Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

Yılbaşından bugüne yaptığımız işler bile 20 yılda asırlık hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdığımızı göstermeye yeterlidir. 

1915 Çanakkale Köprüsü'nü hizmete sunduk, İdlib'de yapılan briket evlerin açılış törenine mesajla katıldık. Rize-Artvin Havalimanı'nın açılış töreninin gururunu hemşehrilerimizle paylaştık.

Azerbaycan'da TEKNOFEST kuşağı gençlerimizin nasıl kucaklaştığına bizzat şahitlik ettik. Azerbaycanlı kardeşlerimizin 28 Mayıs Bağımsızlık Gününü teknoloji şöleni ile taçlandırmış olduk.

"Ayasofya, İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar aldı"

İstanbul'un fethinin 569. yıldönümümün coşkusunu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile müjdesiyle 560 bin kişinin katılımıyla milletimizle birlikte paylaştık.  

Durmadan dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz. İstanbul'a talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece Fetih sırrını değil Cumhuriyeti de bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar.

Tarih fethettiğimiz her yerde güveni, huzuru hakim kılmak için verdiğimiz mücadelenin şahididir. Bugün de bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz.

Ayasofya'yı 84 yıl sonra asli hüviyetine yeniden kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah'a hamdolsun kapattık. Ayasofya, İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar almıştır. 

Çamlıca Tepesi geldiğimizde kirlilik abidesiydi. O kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanlar 'Burada çevre katliamı var' demediler. Biz geldik demir yığınlarını kaldırdık, oraya şu andaki muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik.

"Atatürk Havalimanı'na 1006 odalı Şehir Hastanesi yaptık"

Ana muhalefet 'Bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız' diyor. 'Geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz' diyor. Aramızdaki fark bu, bunlar gayrı medeni. İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz.

Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin bir vahası olarak insanımıza hizmet verecek. İstanbul Havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Atatürk Havalimanı ise kısmen bu vasfını sürdürüyor, sürdürecek. Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Havalimanı içindeki Acil Durum Hastanesi'ne yapılan uçuşlar da buradaki pistten gerçekleşiyor. 

Biz Atatürk Havalimanı'na 1006 odalı Şehir Hastanesi yaptık. 3 ayda yaptık. Ana muhalefetin hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatma yarışı içinde değiliz.

"Yurt dışında ölüme terkedilen vatandaşlarımızı ambulans uçakla aldık"

Onlara o yakışır, bize de 3 ayda 1006 odalı hastane yapmak yakışır. Bu hastane içindeki MR'ı ile her şeyi ile eksiksiz sayılabilecek bir hastaneyi yaptık. 

Yurt dışında ölüme terkedilen vatandaşlarımız vardı ya ambulans uçakla aldık, getirdik, tedavileri devam ediyor. Almanya'da yaşlı ama bunun için ölüm baki dedikleri bir hastamız var, Bakanımız takip ediyordur, televizyonda gördüm, duydum.

Biz elimizden geleni yapacağız. Biz Batılı'nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değiliz. Kalkıp bir hasta için entübedir, her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız. 

Bu ülkede bizden daha samimi ve gayretli çevreci de yoktur, ağaç sevgisi bizden daha fazla kimse de yoktur. Bu iş bizim işimiz. Biz kimin ne dediğine, kimin kendini nasıl paraladığına bakmadan eser ve hizmet kervanımızı yürütmeyi sürdürüyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl fethin 570'inci yıldönümü törenlerini Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan kısımları üzerinde yaparak bu kifayetsiz muhterislere hak ettikleri cevabı bir kez daha vereceğiz.

Böylesine önemli bir projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile diğer tüm kurumlarımızı tekrar tebrik ediyorum.

Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul’daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu, Van’da terör örgütünün ağzından konuşarak aklınca Kandil’e selam çakıyor. Van’ın dışlanmışlığından, terk edilmişliğinden söz ederken bu şehri 2011’deki depremin ardından adeta sıfırdan, yeniden inşa ettiğimizden bile adamın haberi yok. O depremden sonra Van’ın ne halde olduğunu biliyor musun sen Bay Kemal? Acaba sen ondan sonra kaç defa Van’a gittin, kaç kere Erciş’e gittin, kaç kere Edremit’e gittin, kaç kere acaba Van’ın merkezini dolaştın? Bugüne kadar biz Van’a kesin rakam vermeyim en az 35 milyar harcama yaptık.

Ayrıntılar geliyor...