Zeus tanrıların ve insanların babasıdır. Olimpos Dağındaki en güçlü tanrıdır. Mitolojiye göre tüm dünya onundur. Zeus’un gücü her şeye yeter, tanrılar âlemini yönetir, gökten yağdırdığı yağmur ile insanların dünyasına da bereket getirir. Şimşeği eliyle tutabilmen tek tanrıdır. Zeus Tanrıça Hera ile evlidir. Tanrıça Hera tanrı ve tanrıçaların kraliçesidir, aynı zamanda Zeus’un da kız kardeşidir. Efsaneye göre Tanrıça Hera, soğuk bir kış gününde ıssız bir yerde tek başına oturmaktadır. Birdenbire soğuktan üşür, titreyen bir kuş gelir ve omzuna konar. Üşüyen kuşa acıyan Tanrıça Hera onu alıp ısıtmak için göğsüne yaslar. Bu aslında bir kuş değil, kılıktan kılığa girebilen Tanrıların Tanrısı Zeus’tur. Zeus hemen oracıkta aşık olduğu Tanrıça Hera’ya evlenme teklif eder, Tanrıça Hera da gücüne güç katacağını bildiği için bu teklifi düşünmeden kabul eder ve hemen evlenirler. Zeus ile Tanrıça Hera’nın evliliğine mitolojide” kutsal evlilik” adı verilir. Nasıl olmasın ki? Tanrıların babası ile tanrıların kraliçesi evlenmişlerdir. Onların çocukları da onlar gibi güçlü tanrılar olacaktır.

Zeus Tanrıça Hera ile evlidir ama aynı zamanda en çapkın tanrıdır. Gönlü bir kuş gibi oradan oraya konar, ondandık ki sık sık kuş kılığına girer veya istediğini kuş kılığına sokabilir. Tanrıça Hera hem kardeşi, hem de kocası olan Zeus’u çok kıskanır ve onun isminin başka bir kadınla anılmasını asla hazmedemez. Tanrıça Hera ne kadar Zeus’un üzerine titrese de babaların babası ayran gönüllü Zeus sürekli başka kadınlarla aşk yaşar. Bunlardan birisi de Leto’dur. Zeus ile Leto büyük bir aşk yaşar.

Zeus Olimpos’tan çıkıp Ege kıyılarında gezinirken mavi ile yeşilin şiirsel aşk yaşadığı Didim bölgesine gelir. Didim dillere destan güzellikleri barındırmasıyla her zaman Olimpos tanrılarının uğrak yeri olmuştur. Buradaki eşsiz deniz kıyısındaki altın sarısı kumların üzerinde Leto sere serpe güneşlenmektedir. Didim koylarının eşsiz Manzarasının güzelliği Leto’nun güzelliği yanında sönük kalmaktadır. Zeus bir kez daha başka bir kadına âşık olmuştur.  Zeus bu güzellik karşısında kendini tutamaz ve aşkını altın sarısı kumlar üzerinde güneşlenen Leto’ya bildirir. Leto babaların babası Zeus’un aşkına kayıtsız kalmaz ve masmavi denizin kıyısındaki altın renkli kumlarda birlikte olurlar. Sevişmeleri büyük olay olur. Bu büyülü aşktan Leto hamile kalır. Leto ikiz çocukları olan Apollon ve Artemis’e burada Zeus ile yaşadığı aşk ile hamile kalmıştır. Bunu öğrenen Tanrıça Hera çılgına döner. Daha öncekilerde olduğu gibi kocası Zeus’un âşıklarından intikam alma geleneğini sürdürmek ister.

zeus-ve-leto.jpg

 Tanrıça Hera bu aşkın meyvelerinin doğmasına izin vermek istemez. Leto ile Zeus’un ilişkisini kıskanan Hera, hem Leto’yu her yerde takip etmesi için Phthon’u görevlendirir, hem de ”Güneşin doğduğu bütün yerlerde doğuramasın” diyerek Leto’nun doğum yapmasını engellemek ister. Tanrıça Hera’nın gazabından korkan tüm yeryüzü ona kucak açmayı reddeder. Böylece Leto neredeyse lanetli bir yaratığa dönüşür.

Zeus Leto’dan çok hoşlanmıştır ve ondan olacak çocuklarının doğmasını arzulamaktadır.  Zeus Leto’yu bir bıldırcına çevirerek onun Tanrıça Hera’nın gazabından kaçarak korunmasını sağlar. Bıldırcın kılığında doğum yapabilmek için tüm dünyayı dolaşan ve uygun bir yer arayan Leto’ya Denizler Tanrısı Poseidon da yardımcı olur. Leto bıldırcın kılığında oradan oraya giderken Ege Denizi’ndeki Delos Adasında bir ağacın kovuğuna saklanır. Bunu öğrenen Denizler tanrısı Poseidon üç uçlu yabasını Didim’deki Tekağaç Yarımadasının en batı ucundan denize vurarak denizden yükselttiği ve dalgadan bir kubbeyle Delos Adasını ve Leto’yu koruma altına alır. Böylece Tanrıça Hera Delos Adasında gizlenen Leto’yu bulamaz. Denizler Tanrısı Poseidon’un üç uçlu yabasını denize vurduğu yer aynı zamanda İyonya İle Karya arasındaki sınır bölgesi ve Zeus ile Leto’nun aşk yaşadığı yerdir.

Leto her ihtimale karşı Ege Denizindeki Delos Adası ile Akdenizdeki Ortygia Adası arasında sürekli gidip gelir. Leto önce Ortygia Adasında bir Fenike ağacı dibinde kızı Artemis’i (Ay Tanrıçası) doğurur. Leto bu doğumdan sonra Delos Adasına geçer. Artemis’in doğumundan dokuz gün sonra ikizlerden erkek olan Apollon’u (kahin ve okçu tanrı) doğurur. Bu doğum esnasında Artemis annesine yardım eder. Apollon’un burada doğması ile Delos Adası (Parlak ada)kutsal kabul edilmeye başlar.

Apollon ve Artemis Ege kıyılarının en önemli eserlerine ismini vermiştir. Apollon Tapınağı Didim’in en önemli antik kalıntısıdır. Herkesin görmesi dileği ile.

Foto: Tanrılar Rölyefi. Soldan sağa: Zeus, Leto, Apollo ve Artemis. M.Ö. 420-410 Brauron Arkeoloji Müzesi Yunanistan

“Tarih, her şeyin tarihle doğrulanabileceğini doğrulamaktadır.” (Voltaire)

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!