Demirtaş'tan Rusya'ya yeşil ışık

Abone Ol

Bölgemizde tansiyon yükseliyor.

Küresel güçler, krizi tırmandırarak yeni paylaşım arayışında.

Saddam sonrası Irak’ta, sünni Araplar dışlanmış, Şiiler ve Kürtler hükümete ortak olmuştu.

Şiilerin Kurulan hükümette varlığı İran’ın işine yararken,

Rusya sosyalist ve laik Kürt hareketi PYD ile söz sahibi olmak istemektedir.

Bu sebeple PYD’ye silah ve lojistik destek sağlamakta.

ABD ise Irak’ta, onca çabasına rağmen istediğini alamadı.

Ve gücü zaafa uğradı.

ABD’nin bölgedeki politikalarını destekleyen sadece Barzani yönetimidir.

Bu sebepten olsa gerek Barzani ile arası iyi olmayan HDP_PKK çizgisi, Rusya’ya yaptığı ziyaretle nerede durduğunu göstermiş oldu.

Demirtaş’ın Rusya ziyareti bu bağlamda düşünülmelidir.

Laik- Sosyalist Kürt hareketine temsilen yapılan ziyaret,

Türkiye ve Kuzey Irak Kürt yönetimine  verilen bir mesajdır.

Demirtaş’ın temsil ettiği hareket,

Oyun kurucuların yanında pozisyon alarak fayda ummaktadır.

Suriye’de yaşananlar ise;

Rusya’nın Suriye’deki varlığını koruma ve teminat altına alma telaşının sonucudur.

Esed’siz Suriye, Rusya’nın etkisinin azalması demektir.

Savaş sonrasında Suriye’de, sünnilerin egemen olduğu yönetimde, Rusya’nın ve Şii İran’ın  gücü ve etkisi olmayacaktır.

Yeni Suriye’de, kuvvetle muhtemel ülkemiz etkili olacaktır.

Bu durum, bölgede kurulacak “Bölgesel İttifakın” başlangıç noktasıdır.

Bu ittifakta mütedeyyin Kürtler mutlaka olmalıdır.

Bu ittifak için yapılması gerekenler vardır.

Bunların en başında varlıklarını terörle sürdürmek isteyen ayrılıkçı laik- sosyalist Kürtlerin etkisizleştirilmesi gelmektedir.

Bu gerçekleştiğinde bölgenin kaderi yeniden şekillenecektir.

İttifak bölgenin siyasi yapısını değiştirecektir.

Bunların başında 1.Dünya savaşından sonra “Egemen Güçlerce” kurulan devletlerin meşruiyeti sorgulanacak.

Bu sorgulamadan sonra “Kim öle, kim kala” göreceğiz.

Arap Birliği adına tavır alışları boşuna değildir.

Bölgede yapılan paylaşım ve dünyada süren zulüm düzenine itiraz eden ülkemiz bu sebeple hedef tahtasına konulmuştur.

Türkiye bu riskleri göze almadan bölgede güçlenemez.

Bu kuşatma mutlaka kırılmalıdır.

Rusya’dan medet uman laik-sosyalist Kürtler başta olmak üzere, ülkenin müslüman kimliğiyle politika üretmesine karşı çıkanlara içeriden gereken cevap verilmelidir.

Küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak vatandaşlarımız kenetlenmelidir.

Tarihin Kırılma anları vardır.

Bu önemli günleri yaşıyoruz.

Yeniden “Diriliş” mümkündür.

Bu imkan avuçlarımızın içindedir.

Başarmak için;

Seçilmiş yöneticilerimizin, siyasi ve diplomatik maharet göstermesi,

Milletimizin de birlik içinde hareket etmesi elzemdir.

{ "vars": { "account": "UA-18838004-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }