Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gözler İstanbul’a çevrildi. Uzmanlar, megakentte beklenen 7 büyüklüğündeki depremin gerçekleşme olasılığının yüzde 80’e çıktığını belirtiyor ve binaların acilen yenilenmesi ve güçlendirilmesi için uyarıda bulunuyor.
Milliyet'ten Gülden Çoktan'ın haberine göre, her ilçe kendi bölgesindeki kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarına ağırlık verirken kentteki en büyük tehlikelerden biri de dar sokaklar. İstanbul’da olası bir afet veya yangın durumunda itfaiye araçlarının giremediği bu tarz 9 binden fazla dar sokak var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İBB) “İstanbul Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi”ne göre, acil durumlarda girilmeyen sokak sayısının 9073 olduğu İstanbul’da olası depremde yaklaşık 3000 yangın çıkması öngörülüyor.
Yürümek bile çok zor
Zaman zaman otomobilimizin bile girmekte zorlandığı yollarda itfaiye araçlarının girmesi ise neredeyse imkânsız. Beyoğlu’ndaki İncekaş Sokağı ve Sipahifırın sokağı o dar sokaklardan biri. Yolların dar olmasının yanı sıra araçların park edilmesi de sokakları geçilmez hale getiriyor. Balat’taki sokaklar da da durum aynı. Vatandaşlar, kendilerinin bile zaman zaman yürümekte zorlandığını belirtirken yangın durumunda yaşanacakları tahmin edemediklerini söyledi. Albayrak, itfaiye araçlarının giremediği dar sokaklarda hidrant sistemiyle mücadele edildiğini bunun içinde kentteki tüm hidrantların çalışıyor olması gerektiğine vurgu yaptı. Beklenen büyük İstanbul depreminin yaşanması durumunda 3000 yangının çıkması tahmin edilirken İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak, Fatih, Beyoğlu, Üsküdar, Sarıyer, Beykoz gibi eski yapılaşmanın fazla olduğu ilçelerde itfaiye araçlarının giremediği sokakların sayısının fazla olduğunu söyledi.
Hidrantlar bozulmasın
Bazı sokakların da mantarlarla kapatıldığına dikkat çeken Albayrak, şunları söyledi:
“Araç sayısı çok arttı. Şehircilik anlamında bu araçları park edebilecek kapalı ve açık otoparkların olmaması nedeniyle vatandaşlar, araçlarını sokaklara düzensiz park ediyor. Dönemeçlerde parklanmanın yapılması bizim için sorun yaratıyor. Son zamanlarda da bazı ilçelerde belediyeler, yolları mantar dubalar ile kapatmaya başladı. Bu mantar dubaların genellikle anahtarları bize de veriliyor. Ama süreç içerisinde ilçe belediyeleri bunların frekanslarını değiştirdiği için yeri geldiğinde biz buraları açıp geçemiyoruz. Araç girememesi durumunda varsa hidrantlardan yararlanıyoruz. Olası bir yangın esnasında hortumları birbirine ekleyerek 300 metre uzağa müdahale edebiliyoruz. Ama hidrantların bir kısmı süreç içerisinde bozulabiliyor. Bunun için geçen yıl İSKİ ve İtfaiyenin birlikteliğinde birlikte hidrant şefliği kuruldu. Yüzde 13 ve 14’lerde olan çalışmayan hidrant sayısını yüzde 1,5’lara kadar indirdik.”
Kuryelerle kurtarma
“Türkiye Afet Müdahale Planı’ndaki senaryoda depremde 200’ü ev, 3000 yangın bekleniyor. Bunun için dar alanlara girebilecek, küçük arama kurtarma ve yangın müdahale araçları temin ettik. Geçen yıl ihalesini yaptık, teslim aşamasında. Motorlu arama kurtarma gönüllülerimiz var. Kuryelerle yine bir çalışmamız var, tatbikatlar yapıyoruz.”
‘İtfaiyeciler dayanıklı binalarda yaşamalı’
İtfaiye, arama kurtarma ve ilk müdahale ekiplerinin depreme dayanıklı konutlarda yaşaması gerektiğini ifade eden Remzi Albayrak, “İlk müdahale ekiplerinin oturdukları yerler, mutlaka yeni ve depreme dayanaklı konutlar olmalı. Kamu kurum ve kuruluşları mutlaka depreme dayanıklı binalar olmalı. Aksi takdirde devlet enkazın altında kalıyor. Müdahale edecek ekip kalmıyor. İstanbul’da itfaiye personel sayısı yetersiz. 16 milyonluk İstanbul’a en az 16 bin itfaiyeci gerekiyor. Oysa şu an İBB bünyesinde 4884 personelimiz var” dedi.
