''Balyoz Planı'' davası kapsamında tutuklu olarak yargılanan emekli Orgeneral Ergin Saygun, ''İddianamede darbe karargahı olarak yer alan, benim komutanlığını yaptığım 3. Kolordu Komutanlığı o dönemde tam teşekküllü NATO Karargah'ına dönüştürülmesi emrini almıştı. NATO hazırlıkları yüzünden 3. Kolordu'nun darbe yapmaya vakti yoktu. Bundan, 'vaktimiz olsaydı yapardık' gibi bir anlam çıkartılmasın. Biz meşru zeminden çıkmayı, darbe yapmayı asla düşünmedik'' dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, savunmasını yapan emekli Orgeneral Ergin Saygun, 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen ve 3 gün süren seminere katıldığını, aldığı emir gereği burada sunum yaptığını anlattı. Söz konusu seminerin sıkı yönetimin ilan edilmesini sağlamak üzere değil, sıkı yönetim ilan edildiğinde yapılması gerekenlere ilişkin düzenlendiğini vurgulayan Saygun, şunları kaydetti:

''İddianamede darbe karargahı olarak yer alan, benim komutanlığını yaptığım 3. Kolordu Komutanlığı o dönemde tam teşekküllü NATO Karargahı'na dönüştürülmesi emrini almıştı. Artık milli birlik olmayan 3. Kolordu, NATO'ya tahsis edilmiş ve bunun için hazırlıklarını tamamlamaya çalışan bir birlikti. NATO hazırlıkları yüzünden 3. Kolordu'nun darbe yapmaya vakti yoktu. Bundan 'vaktimiz olsaydı yapardık' gibi bir anlam çıkartılmasın. Biz meşru zeminden çıkmayı, darbe yapmayı asla düşünmedik.''

İSMİ CİSMİ MEÇHUL ŞEY

Saygun, iddianamede hakkında yer alan ''Balyoz'' belgelerinin sahte olduğunu öne sürerek ''Dava balyoz davası, ancak balyoz denen şey cismi meçhul bir şey 'Balyoz Planı'nı henüz gören yok'' dedi. İddianamede yer alan delillerin sahte olduğunun, 2003 yılında yapıldığının, iddia edilen listelerin aslında 2006 yılında oluşturulduklarının ortaya çıktığını savunan Saygun, bu konuda askeri bilirkişilerden istenen raporlara ''tarafsız değildir'' denildiğini söyledi.

BİLGİMİZ YOKTUR

Saygun, ''Tübitak başbakanlığa, polis kriminal İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır. Bunlar tarafsız mıdır? Plan seminerlerinin kasetlerini dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'a Başbakan tarafından verilmiştir. Oysa ki bu seminer hakkında görüşü sorulan MİT ve polis, 'bilgimiz yoktur' demiştir. Bu durumda bu kurumların da tarafsızlığı tartışılmalıdır. Ayrıca Aytaç Yalman bu davada tanık olarak dinlenmelidir'' diye konuştu.