Ergenekon soruşturması kapsamında dün gece tutuklanan ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi Coşkun Musluk, Prof. Dr. Yalçın Küçük"le olan dostluğu ve Odatv"ye yazdığı yazıların “terör örgütü üyesi” suçlamasıyla hapse atılmak için yeterli sayıldığını ifade ederek “Benim karşı karşıya bulunduğum durum, bilim insanının ve kamusal aydının kökünün kazınmasına yönelik bir hamledir. Bu Demokles"in kılıcı, gazetecilerden yazarlara, bilim insanlarından aydınlara, her birimizin başının üstünde sallanmaktadır” dedi.

Musluk, üç günlük gözaltı süresinin ardından tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkeme için beklediği sırada kaleme aldığı basın açıklamasında kendisinin “Ergenekon terör örgütüne üye olmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekle” suçlandığını, bu suçlamalar için delil olarak Prof. Dr. Yalçın Küçük"le olan dostluğu ve Odatv"ye yazdığı iç ve dış politika yazılarının gösterildiğini kaydederek şöyle dedi:

“'İleri demokrasi' olarak anılan yeni rejimimizde bunlar artık "terör örgütü üyesi" olmak gibi korkunç bir suçlamayla zindanlara atılabilmek için yeterli sayılıyor. "Kürt açılımından" söz edildiği bir zamanda, akademik ilgi alanlarından biri Kürt sorunu olan ve bu konuda yayımlanmış çalışmaları olan bendeniz, bu konu üzerine yayımlanmış köşe yazıları ve dahası bu konuyla ilgili yeni yayımlanmış kitapları temin edebilmek için yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle de suçlanıyor.”

Bilim insanının, içinde bulunduğu toplumun gerçeklerinden soyutlanamayacağını ifade eden Musluk, “Benim karşı karşıya bulunduğum durum, bilim insanının ve kamusal aydının kökünün kazınmasına yönelik bir hamledir. Bu Demokles"in kılıcı, gazetecilerden yazarlara, bilim insanlarından aydınlara, her birimizin başının üstünde sallanmaktadır. Benimkisi, karanlıklara yollanan nice aydınlık çığlıktan yalnızca biridir” dedi.
Musluk, “zindanda kaç yıl kalacağını bilmeksizin kopardığı bu çığlığa” duyarsız kalınmaması çağrısında bulundu.