşık 3 saat süren bir ameliyatla çok şükür başarılı olarak tedavisini tamamladık. Serviste takiplerine devam ettik. Takiplerinde yaşadığımız birtakım problemler sırasında doktor arkadaşlarımız ve sağlık personeli arkadaşlarımızın çok ciddi desteğini gördük. Şimdi çok şükür iyileşti. Yüzündeki gülümsemeyi görmek çok memnun edici" dedi.

'RİSKLİ BİR HASTAYDI'

Hastanın engel durumu nedeniyle ameliyatının çok riskli olduğunu hatırlatan Op. Dr. Ezer, "Hastamız engelli olması, bacaklarının açılmaması dolayısıyla klasik yöntemlerin yapılabileceği bir hasta değildi. Sıra dışı problemler olduğunda, sıra dışı çözümler üretmek lazım. Biz de öyle düşündük. Önce açık ameliyatla başladık. Mesane içerisinden bir avuçtan fazla taşı temizledikten sonra oradan açtığımız açıklıktan kapalı olarak devam ettik. İdrar kanalındaki ve böbrekteki taşlara müdahalede bulunduk. Yaklaşık 3-3,5 saat sürdü. Yani hem teknik olarak zorluk nedeniyle hem de hastanın mevcut problemleri nedeniyle hem anestezi hem cerrahi açısından riskli bir hastaydı. Ama güzel bir ekip çalışmasıyla hastamızı şimdi taburcu edecek hale geldik" diye konuştu.

'AMELİYAT OLDUKTAN SONRA YÜZÜ HER GÜN GÜLÜYOR'

Engelli gencin annesi Gülzade Özer de taşlardan dolayı oğlunun çok ağrısı olduğunu belirterek, "Beni başka hastaneye sevk ettiler. 6 gün hastanelerde kaldım. Orada oğluma bir şey yapamadılar. Doktorlar, ameliyatın riskli olduğunu söylediler. 'Ankara, İstanbul'a sevk ederseniz çocuğumu götüreceğim. Bu acıyı çekmesin' dedim. Doktorlar 'Nereye götürürsen götür, hiçbir şey yapamıyorlar' dediler. Ben de oğlumu alıp Muş'a döndüm. Muş Devlet Hastanesi'ne giriş yaptırdım. Daha sonra hastaneye yatırdılar. Hocam oğlumun yatışını yaptı. Allah onlardan razı olsun. Oğlum burada bir ay yattıktan sonra hocamız 10 gün eve götürüp moral vermemi istedi. Ameliyat olduktan sonra oğlumun her gün yüzü gülüyor. Günden güne fark var. Çok mutluyum, çok seviniyorum" ifadelerini kullandı.

İHA