12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan Anayasa değişiklik paketi halk oylamasının Türkiye için büyük bir önem taşıdığına işaret eden Aydınlar Ocağı Başkanı Şevket Kaya, “12 Eylül"de hepimizi tarihi bir sınav bekliyor. Ya önümüzü açacak, Türkiye"yi bir özgürlükler ülkesine çevirecek anayasa değişikliğine "evet" diyeceğiz, ya da üçüncü sınıf bir ülke olup darbelerin gölgesinde yaşamaya devam edeceğiz. Daha gelişmiş ve daha demokrat bir Türkiye için bu referanduma "evet" diyeceğiz. İnsanları, ekmekle özgürlük arasında tercihe zorlayan anlayışa son verilmesi; Türkiye"nin dünyadaki insan hakları imajına olumlu katkı sağlanması; demokratik standartların ve hukuk devleti anlayışının yükseltilmesi ile siyasi istikrar kuvvetlenerek yerli ve yabancı yatırımcılar açısından ülkemizin yatırım cazibesinin artırılması; yatırımlar artacağı için işsizlik sorunun çözülmesi; üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçilmesi; gücün kanunundan, kanunun gücüne geçilmesi; darbelerin artık tarihe karışması; yargı bağımsızlığı güçlenerek, yargı tarafsızlığı sağlanması için referandumda "evet" denilmesi çok önemli” diye konuştu.
Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük ve daha çok insan hakları için referandumda "evet" oyu kullanılması çağrısında bulunan Kaya; “Bu ülkenin üzerinden YAŞ kararlarıyla Askeri vesayet kalktığı, referandumla da Hukuk Vesayetinin kalkacağı için "evet" diyorum. 166. maddede yapılan değişiklikle "Ekonomik ve Sosyal Konsey" anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. Böylece esnafın, sanatkarın, tüccarın, sanayicinin, çiftçinin ve köylünün hükümetlerin sosyal ve ekonomik politikalarında söz sahibi olması sağlanacaktır. İktidara gelen her hükümet tarafından keyfi politikaların oluşturulup uygulanması ihtimali ortadan kalkacaktır. Buna mı hayır diyeceğiz? 54. maddede yapılan değişiklikle; vatandaş ile devletin birimleri arasındaki anlaşmazlık ve problemlerde devreye girecek yeni bir kurum "Kamu Denetçiliği Kurumu" veya diğer bir ismiyle "Ombdusmanlık" kurulacaktır. Bu kurum, idarenin her türlü iş ve işleminden dolayı haksızlığa uğrayan, uygunsuz muamele ile karşılaşan vatandaşların mahkemelere başvurmadan önce daha seri ve ilk elden çözüme ulaşabilecekleri bir kurum olacaktır. Bilgi edinilmesi, kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanması, vatandaşın idare karşısında elinin güçlenmesi ve haklarının korunması konularında önemli hizmetler sağlayacak olan bu kurum demokratikleşme sürecinde önemli bir gelişme sağlayacaktır. Buna mı hayır diyeceğiz?” şeklinde konuştu.