Kamuoyunda Şehir Hastanesi, Adliye Sarayı gibi acil yapılması gerekli yatırımların gerçekleşmemesi konusunda AK Parti iktidarı hakkında yerleşik şöyle bir kanaat var.

Çine Menderes Barajını tamamladık, takdir görmedik…

Karacasu Dandalaz Barajını bitirdik, yaranamadık…

İncirliova Dereağzı Barajını yaptık, kadrimiz kıymetimiz, bilinmedi…

Kuşadası’na Devlet Hastanesi kazandırdık, karşılık bulmadı…

Efeler’e Doğumevi Hastanesi yaptık, sevilmedik…

Çine Devlet Hastanesini tamamladık, teşekkür edilmedi…

Küçük ilçelere butik hastaneler yaptık, dikkate alan olmadı…

Duble yollar yaptık, göze giremedik…

Okullar yaptık…

Sulama kanalları yaptık…

Çevre yolları yaptık…

Daha neler neler yaptık vatandaş AK Parti’ye oy da vermedi yüz de…

Biz de Aydın’a küstük…

O nedenle hizmet noktasında Aydın’ı gözden çıkardık.

Halk çoğunluğundaki AK Parti algısı budur…

Karşılığında da BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında şöyle bir düşünce kümesi oluşmuş.

Arıtma tesisi yapacaktım, DSİ engel çıkardı…

Alt geçit yapacaktım, Karayolları izin vermedi…

Katı Atık Depolama Tesisi yapacaktım, devlet mani oldu…

Modern Hal Tesisleri yapacaktım, Milli Eğitim Bakanlığı araziye sahiplendi, vermedi.

Sarıçay Barajı’nı yapacaktım, DSİ “ben yapacağım” diye önümü kesti…

Her neye niyetlendiysem başarımı çekemeyen iktidar unsurları elimi, kolumu bağladı, hareket edemiyorum.

Kimse kusura bakmasın ben de iktidar yönetimindeki devlete küstüm, oynamıyorum, demekte…

Derken de iddia ettiği engellemelerin kaynaklandığı adresi kamuoyuna bir basın toplantısı yerine yandaş yazarlar ve fısıltı gazetesiyle açıklamayı tercih ediyor.

Falanca milletvekili önümüz kesti… Falanca kurum olumsuz görüş bildirdi… Falanca iktidar yetkilisi takoz koydu.

Ve üzerinden siyaset üretiyor…

Daha ilginç olansa dışarıya bu görüntü verilirken perde gerisindekiler, körler, birbirini ağırlar, misali hem AK Parti cenahının hem de Çerçioğlu cephesinin durumdan memnun olması…

Görünen o ki, zımnen de olsa taraflar arasında “sen benim nasırıma basmadığın sürece ben de seninkine basmam”,havası hâkim.

Sanırsınız ki, siyasette asıl olan rekabet değil… Danışıklı dövüş.

Manzara o ki, zaman zaman omuz atma benzeri itiş, kakışlar oyun gereği işe gerçeklik süsü vermek için gerçekleşen sürtüşmeler.

Vatandaş kavga ediyorlar zannedursun CHP yerelde iktidar olmanın tadını çıkarıyor.

Çünkü Aydın’ın birinci sorunu Şehir Hastanesi ve Adliye Sarayı gibi konularda ne CHP İl Başkanı Ali Çankır’ın ne de CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Süleyman Bülbül ve Hüseyin Yıldız’ın elle tutulur bir açıklaması oldu.

Diğerlerinden bunu beklemek nafile.

Zira MHP AK Parti’nin katarına, İYİ Parti’de CHP’nin peşine takılmış günlerini gün etmekteler.

İYİ Parti milletvekili Aydın Adnan Sezgin ise kâh dördüncü CHP milletvekili görevi görmekte kâh “susma hakkını” kullanmakta.

AK Parti cephesi de genel iktidar olmanın keyfini sürmekten son derece memnun.

O kadar keyifli ki, bir eski milletvekili seçim mührünün mürekkebi henüz kurumamışken, kendi adaylarına geçmiş olsun demeden Özlem Çerçioğlu’nu bir mesajla tebrikte sakınca görmüyor.

Ne İl Başkanı Ömer Özmen’in büyükşehir icraatlarını eleştiren bir sözü duyuluyor ne de grup başkanı olduğu belediye meclis üyelerinden bir ses çıkıyor.

Maşallah uyumda meclis üyeleri değme CHP’lilere adeta taş çıkartıyor.

AK Parti milletvekillerinin de Özlem Çerçioğlu’nun ileri sürdüğü engelleme iddiaları konusundaki suskunlukta il başkanlarını ve meclis üyelerini aratır yanları yok.

Mesela bir ekonomist olan Mustafa Savaş’ın alanına giren büyükşehrin bütçe performansını eleştiren bir açıklamasını duydunuz mu?

Mesela Metin Yavuz’un Menderes’in kirliliği konusunda bir açıklamasını ya da eleştirisini içinizden işiten oldu mu?

Mesela Bekir Kuvvet Erim’in Nazilli Bölgesi’ne büyükşehir tarafından neden bir Katı Atık Bertaraf Tesisi kurulmaz dediği duyuldu mu?

Farz edelim ki, Özlem Çerçioğlu’nun dediği gibi mesela Karayolları tarafından alt geçit yapımı “biz yapacağız” gerekçesiyle engellendi, bir AK Partili millet adına Karayollarına sorma gereği niye duymaz sözünü verdiğiniz halde yapmadınız, diye…

Sonuç olarak her iki tarafın gerek birbirine karşı takındığı tavır gerek sorun çözmedeki isteksizlikleri göz önüne alındığında vatandaş hem AK Parti’ye hem de BŞB yönetimine duyduğu güvensizlikte haksız değildir.

Çünkü olayın gerçeği yerine gölge oyununu yaşıyoruz.

Ne var ki, bu tür rekabetten beslenmeyen siyasetin hüküm sürdüğü yerlerde yorulmadan, terlemeden en fazla kazançlı çıkan siyasetçi olurken kaybedeni daima memleket olmuştur.

Halk dalkavukluğunda denklem bu aktörlerle bu şekilde devam ettiği sürece çarık ayağı daha da sıkmaya devam edecek demektir.

Herkesin haberi olsun istedim.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!