KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sevtap Akbulut, klima kullanımını burun solunumun konforunu bozduğunu vurgulayarak önerilerde bulundu. Isı ve nemdeki hızlı artışın burun içerisini döşeyen dokunun şişmesine, burundaki etlerin dolgunlaşmasına neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akbulut, “Bu durum burnun tıkanmasına dolayısıyla rahat nefes alamamayla sonuçlanıyor. Bazı kişilerde, burun tıkanıklığı beraberinde burun akıntısı, geniz akıntısı ve öksürük gibi sorunları da ortaya çıkarabiliyor. Alerjiye benzer bu şikâyetler kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Böyle sorunlar, özellikle klimalı ofis ortamında çalışanlarda daha belirgin hale geliyor” diye konuştu.

“UYKU KALİTESİNİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Müdahale edilmediğinde kişide yorgunluk hissi, enerjinin azalması ve uykuya meyilin artmasıyla birlikte verimliliğin de düşmesine neden olduğunu aktaran Doç. Dr. Akbulut, “Burundan rahat nefes alamama nedeniyle gece uyku kalitesi de bozulduğundan yeterince dinlenemeyen kişilerde ertesi gün yorgunluk artıyor ve kısır bir döngü ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.



KURU HAVA BURUN KANAMASINA NEDEN OLABİLİYOR

Klimaların burun solunumunun konforunu bozduğunu söyleyen Doç. Dr. Akbulut, “Kuru hava burundaki salgının koyulaşmasına neden olur, koyu salgı sinüs ağızlarını tıkayarak sinüs kaynaklı baş ağrısına yol açabilir. Bunun dışında sıcak ve nemli havadan hızla kuru havaya geçiş burun örtü tabakasında yer alan ve sıcağa bağlı olarak şişmiş olan damarlarda kanamaya meyil de oluşturabilir. Özellikle çocuklar kuru havaya bağlı burun kanaması için risk altındadır. Sağlıklı burun nefesi alınabilmesi için ortamın ne çok nemli, ne de çok kuru olması gerekir. Bu yüzden ortam neminin takip edilmesi, bir nem ölçerin kullanılması uygun olacaktır. Ortam nem oranının yüzde 30-50 arasında tutulması gerekir” dedi. 

ALERJİK BÜNYELİ KİŞİLER DİKKAT!

Doç. Dr. Sevtap Akbulut, “Alerjik riniti bulunan kişilerde ise hızlı ısı ve nem değişiklikleri alerjik burun şikâyetlerinin daha da şiddetlenmesine yol açabiliyor. Normal koşullarda kontrol altına alınmış olan burun kaşıntısı, hapşırık, burun akıntısı gibi alerjik şikâyetler havanın hızla ısındığı dönemlerde kişiyi rahatsız edecek bir seviyeye gelebiliyor. Bunların dışında nemli ortamlarda daha aktif hale gelen ev akarı ve küf türü alerjenler de daha önceleri hiçbir alerjik sorunu bulunmayan kişide burun ve geniz akıntısı, hapşırık, öksürük gibi burun şikayetlerine ya da astım benzeri solunum yolu hastalıklarını ortaya çıkarabiliyor” diye konuştu.

SICAK HAVALARDA BURNUMUZU KORUMAK İÇİN ÖNERİLER

Doç. Dr. Akbulut, “Sigara içmeyin, çevresel irritanlardan uzak durun. Başta alerjik bünyeli kişiler olmak üzere herkesin toz, duman, oda parfümü, yüzey dezenfektanı gibi çevresel irritanlardan uzak durması gerekiyor. Sigara içmemek ve pasif sigara dumanına maruz kalmamak da alerjik şikayetlerin tetiklenmesini önlemek açısından önem taşıyor. Bu tarz irritanlarla temas sonrası burnun su veya burun yıkama solüsyonları ile yıkanması yarar sağlıyor” dedi.



“GECE YAN YATIN”

Ortamın aşırı soğuk ve kuru olmamasına da özen göstermek gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Akbulut, “Bu nedenle özellikle klimalı ortamlarda çalışanların dikkat etmesi ve ortam nem oranının yüzde 30-50 arasında tutulması gerekiyor. Burun tıkanıklığının etkisini azaltmak için gece yan yatmak da yarar sağlıyor. Bu sayede kaliteli bir uyku süreci geçirileceğinden ertesi gün yorgunluğunun da önüne geçmek mümkün olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Sevtap Akbulut, burun tıkanıklığının yoğun yaşandığı bu dönemlerde burun açıcı etkisi olan spreylerin hekim önerisi dışında kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Akbulut, “Burun açıcı spreylerin kullanılması ‘rebound etki’ denilen burun tıkanıklığının daha da artmasına neden olabiliyor. Bununla birlikte alerjik problemleri olanların düzenli kullandıkları ilaçları bu dönemde kesmemeleri gerekir” diye konuştu.

DHA