Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başlattığı kürtaj tartışmasıyla ilgili kurumunun görüşlerini açıkladı.

Görmez, 1983'ten başlayarak kuruma gelen kürtajla ilgili sorulara verilen cevapları sıralayarak Diyanet İşleri'nin bu eğilime karşı nasıl tavır sergilediğini örnek kararlarla ortaya koydu: "Çocuk istenmediği durumlarda, karı kocanın ortak istekleriyle gebeliği önleyici tedbirler alınması caizdir. Kürtaj haram ve cinayettir. Çocuk düşürmek ve aldırmak gebeliği önleyici tedbirlerden değildir. Çocuk aldırmak cinayet hükmündedir."

Kurumun yıllardır değişmeyen görüşünün "meşru mazeret olmadan doğumun engellenmesinin doğru olmadığı" yönünde olduğunu vurgulayan Görmez, 1993 yılında Bosna'da tecavüze uğrayan kadınların kürtaj yaptırıp yaptıramayacağına dair soruya Diyanet'in bir üyenin şerhi ile yeşil ışık yaktığını hatırlattı.

Kürtajla ilgili nihai kararın bilim adamlarına ait olduğunu kaydeden Diyanet İşleri Başkanı, anne karnındaki ceninin anneden bağımsız bir insan olduğunu, her ikisinin kalbi olduğunu ifade ederek, "Bu durumda sadece İslam dini değil, tüm bilimler, kürtajın bir yaşamın sona erdirilmesi olduğunu söylemeye devam edecektir. Anne karnındaki bebeğin yaşam hakkı vardır" diye konuştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni de eleştiren Görmez, "AİHM, bu tartışmaların içine girmemek için yaşamın ne zaman başladığının belli olmadığı bahanesinin arkasına saklandığı ortadadır" dedi.

Tecavüz gibi durumlarla ilgili genelleme yapmanın doğru olmadığını belirten Görmez, İslam dininin Katolik anlayışın aksine anne ile cenin arasında kaldığında anneyi tercih ettiğini de ifade etti.

Kürtaj sorununu sadece kadın meselesi olarak görmenin haksızlık olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı, "Çünkü bunun en büyük müsebbibi hep erkekler olmuştur" dedi.