Bir gruba göre, Cumhurbaşkanı olan Atatürk’ün Dersim olaylarından haberinin olmadığını söylemek gülünç ve doğru değil. Diğer gruba göre, katliamın yoğun yaşandığı Mayıs-Eylül 1938’de Atatürk ciddi olarak hasta, kendinde değil ve Dersim harekâtından haberi bile yok.
 
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün “Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır” demeci Dersim olaylarını tekrar gündeme taşıdı. Arkasından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Mecli’te bir araştırma komisyonu kurulmasını önererek, “Şüphesiz Atatürk hayattadır ve İsmet Paşa Başbakan’dır ve sorumlu bir hükümet de vardır, Cumhuriyet Halk Partisi hükümetidir. Dolayısıyla âlemde hiçbir gerçek gizli kalmamalıdır. Dersim gerçeği bugün ortaya çıkarılmalı ve tarihimizle yüzleşmeliyiz” dedi. Dün konuşan Prof. Dr. Baskın Oran’da tartışmaya, “Dersim’de isyan yoktu. Devlet tarafından planlı bir katliam uygulandı. Harekatı Atatürk planladı” diyerek katıldı. Dersim olaylarıyla ilgili olarak çalışan araştırmacılar da tam bu noktada ikiye bölünüyor. Bir grup Atatürk’ün katliamdan haberi olduğunu savunurken karşı grup katliamın asıl yaşandığı tarih olan 1938’in ikinci yarısında Atatürk’ün hastalığının ilerlediğini ve birçok şeyden haberinin olmadığını iddia ediyor. İşte giderek büyüyen ve ana muhalefet partisi CHP’de kriz yaratan Dersim tartışmasında uzmanların görüşleri.
 
Esas sorumlu Celal Bayar’dır
 
Başlangıçtan Günümüze Dersim Tarihi kitabının yazarı Dersimli tarihçi Ali Kaya’ya göre harekatın sorumlusu dönemin Başbakanı Celal Bayar: “Atatürk’ün ‘Orayı katledin, 1.5 yaşındaki bebekten 90 yaşındaki dedeye kadar öldürün’ demiş olması mümkün değil. Harekatı yapanlar katliam gerçekleştirdi. Alevi çıbanını Sünnileştirerek çözmeye çalıştılar. Olaylar daha çok 15 Mayıs-15 Eylül 1938 arasında oluyor. Atatürk o dönem ciddi olarak hasta ve kendinde değil. Doktor raporları ortada. Atatürk’ün bu dönemde gidin orada katliam yapın demesi mümkün değil, haberi bile olmamıştır. Dersim’de görev yapan bir istihbarat subayıyla konuşan bir tanık 1937’de Celal Bayar’ın Atatürk’e bir rapor götürdüğünü ve Elazığ Ovası’nda Dersim’i hedef alan bir tatbikat yapmak istediğini anlatmıştı. Atatürk tatbikat dosyasını geri çeviriyor. Bayar, ikinci kez gittiğinde ‘buna gerek yok’ diyerek yolluyor. Ancak 1938’de üçüncü kez Atatürk hastayken götürüp imzalatıyor. Dersim olaylarının esas sorumlusu Celal Bayar’dır. Uzlaşmacı, eğitim, sağlık sorunlarını çözmekten, yol yapmaktan yana olan İsmet İnönü’ye de 25 Ekim 1937’de istifa etmesi için baskı yapmıştır.”
 
CHP içindeki sağcıların marifeti
 
Eski CHP İstanbul Senatörü Mehmet Feyyat, Dersim olaylarının baş aktörlerinin CHP içindeki sağcılar olduğunu belirtiyor: “Tek parti ve tek iktidar dönemi olduğu için herkes aynı yerde. Dersim ‘devlet gericiliği’nin bir tezahürü. 1937 sonu ve 38’de başlayan Dersim olaylarında Atatürk ölümcül, hasta yatağında harekatın sonuçlarının farkında değil. İnönü, herhangi bir suikast tehlikesinden ötürü Ankara’daki evinden çıkamıyor. Dersim katliamı CHP içinde sonradan Demokrat Parti’ye geçecek sağcı isimlerin marifetidir. Dersim olaylarında Başbakan Celal Bayar, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, sonradan Menderes’e akıl hocalığı yapacak Şükrü Kaya isimleri ön plandadır.”
 
Atatürk’ün haberi yoktu demek gülünç
 
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden Dersim’le ilgili bir çok belgeyi çıkararak “Karavagon/38 Dersim Sürgünleri” adlı bir belgesel çeken yönetmen Özgür Fındık, Dersim Olayları’nın Atatürk’ten habersiz yapılamayacağını düşünüyor: “Belgeseli çekerken Mustafa Kemal gerçeği ile karşılaştık. Abdullah Alpdoğan Paşa’yla birlikte Mustafa Kemal’in de Sabiha Gökçen’le birlikte Dersim’e kadar gittiğini gördük. Başbakanlık arşivlerinde açık olan görüntüler bunlar. Arşivlerde Mustafa Kemal’in ölmeden 1.5 ay öncesine kadar imzaladığı raporlar var. Bizzat kendisi Dersim’le ilgileniyor. Bunu görmemezlik edemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın rakam ne derseniz deyin 10, 20 ya da 40 bin kişinin katledildiği bir harekattan haberinin olmadığını söylemek çok gülünç ve doğru değil. Celal Bayar’ın anılarında, Mustafa Kemal’in kendisine ‘Vurun, Dersim’de sorumluluk bana aittir’ dediği de biliniyor.”