CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Biz, herkesin hukukunu savunuruz. Senin de gün oldu hukukunu biz savunduk. Sen milletvekili bile olamıyordun, başbakan olamıyordun. senin başbakan olma hakkını, hukukunu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal savundu” dedi.

İzmir ziyareti sırasında Narlıdere'de belediye hizmet binasının açılışını yapan Baykal, “giderayak” birilerinin Türkiye'yi karıştırmak için elinden geleni yaptığını ve ülkede panik ve terör havası yaratmaya çalıştığını ileri sürdü.
“Devletin, milletin en saygıdeğer insanları, niçin olduğu söylenmeden, gözaltına alınmaya çalışılıyor” diyen Deniz Baykal, şunları söyledi:

“Dünyanın hiçbir hukuk devletinde, hiçbir demokrasisinde bu olmaz. Demokrasiyi, insan haklarını katlediyorlar. Bu faşizan uygulama, bu yıldırma operasyonu, bu kolektif gözaltılar halkta tepki yaratmaya başladı. Bunun üzerine Başbakan temiz ellerden söz etmeye başladı. Sanki yapılan işler, halkı baskı altına almaya çalışma operasyonu değil, temiz eller operasyonuymuş gibi bir izlenim vermeye çalışıyorlar.

Temiz eller kim, sen kimsin? Bir bak bakalım sen kimleri tutukladın? Mustafa Balbay'ı tutuklayacaksın da Türkiye'de yolsuzluklara engel mi olacaksın? Bu memlekete 30 yıl hizmet etmiş, Güneydoğu'da en büyük başarıları elde etmiş şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerinin generallerini gözaltına alacaksın da temiz eller operasyonu mu yapacaksın? Gözaltına aldıklarına bakıyorum da kendilerinden kimse yok, eğer sen temiz eller yapacaksan önce kendi çevrendekileri gözaltına al. O enerji çeteleri, mafyalarını, o ihale çetelerini, mafyalarını gözaltına al.”

“SENİN ARKANDA 13 DOSYA VAR”

CHP lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın “arkasında 13 dosya olduğunu” ifade ederek “Kendi eli temiz olmayanın temiz eller operasyonu yapması mümkün değil” dedi.
Başbakan Erdoğan'ın önce kendi arkasındaki dosyaların hesabını vermesi gerektiğini ileri süren Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dokunulmazlıklar kaldırılıversin, onların hesabını ver. Efendim Anayasa'da dokunulmazlık maddesi var. Varsa var. Meclisteki 550 milletvekilinin demiyorum, iki milletvekilinin diyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dokunulmazlığını, ikimizin dokunulmazlığını kaldırıver de bir görelim bakalım. Temiz eller operasyonu, dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra başlar. Kaldıralım, başlatın. O zaman bahsedersin temiz ellerden. Senin dokunulmazlığını kaldıralım da Türkiye'de temiz eller operasyonu başlasın, sen bakalım nerede duruyorsun?”

“EVET, AVUKATLIK YAPIYORUZ”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a “devletin saygıdeğer insanlarını gözaltına aldığı için” (Sen savcı mısın?) dediğini söyleyen Baykal, “Temiz eller başlarsa sen savcı mı olursun, yoksa başka bir şey mi olursun?” dedi.
Çetelerle, mafyalarla uğraşan, temiz eller için çalışan kişilere karşı çıktığı için kendisine de “avukatlık yaptığının söylendiğini” belirten Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Evet biz avukatlık yapıyoruz, Biz mazlum milletin, insan hakları ihlal edilen milletin avukatlığını yapıyoruz. Bundan da şeref duyuyoruz. Biz herkesin hukukunu savunuruz. Bundan da şeref duyarız. Senin de gün oldu, hukukunu biz savunduk. Sen milletvekili bile olamıyordun, başbakan olamıyordun. Senin başbakan olma hakkını, hukukunu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal savundu. İnsan hakları konusunda engel çıkmasın diye mücadele ediyorduk. O zaman avukatlığımızdan şikayet etmiyordun. Şimdi sen zulmediyorsun, baskı yapıyorsun. Senin zulmüne baskına karşı çıkmak boynumun borcudur.”

BİRLEŞME ÇAĞRISI

Bir genç kızın televizyona çıkıp “Atatürk'ü sevmediğini, Humeyni'yi sevdiğini” söylediğini hatırlatan Deniz Baykal, “Bunları kimler yetiştiriyor? Bu nasıl zihniyet, Hükümet bu zihniyetle yetişen gençleri engellemeyi düşünüyor mu yoksa tam tersine çocuklar böyle yetişsinler diye seyretmeyi mi tercih ediyor. O zaman iş halka, belediyeye düşüyor” dedi.
Baykal, Atatürkçü gençlerin yetişmesi için Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ve diğer belediye başkanlarından ilçelerinde öğrenci yurdu oluşturmalarını istedi.

Günün “birleşme günü” olduğunu söyleyen Baykal, “ANAP'lıydı, MHP'liydi hepsine saygım var, ama gün ayrılma günü değil, gelin bir olalım. Şimdi buna ihtiyaç var. Rahat zamanlarda ayrışırız” dedi.
Narlıdere'deki konuşmanın ardından Belediye Başkanı Abdül Batur, ilçenin simgesi olan Narkız Heykeli'ni Baykal'a hediye etti.