Erdoğan'ın açıklamaları şöyle ; Şimdi Haliç'in kıyısında muhteşem bir proje önümüzdeki 2020'nin Kasım'ında hayata geçecek. Bugün onun temel atma törenini gerçekleştirdik. Maalesef bataklık, kokudan geçilmeyen Haliç'i temizlemiştik. Haliç Kongre Merkezi'ni yaptık. Bu merkezle tüm çevre farklı bir değer kazandı. Şimdi Haliç Tersanesi ilim, sanat, kültür merkezi olacak. Camialtı Tersanesi'ydi, benim 6 yıl futbol oynadığım kulübü vardı. Benim semtimdi. Muhteşem bir eser meydana gelecek.

"BENİM HALKIM İDEOLOJİK FORMATLAMA TUZAĞINA DÜŞMEYECEK"

Biz şu anda seçim kampanyası sebebiyle erken başladık. Gerçekten meydanlar şu anda gayet iyi. Tabii bütün bu meydanlarının dilinin yanında halkın özellikle şu anda seçimi hazmetmesi hangi konumda? Bunu masaya yatırmak lazım. Gün geçtikçe bu kızışıyor, vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, mesajlar üzerinden belirlemesi var. Bir de formatlamayla siyasi partileri değerlendiren bir kesim var. Yapılan yatırımlar eserler üzerinden değerlendirenlerin durumu mu, yoksa ideolojik formatlamayla bakanların durumu mu? İdeolojik formatlama tuzağına benim halkıma düşmeyecek, buna inanıyorum.

"BODRUM PLANDA YOKTU HABER GÖNDERDİM VE ORAYA GİTİM"

Bu süreç içerisinde milletimizle çok ciddi, kararlı bir kucaklama şansını bulduk. Fırsat bulursak ilçelere de gittik. Dün Muğla'daydım. Önce Fethiye ilçesine uğradım. Planda yoktu hemen haber gönderdim. 'Ben şimdi Bodrum'a geliyorum'. Onlar için çok büyük sürpriz oldu. Bodrum'da otobüs falan yok, binanın üzerine çıktık. Vatandaşlarıma kardeşlerime seslenme fırsatı bulduk, İstanbul'a döndük. Yarın Kayseri ve Hatay'a gidiyorum.

"BUNDAN SONRA HAKKANİYETE UYGUN PLANLAR HAZIRLANACAK"

Özellikle büyük şehir planları önem arzediyor. Ne çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz. Kaçak yapılaşma vs. uzun vadeli ve hakkaniyete uygun hazırlanmadığı için çok bedel ödedik. Bundan sonra bunlar hakkaniyete uygun şekilde planlar hazırlanacak. Altyapı ve ulaşım sorunlarına gelirsek. Her evde bir tane otomobil olsun. Şimdi iki otomobil olsun, Yetmez üç olsun. Böyle bir anlayış var. Fazla otomobil olunca park edecek yer bulmada sıkıntılar yaşanıyor. Apartmanların arasında otopark olması lazım. Dikey mimaride otoparklar falan yok.

"KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KİRAYA ÇIKIN BURALARI YIKALIM DEDİK"

Kartal'da yaşanılan felakette üç kat izin almış, sekiz kata çıkarmış. Sadece o değil ki, İstanbul'un, Türkiye'nin değişik yerlerinde hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var. Bu bizi tehdit ediyor. Hele hele deprem bölgelerinde. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Bu tehdit büyük depremde faturası bunun ne olur, belli değil. Ben bundan endişeliyim, korkuyorum. Kentsel dönüşüm dedik, bir çalışma başlattık. Dedik ki, 'Biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri kiraya geçsinler, ondan sonra gönüllülük esasına dayanarak bu bölgeyi yıkalım, TOKİ'nin koordinesinde konutlar yapalım ve kendilerini oturtalım'.