Hergün gündemimizin ana başlığından düşmeyen DARBE kelimesini kullanmadan bir yazı yazmak istedim bu defa. Bir anda ortalığın komple değiştiği ve toplum olarak, insan olarak değişimin artık kaçınılmaz olduğu bir noktada olduğumuzu gösteren bir hafta geçirdik. Değişim diyorum çünkü, hiçbir sistem, hiçbir eylem, hiçbir kurum değişime karşı durumaz. Özellikle birşeyleri olması gerekn bir durumda yapmıyorsanız bir gün mutlaka değiştirilirsiniz.

Değişim kaçınılmazdır lafı yönetim ve sistem üzerine konuşan bir çok konuşmacının slayltları içinde yer alır ve gerçekten de etkili bir laftır.

İnsan hücreleri, değerler, ekonomik yöntemler, teknoloji herşey aklınıza gelmeyecek kadar kısa bir sürede ve etkili bir şekilde değişiyor. Önemli olan değişim değildir, önemli olan hangi yönde değiştiğinizdir. İşte bizde toplum olarak tamda bu noktadayız.

Ne zamandır üstüne basa basa konuştuğumuz birlikte yaşamak, birlikte tek olmak, birlikte yükselmek, birlikte yücelmek fikirleri şimdi tam da yerini buldu.

Sadece taraf olmak için sebepsiz ve sorgusuz faaliyet yapmanın nasıl sonuçları olduğu ve insan olarak yaptığımız herşeyi değerler, inançlar ve en önemlisi de İnsanlık ölçüsü ile bir kez daha değerlendirmemiz gerektiğini umarım öğreniriz.

Artık yan komşumuzun hangi siyasi görüşten olduğunun çok öneminin olmadığı, sadece nasıl iyi komşu oluruz öğrenmemiz gerektiği anlaşıldı.

Artık farkların çeşitlilik ve güzellik olduğunun farkına varılması yönünde değişim başladı

Artık bu ülkenin herkes için bir cennet olduğu ve bu cennet vatanda yaşamak için hepimizin AY yıldızlı bayrağın bir ucundan tutmamız gerektiği sanırım anlaşıldı.

Ve değişim zamanı

Değişim hangi yönde olmalı

Millet hergün sokaklarda sahip çıktığı Cumhuriyet’in ne olduğunu anlayarak başlamalıyız bence ve anlatmalıyız Cumhuriyet’in ve demokrasinin aslında ne olduğunu gördüğümüz herkese.

Devletin sadece şucu ve bucu olanlarla değil bütün farklılıkları bir arada tutan ve birlikteliğin nasıl geliştirileceği ile ilgili herkesin kafa yorması gereken bir olgu olduğu anlaşılmalı ve anlatılmalı

Artık çocuklarımıza nasıl bir Türkiye bırakmak istediğimizin farkına varılmalı ve bir an önce bu Türkiye’nin inşaasına başlanmalı. Üstelik hangi parti ve hangi kişi iktidara gelirse gelsin bu inşaat devam etmeli hız kesmeden. Çünkü zamanı ve değişimi yakalamak değil yaratmak istiyoruz.

Hepimizi sevgiyi hoşgörüyü ve karşımızda olanların, yanımızda olanlarla ortak değerlerde buluşturulması gerekliliğini farketmeliyiz. Biz olarak ekip olur, birlikte olarak kalkınabiliriz.

Türkiye’nin hiçbir yerinde farklı zümre veya cennete daha yakın kimsenin olmadığı, hangi zümreye ait olduğumuzun da nasıl ve hangi kriterler ile sorgulanması gerektiğini öğretmeliyiz herkese. En önemlisi de bu zümrenin aidiyetlik duygusunun başlıca kuralları vatan,millet,bayrak ve değerler üzerine kurulu olması gerektiği öğrenilmelidir. Sadece dini sorguladığınızda belki cenneti garantileyen bir zümrede olabilirsiniz ama dinin bütün ibadetler için ilk şartının ÖZGÜRLÜK olduğunun unutulmaması öğretilmelidir. Bu özgürlüğün ilk şartının da VATAN olduğunu hatırlatmalıyız.

Değişmeliyiz

Önce bir şeylere engel oluyorum diye kendimizi komple haklı görerek karşı tarafa zulmetmemeyi öğrenerek

Değişmeliyiz hangi görüşten olursak olalım, bizim özgürlüğümüzün bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığını bilerek ve yaşayarak

Değişmeliyiz Türkiye Cumhuriyeti ve her karış toprağının özgürce, ailemizle, sevdiklerimizle huzur içinde yaşamamız için hepimize yeteceğini bilerek

Değişmeliyiz dini hocaların ve tüccarların hükmünden çıkarıp, insan için insana hitap eden bir yol olduğunu öğrenerek

Değişmeliyiz pozitif, olumlu, sıcak, cana yakın sohbetlerin her konuyu konuşurken uygulanabilir ilkeler olduğunu öğrenerek

Unutmayın ne yöne giderseniz gidin evrenin dengesi sizi değiştirmek üzerine kuruludur. Eğer yanlış bir yolda değişime direnirseniz, SİZ değiştirilirsiniz.