Her insanın bağırsaklarında ortalama olarak 1,5 kilo bakteri bulunuyor. Sezaryen ile doğan bebeklerin bu bakterileri alamadığını belirten Elvan Odabaşı sözlerine şöyle devam etti: "Probiyotikler bizim bağırsaklarımızda yaşayan faydalı dost bakteriler. Bu bakteriler ilk olarak normal doğumdaki kasılmalar sırasında, bebeğin annenin vajinasının alt kısmında biriken sıvıyı yutması ile bebek tarafından alınır. O sıvıyı yuttuğunda bebek bu dost bakterilerde laktobasilleri alır. Bunlar iyi bakterilerdir ve bebeğin hayata dair ilk yudumudur. Hayatı boyunca, çocuğunuzun sağlığı için yetişkinlik döneminde de ona hizmet edecek bakterilerdir. Onları aldıktan sonra da bebek anne sütünden de başka bakteriler alır. Anne sütü ayrıca prebiyotik bir gıdadır. Hem bakteri hem de besin barındırır. Onlar da yerine yerleştikten sonra bağırsak florası 70 yıllık sağlık haritası ile ilgili bir çaba içerisine girer. Buradaki süreç 3 yaşına kadar tamamlanmış olur. Bebeğin anne karnına düştüğü ilk günden itibaren olan ilk 1000 günlük süre içinde annenin beslenmesi, annenin probiyotik destek alıyor olması, bebeğin beslenmesi ve ihtiyacı varsa probiyotik destek alması 70 yıllık sağlık haritası açısından çok önemlidir."

'SEZARYEN İLE DOĞANLAR ALERJİYE YATKIN OLABİLİYOR'

Araştırmalara göre sezaryen doğum ile dünyaya gelen bebeklerde alerjinin daha fazla görüldüğünü belirten Beslenme Uzmanı Odabaşı, "Araştırmalar gösteriyor ki dünyaya sezaryen ile gelen ve anne sütü alan çocuklar ilk 3 yılda daha çok alerjik rahatsızlıklar ile karşı karşıya kaldıkları gibi daha çok antibiyotik kullanabiliyor. Böylelikle hem yetersiz bir bakteri topluluğu ile dünyaya geldikleri gibi hem de olan faydalı bakterilerin bir miktarını kaybetmiş oluyor" diye konuştu.

'BULGUR BAĞIRSAKLARIN EN SEVDİĞİ BESİNLERDEN BİRİ'

Bazı besinlerle bağırsaklardaki faydalı bakterilerin artırılabileceğini belirten Elvan Odabaşı, bir uzmanın tavsiyesi doğrultusunda dışarıdan destek de alınabileceğini belirtti. Probiyotiklerin midedeki asidik ortamdan etkilenerek faydalı özelliklerini kaybedebileceğini söyleyen Odabaşı, "Vücutta istenen yararı verebilmeleri için bağırsaklara ne kadar canlı olarak ulaşırlarsa o kadar fayda sağlarlar" dedi.

MUTFAKTA BU ÖNLEMLERİ ALIN!

Beslenme Uzmanı Odabaşı mutfakta alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

"Bizim dost bakterilerin sayısını artırmamız için öncelikle mutfağımızda birtakım değişiklikler yapmamız gerekiyor. En başta tam tahıllı buğday unu ile hazırlanmış ekmek, bulgur gibi besinler tüketmeliyiz. Bulgur bizim bağırsağımızdaki bakteriler tarafından çok sevilen, sevildiği için de çok fazla gaz çıkarılmasına neden olan bir yiyecek. Kurubaklagiller de içerdiği lif ve bitkisel proteinler ile faydalı ve bağırsaklardaki bakterilerin daha uzun ömürlü ve kabiliyetli olmasını sağlıyor. Mevsimine göre sebze ve meyve tüketilebilir. Mümkünse hiç şeker tüketilmemeli. Daha az tuz tüketilmeli ve yanmış yağlardan uzak durulmalı. Fazla protein tüketilmemeli. Mutfakta bu önlemler alındığında bağırsaklardaki faydalı bakterileri arttırmak ve korumak mümkün. Ayrıca fermente gıdalara da yer verilmeli. Turşu tüketilmeli ancak az tuzlu olması gerekiyor. Yoğurt tüketilmeli ancak evde yapamıyorsanız da yoğurt yemekten kaçmayın. Yoğurt, ayran ve kefir tüketin."

'FAYDALI BAKTERİLERİ ARTIRMAK İÇİN UZMANA DANIŞIN'

Mutfakta alınacak önlemlerin önemli olduğunu ifade eden Odabaşı probiyotik desteğe ihtiyaç duyanların uzmanlara danışarak alması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi: "Bağırsaklardaki faydalı bakteri sayısını artırmak için kişinin şikayetlerine göre, uzmanlar tarafından önerilen probiyotikleri kullanıyor olmanız çok önemli. Burada uzmana danışılması gerekiyor. Hangi şikayetler var? Vitamin, mineral yetersizlikleri, kabızlık şikayeti var mı? Bir gıdayı tölere etmek ile ilgili sorun yaşıyor musunuz? Bunların hepsi değerlendirildikten sonra ihtiyaçlarınız doğrultusunda günlük beslenmenize destek olarak probiyotik önerilebilir."

'KIRMIZI MEYVE, VAJİNA FLORASINI DESTEKLİYOR'

Probiyotiklerin vajinal florasına da faydaları olduğunu belirten Odabaşı, probiyotiklerden zengin beslenmenin kadınlar için de avantajları olduğunu açıkladı ve sözlerine şöyle devam etti:

"Son yapılan araştırmalara göre annelerin hamilelik döneminde 26'ıncı haftaya kadar probiyotik destek almasının hem çocuğu normal şekilde dünyaya getirmesi açısından hem de iyi bir bakteri topluluğu ile karşılaştırmak açısından çok önemli olduğunu vurguluyor. Eğer ki çok fazla sistit oluyorsanız, kaşıntı ve akıntı şikayetleriniz varsa oraya yönelik bir beslenme hamlesi ve takviye alıyor olmanız gerekiyor. Ayrıca kırmızı meyveleri daha fazla tüketeceksiniz ve fermente gıdalar alacaksınız. Ekşi mayalı ekmeğin arasına beyaz peynir, domates, biber koyup tüketebilirsiniz. Yanında da ayran içebilirsiniz. Üzerine de çilek, kiraz gibi meyveler tüketebilirsiniz. O zaman vajina florası da desteklenmiş olacak."

Buse ÖZEL/İSTANBUL, (DHA)