Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda meydana gelen depremlerle ilgili olarak, Ege kıyılarında vatandaşların dikkatli olmasını önerdi.

Yunanistan, büyük bir deprem ihtimaline karşı önlem kararı aldı.

Bizim yetkililerden ise depremle ilgili hiçbir açıklama yok.
Depreme karşı en ufak bir çalışmaları olmadığı için, sayın yetkililerimizin deprem önlemleriyle ilgili açıklama yapmalarını da beklemiyoruz.

Bizim memlekette deprem öncesinde devlet hiçbir önlem almaz.
Ama depremden sonra, devletin tüm kurumları canla başla çalışmaya başlar.
Tüm bakanların kadraja girdiği “İşimizin başındayız.” görüntüleri verilir.
Daha sonra, bir ay enkaz altından mucize kurtuluş haberlerini izleriz.
En sonunda, Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan, “Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız.” açıklamasını yapar.
Ve depremi unutma dönemi başlar.
1-2 yıl anma etkinliğinde insanları mağdur etmedik demek için anahtar teslim törenleri yapılır ve deprem unutulur.

70014F5C 40E1 430F A130 52Ad06734124

Deprem Aydın’a geliyor.
Gölcük, Seferihisar, Maraş depremlerinden sonra sıra ya bizde ya da İstanbul’da.

Sadece Efeler’de 10.000’e yakın çürük bina var. Büyük bir depremde,
bu binaların 500-1.000 tanesi çökecek.
En az 2-3 bin kişi ölecek.

Depremlerde meydana gelen ölümlerden devlet sorumludur.
Ama devletimiz, depremin sorumluluğunu üzerinden atmak için bütün sorumluluğu belediyelere vermiş.

Vermiş de, sokaktaki köpeklerden vatandaşını koruyamayan belediyeler,
insanları depremden koruyabilir mi?
Bence koruyamaz.
En son Maraş’ta, Hatay’da gördük. Yıkılan bütün binalara ruhsat veren belediyenin hiçbir çalışanı tutuklanmadı.
Yetkinin tamamını elinde tutan belediyelerin sorumluluk almadığı görüldü.


Belediyelerin imar konusundaki yetkileri azaltılmalı.
Yeni yerlerin imara açma yetkisi belediyelerden alınmalı.

Depreme karşı devrim niteliğinde kararlar çıkarılmalı.
Kentsel dönüşüm ve yapı kooperatifi kanunu yeniden yazılmalı.
Köy yerleşik alanları genişletilmeli.
Toplu konut kanunu değil, sosyal konut kanunu olmalı.

Sosyal konut nedir?
“Yoksul veya dar gelirli ailelerin barınma gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde
standartlaştırılmış, en az boyut ve nitelikte, sağlığa elverişli, ucuz halk konutlarıdır.”

Devletin depreme karşı mücadelesi, bu tanıma uygun konutların inşaatını yapmak ve yaptırmak olmalı.
Sosyal konutlarda yapılacak dairelerin tip projeleri ve kullanılacak malzemelerin standartları belirlenmeli.
Bunların dışına çıkılmamalı.
Sosyal konutlar vergiden muaf tutulmalı.
Sosyal konutların metrekare maliyetleri 10.000 TL’nin altına çekilip, ödemesi faizsiz ve kira öder gibi olmalı.
100 metrekare konut için vatandaş en fazla 1 milyon TL ödemeli.

Sosyal konut haklarından;
Emekliler, asgari ücretliler, evi olmayanlar, çürük binada oturan vatandaşlar öncelikle faydalanmalı.

Milli Emlak’ın konuta uygun arazileri, sosyal konutlar için vatandaşa ücretsiz verilebilmeli.
Zemini ve konumu uygun araziler, depreme karşı kamu yararı adı altında istimlak edilebilmeli.

Yeni yerleri imara açma yetkisi TOKİ’ye verilmeli.
TOKİ’ye, SGK ve Vergi Dairesi’ndeki gibi düzgün denetçiler alınmalı.
Sosyal konutları ve yapı kooperatiflerini bu denetçiler kontrol etmeli.

Hem hükümet kanadı hem de yerel yönetimler, Aydın’da sosyal konut projeleri üretmiyor.
Proje üretmeyi bırakın, vatandaşa yeni imar alanları bile açmıyor.

Sosyal konutun dışında depreme karşı yapılan işlerin hepsi boş.
Konut açığından dolayı insanlar depreme dayanıksız binalarda oturuyor ve ölümü bekliyor.

Aydın’ın Depreme, Yangına Dayanıksız Bi̇naları Makale: Aydın’ın Depreme, Yangına Dayanıksız Bi̇naları