Dink Ailesi, İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlarına birer mektup göndererek “Tazminat ödemekle AİHM kararları yerine getirilmiş olmaz” dedi ve hükümetten 6 talepte bulundu.

Hrant Dink"in eşi Rakel, kızları Delal ve Sera, oğlu Arat ve kardeşi Hosrof Dink avukatları aracılığıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin"e mektup gönderdi.

AİHM"in 14 Aralık 2010"da kesinleşen Hrant Dink kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 4 kez ihlal edildiği sonucuna vararak Türkiye"yi oybirliği ile mahkum ettiği hatırlatılan mektuplarda “Tazminat ödemekle AİHM kararları yerine getirilmiş olmaz. Aksi halde, bir bireyin yaşam hakkı ile hükmedilen tazminatı karşı karşıya getirmek gibi bir sonuç doğacak ve bireyin yaşamının bu tazminat miktarı ile ölçülmesi gibi kabul edilemez bir sonuç doğacaktır” denildi.

AİHM"in, Trabzon Emniyeti ve Jandarması ile İstanbul Emniyeti"nin, cinayetin planlanması ve işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen engellenmesi için harekete geçmediklerini tespit ettiğine dikkat çekilen mektupta “Dink cinayeti soruşturma ve yargılamaları sonucunda devlet kurumlarının tümünü kapsayacak şekilde, yasadışı faaliyetlere karışıldığı ya da hoşgörü gösterildiği şeklinde bir görüntü oluşmuştur” denilerek şu talepler dile getirildi:

1. KAMU GÖREVLİSİ-SANIK İLİŞKİSİ: Dink"in öldürüleceğini bildikleri halde önleyici, koruyucu önlemler almayan bütün sorumlular tespit edilmeli, neden şüphelileri yakalamadıkları ortaya çıkarılmalı ve haklarında cezai yaptırım uygulanması acilen gerçekleştirilmelidir. Bu sorumluların sanıklarla ilişkileri ve yardımları araştırılmalıdır.

2. DELİLLERİ YOK EDEN GÖREVLİLER: Cinayetin ardından delilleri yok eden, gizleyen, değiştiren, katil zanlısına kahraman muamelesi yapan tüm sorumlular hakkında etkili soruşturmalar yürütülmelidir.

3. SAVCILAR DOĞRUDAN SORUŞTURMALI: 4483 sayılı Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun uyarınca ya da Trabzon Savcılığı"nca yürütülen ancak cezasızlıkla sonuçlanan tüm soruşturmalar yeniden açılmalıdır. Bu soruşturmalar “örgüt üyeliği, örgüte yardım” suçları kapmasında idari makamdan izin alınmasına gerek olmadan doğrudan savcılarca yürütülmelidir.

4. IRKÇI NEDEN ARAŞTIRILSIN: Cinayetin ırkçı bir saikle işlenip işlenmediğini tespit etmek için cinayeti bu bakış açısıyla ele alacak savcılar görevlendirilmelidir.

5. KANUN DEĞİŞTİRİLSİN: 4483 Sayılı Yasada değişiklik yapılarak, kararların denetiminin tam yetkili bir yargı mekanizması tarafından yürütüleceği, mağdur ya da şikayetçinin sürece dahil edileceği düzenlemeler yapılmalıdır.

6. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANSIN: İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, ifade özgürlüğü, bireylerden gelecek saldırılara karşı da korunmalı bu konuda pozitif tedbirler alınmalıdır.

Kemal Göktaş / Akşam