Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, din hizmetlerinin toplumu bütünleştiren, kırgınlıkları onaran, yaraları saran bir hizmet olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Kars, Iğdır ve Ağrı'dan sonra bilgilendirme ve değerlendirme toplantısına katılmak üzere Erzurum'a geldi. Vali Sami Bulut'u makamında ziyaret eden Bardakoğlu, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısına katıldı.

Vali Sami Bulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, İl Emniyet Müdürü Kamil Çolak ile çok sayıda müftülük personelinin katıldığı toplantıda konuşan Bardakoğlu, din hizmetinin toplumu birleştiren, bütünleştiren, kırgınlıları onaran, dargınları barıştıran ve toplumun yaralarını saran bir hizmet olduğunu söyledi.

Toplumun özünde din bağlarının çok büyük payı olduğunu, ancak toplumun her sorununun din hizmetiyle çözülemeyeceğini ifade eden Bardakoğlu, şöyle konuştu:

"Din hizmeti toplumun yaşayan acil sorunlarının çözümüne katkı sağlamak zorundadır. Nasıl cami kapısından giren insanın kimliğini, kişiliğini, eğitimini, meşrebini, mezhebini göz önüne almaksızın hepsini insan sevgisiyle kucaklıyorsa din hizmeti de böyle olmalıdır. İnsanımızın fakirliği, etnik kökeni, zenginliği, köylüsü, şehirlisi, gençliği, ihtiyarlığı hiç önemli değil, insan olması en büyük, en yüce değerdir. Din hizmetinin merkezinde insan sevgisi, insanı insan olduğu için saymak, yaratandan ötürü yaratılanı sevmek vardır."

Din hizmetinin sadece cami içerisinde ibadetle ve namazla sınırlı kalmayıp, toplumun diğer alanlarına koşan ve yetişen bir sosyal açılıma sahip olması gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, "Din görevlilerimizin cami içerisinde hapis olmaması, cami dışında din hizmetleri yapması, bulunduğu bölgede çevre bilincinin oluşması ve küslerin, kırgınların barışması, yoksul ve kimsesizlerin elinden tutulması için çalışması gerekmektedir. Sosyal açılım olmadığı zaman din hizmeti belli şekil ve kalıplara mahkum kalır.

Kur'an kursları sadece Kur'an okumayı öğreten değil, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde aynı zamanda okuma yazmayı öğreten mekteplerdir. Kur'an kursları sadece Kur'an öğreten değil, insanın kendisiyle barışık olmasını, toplumla, milletiyle, devletiyle, bayrağıyla barışık olmasını yavrularımıza telkin eden mekteplerdir. Bacası tütmeyen ev varsa, kız çocuklarını okutamayan aile varsa, din görevlisi elbette bunların yanında olmalıdır. Özellikle son dönemde din görevlilerimiz okuma kampanyalarının gönüllü

neferi oldular. Başkanlığımızın yayınladığı yayınları önce kendi bilgilerini tazelemek için okuyor, sonra topluma sunuyorlar. Her bir yayınımız bilgimizi tazeleyecek bilgiler içermektedir. 10-15 yıl önce okuldan edindiğimiz bilgilerle yetinemeyiz. Bu bilgilerle yetinmek yerine o bilgileri sürekli tazelemek gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çünkü 14 asırlık dini tecrübelerimiz göstermiştir ki İslam'ın kaynaklarını Kur'an'ın bilgisini, hadisin bilgisini Müslümanlara gerekli yorum ve açıklama

yapılmadan günümüz insanına aktarmak mümkün değildir. Dindarlık ve Müslümanlık imanla başlar, ibadetle gelişir ama dindarlık, Müslümanlık ahlakla olgunlaşır. Böyle olunca topluma ahlaki değerleri sürekli anlatmalı ve ahlaki değerlerin yaşayan örnekleri olmalıyız" diye konuştu.

Toplantının basına açık bölümünün sonunda Bardakoğlu tarafından Erzurum Müftülüğü personellerinden başarılı performans sergileyen Kur'an kurslarının yöneticilerine, hocalarına ve öğrencilerine başarı belgesi verildi. Vali Sami Bulut ise, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na, Erzurum'u anımsatan bir tablo hediye etti.