Dilhan Şeşen,  “Ben, herkes şarkı söyleyebiliyor sanıyordum. Bunun özel bir durum olduğunun farkında değildim” diyor. İlk single’ı ‘Acıtır Yara’ vesilesiyle buluştuk

Dilhan, ilk single’ın ‘Acıtır Yara’ ile karşımızdasın ve 21 yaşında neredeyse yaşın kadar müzik geçmişin var... 

Evet çünkü müziğin içine doğdum. Genetik bir durum desek yeri. Ailemde herkes müzikle ilgileniyordu. Önümde hep müzik vardı. İster istemez doğalında öyle gelişti. 



Bu, insana başka seçenek bırakmıyor mu? 

Hiç ‘normal’ çocuklar gibi doktor olmayı, mühendis olmayı hayal ettiğin bir dönem olmadı mı? Aaa, olmaz olur mu! Çünkü tam aksi söz konusuydu. Müzik bizim çok normalimiz olduğu için bunun özel bir durum olduğunun farkında bile değildim.

Zaten herkes şarkı söyleyebiliyor zannediyordum. O yüzden ben veteriner olayım, psikolog olayım kafasındaydım. Ve zaten ailemin bu konuda hiçbir yönlendirmesi olmadı. Tamamen kendi halime bıraktılar beni ki bence en doğrusunu yaptılar. Sonra da su aktı, yolunu buldu zaten. Ben yine Şeşen’lerin müzik yolculuğuna dahil oldum.

KONTROL DELİSİYİM İŞİMİ BAŞKASINA TESLİM EDEMEM

‘Acıtır Yara’ nasıl ortaya çıktı? 

Bu şarkının ortaya çıkışı iki yıl önceye dayanıyor aslında. Bir sabah saat 7 gibi uyandım ve bir anda içimden bu kelimeler döküldü. Öyle duygusal olarak çok kötü hissettiğim bir dönem de değildi ama inişli çıkışlı bir dönemimdi.

O sabah beni dürten, uyandıran neydi bilmiyorum. Ama “İyi ki uyandırmış” diyorum. Ama diğer yandan aynı dönemde önceliklerim çok farklıydı. “Hadi bu şarkıyı single olarak kaydedeyim” kafasında değildim hiç. Zaman içinde Sony Müzik’le yollarımız kesişti. Doğru zaman şimdiymiş demek ki. Şimdi üç single daha yapacağız ardından albüm gelecek. 

Şarkıların kadar kliplerin de farklı ve ilgi çekici. Seni bu konuda yönlendiren birileri var mı? 

Ben hayal ettiğim şeyi ekibimle paylaşıyorum, sonra birlikte o fikri geliştiriyoruz. Ben kontrol delisiyim. İşimi kimseye teslim edemem. Her aşamasına dahil olmazsam tatmin olmuyorum.



BURHAN ŞEŞEN’İN KIZI OLMAK ÇOK HAVALI

11 yaşında baban Burhan Şeşen’le birlikte ‘Çocuk Gelinler Olmasın’ kampanyası için şarkı yazıp okumuşsunuz. O yaşta baban sana bu kampanyanın amacını nasıl açıkladı? 

Ben sokakta top oynayan bir çocuktum. Babam beni karşısına alıp “Dilhan’cığım hayatta bir de böyle gerçekler var” diyerek durumu açıkladı. 

Ne hissettin? 

Aslında oradaki gerçek kötülüğün çok farkında değildim ama babamın anlattığı hikayede çok yanlış bir şey olduğunu idrak edebildim çünkü benim yaşımda bir çocuk benim yaptığım şeylerle meşgul olmalıydı. 50 yaşında bir adamın yatağının sağ tarafında olmamalıydı! Oradaki vicdansızlığı direkt algıladım. 

Baban Burhan Şeşen müzik hafızamızda büyük bir yere sahip. Grup Gündoğarken’in üyelerinden. Bu çok havalı değil mi? 

Eveeet! Kesinlikle öyle. Ama başlarda bunun hiç farkında değildim. Zamanla, Şeşen’lerin sahnesini izledikçe o farkındalığa eriştim ve bir an “Oha! Dilhan, çok acayip bir durumun içindesin” dedim. Çünkü nihayetinde o benim babamdı ve o aradaki nüansı algılamam biraz zaman aldı.

Amcan İlhan Şeşen’in ‘Gel’ albümünde, Mabel Matiz’in ‘Maya’ albümünde vokal yaptın. Kendi müziğine yakın bulduğun, “Sahnesinde olmayı çok isterim” dediğin başka kimler var? 

Kendi müziğimle çok yakın bulmasam da hayran olduğum çok kişi var. Bülent Ortaçgil’in sahnesinde olmayı çok isterim. Birsen Tezer, Büyük Ev Ablukada, Jehan Barbur ve Mehmet Güreli’nin sahnesinde olmayı, onlarla vokal yapmayı çok isterim.



MELEK MOSSO, HEPİMİZİN SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİ YÜKSEK SESLE SÖYLEDİ

Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadın olarak en zorlandığın konular neler? 

Bir kere insanlar aslında çok kötüler. Özellikle kendi sektörümde maalesef karşıma çok iyi insanlar çıkmadı. Ben çok duygusalım. O da durumu iyice zorlaştırıyor. Bir de kadınsan hangi işte olursan ol, erkeklerin sana bir üstten bakışı oluyor. Ben o bakışı kırmaya geldim. 

Bunu yaparken kullandığın yöntem ne? 

Kararlı ve inançlı bir şekilde kendini tüm samimiyetinle ortaya koyduğunda bir süre sonra pes ediyorlar ve sana saygı duymaya başlıyorlar. Mücadele etmek gerekiyor. Ama kendi adıma bunu yaparken erkekleşmek gerektiğini düşünmüyorum. Bu nedenle kadınlığımı bastırma, maskülen olma çabam da hiç olmadı. Hep olduğum gibi davrandım. 

Melek Mosso, sahnede “Kızlar, açmak istiyorsanız açın, konuşmak istiyorsanız konuşun, kimse size ne yapıp ne yapmamanız gerektiğini söyleyemez” dedi. Onu izlediğinde ne hissettin? 

İnanılmaz arkasındayım! Ve o görüntülere o kadar salakça yorumlar yapılmıştı ki... Melek’in söyledikleri her kadının içinden geçen, hepimizin isyan ettiği ama yüksek sesle söyleyemediğimiz şeylerdi. Sahnede, binlerce kişinin karşısında orta parmağını kaldırarak meydan okuması, insanların gözlerinin içine bakarak bunları dile getirmesi bence şahaneydi!



KİMSE BAŞKASINA BENZEYEREK KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREMEZ

Sence seni farklı yapan ne? 

Kimseye benzemeye çalışmadan, sadece kendim olmam. Birine benzemeye çalışmak bence intihar. Kimse kendini gerçekleştiremiyor bu şekilde. 

Yapmaktan çok zevk aldığın üç şey ne? 

Sokakta yürürken kulaklıkla müzik dinlemeyi, parkta oturup kitap okumayı ve sevdiğim insanlarla sonu gelmeyen uzun sohbetler etmeyi çok seviyorum.