Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Hrant Dink Cinayeti'yle ilgili, "vicdanen, aklımla ve hislerimle Hrant Dink'i katleden Ogün Samast ve Yasin Hayal gibi birkaç kişiden ibaret olmadığına inanıyorum. Tetikçi ve azmettiricinin bu şahıslardan ibaret olmadığına inanıyorum. Beni ve kamuoyunu oraya götüren deliller var" şeklinde konuştu.

Hüseyin Çelik, bu konuda AK Parti iktidarını, iftiraların ve saldırıların hedefi haline getirmenin hakkaniyetle bağdaşan bir durum olmadığını belirterek, "Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi, Rahip Santoro cinayeti, amacı ve şekli itibariyle aralarında maddi, somut bir bağ olmasa bile, hedef, amaç ve kurgulanma itibariyle birbiriyle akraba olan, birbirine benzeyen cinayetlerdir. Hedef Dink'tir. Dink, yem olarak seçilmiştir ama asıl hedef AK Parti'dir. 6-7 eylül olaylarını gerçekleştiren karanlık zihniyet neyse, Hrant Dink'e saldırı düzenleten zihniyet de aynı zihniyettir. Türkiye'de bir kaos yaratılmak istendi. Türkiye'nin siyasi istikrarına bir darbe vurulmak istendi" ifadelerini kullandı.

"Ondan önceki altyapıyı da hatırlayalım" Çelik, "Misyonerlik faaliyeti kol geziyor denildi, her yerde apartman kiliseler oluşturuluyor denildi, vatan toprakları satılıyor denildi, 300 tane Kuvay-ı Milliye Derneği kuruldu ve bunlar kirli propaganda yapmaya devam ettiler. Sanal ortamda, gayri müslimlere ciddi saldırılar oldu" dedi.

"Hrant Dink olayı kime hizmet etti" diye soran Çelik, "Katledilmesi kimin işine yaradı meselesine baktığımızda, bu hadiseyi tesadüfi gerçekleşmiş olarak değerlendiremezsiniz. Alparslan Aslan, güya başörtüsü gerekçesiyle Danıştay mensuplarına saldırmıştı. Böyle lanse edildi kamuoyuna. Sayın Başbakanın ve Cumhurbaşkanının ziyareti esnasında yaşananları, cumhurbaşkanlığı seçimi, e-bildiri, Cumhuriyet mitingleri bir arada değerlendirildiğinde hedefin ne olduğu çok net ortaya çıkıyor" diye konuştu.