Fırat Haber Ajansı'na konuşan Murat Karayılan, PKK’nın her silah bıraktığında AKP’nin darbe vurmak istediğini iddia ederek, “Biz geçmişte çok kez Mübarek günler vesilesiyle ateşkesler ilan etmişiz. AKP döneminde resmi ve uzun süreli olarak 5 kez ateşkes ilan etmişiz. Onlarca kez kısa süreli, barışçıl arayışlar anlamına gelen ateşkesler geliştirmişiz. Ama AKP zihniyeti bunu her zaman zayıflığımıza yordu ve fırsatçı yaklaşarak bizlere darbe vurmak istedi. Bu, bu kadar açıkken kim yumuşatıcı bir adım atabilir" dedi.

Karayılan, Ramazan’da ateşkes çağrıları için “AKP hükümeti bugün bunun zeminini bırakmamıştır” dedi. Karayılan, AKP’nin teşvikiyle geniş bir çevrenin ateşkes çağrısı hazırlığında olduğuna dikkat çekerek, “Vicdanlı olalım, empati kuralım ve adil yaklaşalım. Eğer savaşın durmasını istiyorsanız Erdoğan’a gidin, top ondadır” diye konuştu.

Murat Karayılan, Oslo görüşmelerine ilişkin de önemli bir açıklama yaparak, “Biz görüşmelerde hep Öcalan’la doğrudan görüşmeyi teklif ettik ve dayattık. Bizimle devlet adına görüşen söz konusu heyet de aslında çok reddetmedi. Sonra ‘görüşme olabilir ama siz şimdi yazarsanız götürürüz, kendisinin yazdığını da size getiririz’ dedi ve sağ olsunlar bunu 3 yıl boyunca yaptılar. Onun üzerinden sanırım Öcalan’ın 20’ye yakın el yazması mektubunu bu heyet bize ulaştırmıştır” dedi.
'Devlet 3 yıl boyunca İmralı mektuplarını getirdi'
Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda şunu belirtmek istiyorum: Hem Öcalan’dan bize gelen mektuplar oldu, hem de bizim kendisine yazdığımız mektuplar oldu. Ama emin olun ki bundan avukatların haberi yok. Bu tamamen Oslo görüşmeleri çerçevesinde işleyen bir mekanizmanın gerçekleştirdiği bir durumdu. Biz görüşmelerde hep Öcalan’la doğrudan görüşmeyi teklif ettik ve dayattık. Bizimle devlet adına görüşen söz konusu heyet de aslında çok reddetmedi, “sonra görüşme olabilir ama siz şimdi yazarsanız götürürüz, kendisinin yazdığını da size getiririz” dedi ve sağ olsunlar bunu 3 yıl boyunca yaptı.

Onun üzerinden sanırım Öcalan’ın 20’ye yakın el yazması mektubunu bu heyet bize ulaştırmıştır. Ancak avukatlar tek bir cümle getirmiş değildir. Aynı şekilde bizim yazdığımız mektuplar da aynı heyet tarafından Öcalan’a ulaştırılmıştır. İşin gerçeği budur. Şimdi eğer kuryelikten bahsedilecekse yani Oslo mekanizması çerçevesinde böyle bir durumun yaşandığı bilinen bir husus.

Ama bunun dışında bu söz konusu avukatların bizimle Öcalan arasında kuryelik yaptıkları ya da Öcalan’a uygulamaya dönük bir kurumlaşmayı yaşadıkları savı asla ve asla doğru değildir, gerçek dışıdır. Bu, aslında Öcalan’ı savunmasız bırakma ve onu etkisiz kılmaya dönük uydurulan bir senaryodur. Hukuk adına, hukuk dışı yöntemlerle Öcalan’ı savunmasız bırakmaktır. Bu, Öcalan’ın hukuki savunmasını yapan avukatları topyekun içeri atıp böylece tek yanlı bir biçimde sömürgeci amaçlarına ulaşmayı öngören bir politika sonucu yapılmış bir hukuksuzluktur."