Kahramanmaraş depremlerinin yıktığı kentlerde enkaz kaldırma çalışmaları sürerken uzmanlar, yıkıntı atıklarının gelişigüzel bertaraf edilmesinin çevre felaketine yol açacağı ve yağışlı havalarda seli tetikleyebileceği uyarısı yapıyor.

Büyük depremin yıktığı kentlerde enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bölgedeki enkazların doğru bir şekilde bertaraf edilmesi gerektiği uyarısı yaptı.

Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; Öztürk, deprem bölgesinde yıkıntı atığı miktarının 117 milyon ton, evsel atık miktarının ise 6.5 milyon tonu bulacağını belirterek, “Yıkıntı atığı tekniğine uygun yönetilmezse çok büyük çevresel felaket oluşabilir” dedi.

Özellikle bazı kentlerde yamaç oluşacak şekilde bertaraf edilen enkaz yığınlarına da dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, şunları dedi:

SELİ TETİKLER

“Yamaçlardan aşağı bazı dökümler gözümüze çarpıyor. Belli hesaplamalar yapılmadan bu işlemler devam ederse özellikle yağışlı havalarda heyelanlar oluşabilir.

sonrasında toprağın betonlaşması riski söz konusu. Bir diğer risk ise yıkıntı atıklarının dere, nehir yatakları ve yamaçlara dökülmesi yağışlı havalarda sel baskınları tetiklenebilir.

Yıkıntı atıklarıyla yamaçlar oluşturulmamalı. Gelişi güzel yerlerde depolanan yıkıntı atıkları ölümcüldür.”

TEHLİKELİ ATIK

Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği Başkanı Cafer Fidan da yıkılan ve yıkılacak yapılarda asbest gibi tehlikeli atıkların açığa çıkmasının kaçınılmaz olduğuna vurgu yaparak, “Bu atıklar kontrollü şekilde toplanıp bertaraf edilmezse kontaminasyon ile 100 milyon tonun üzerinde tehlikeli atık oluşması kaçınılmaz.

Önümüzdeki yıllarda çevre felaketine yol açacak bir durumla karşılaşabiliriz. Yetkililer, ‘Şimdiye kadar havada asbest izine rastlanılmadı’ şeklinde bir açıklama yaptı ama bu tespit neye göre yapıldı bilinmiyor.

Sadece asbest değil bölgede solunabilir tum tehlikeli tozlar ölçülmeli” dedi.

‘FİLTRELEME SİSTEMİ KURULMALI’

Döngüsel Sürdürülebilirlik ve Çevre Yönetim uzmanı Mert Güller de 1000 kilometrekarelik alana yayılan deprem sahasında çimento, demir çelik, kimya üreticilerinin yanı sıra çok sayıda tarım, hayvancılık alanı ve ağır hasar görmüş sanayi bölgesi olduğuna dikkat çekerek, şunları dedi:

“Depremin etkilediği 10 ilin sanayi tesislerinde de ciddi hasar bulunuyor. Adıyaman ve Kahramanmaraş’taki 11 fabrika yıkılmış durumda.

Antakya’da ise tesislerde ve küçük sanayi sitesinde ciddi zarar var. Geri dönüştürülemeyen atıkların filtreleme sistemleri kurularak yakma yöntemiyle bertarafı gündeme alınmalı.

Bu yalnızca atık hacmini azaltmakla kalmaz aynı zamanda evlere ve işyerlerine güç sağlamak için kullanılabilecek elektrik de üretilir.”