İslamiyet’e göre eğlencenin, dinlenmenin ve tatil yapmanın boşa geçen zaman olmayacağı dikkat çekilen hutbede, çalışmak kadar dinlenmek ve rahatlanın da önemli olduğu aktarıldı.

Aydın İl Genelinde Cuma hutbelerinde ele alınacak konuyu belirleyen Aydın İl Müftülüğü bu hafta İslamiyet’in tatil ve eğlenceye bakışını konu edindi. Hadis ve ayetler ile desteklenen konu hakkında cami imamları tarafından vatandaşlara bilgiler verildi. İşte Aydın İl Müftülüğü tarafından hazırlanan bu haftaki İslamiyet’in tatil ve eğlenceye konu alan hutbesi, “Dinimizde çalışmak kadar, dinlenmek ve rahatlamak da önemlidir. Tatil yapmak, yorgunluğu atmak için olduğu kadar çalışmak için gerekli şevk ve enerjiyi toplayarak daha verimli çalışmak için yapılan insan tabiatının ihtiyaç duyduğu bir faaliyettir. Müslüman bir kişinin boş vakitlerinde dinlenmesi, gezmesi ve eğlenmesi de Müslümanca ona yakışır bir biçimde olmalıdır. Boş zamanlarımızı dinlenerek geçirmek; ağlıklı yaşamaya, çalışma gücünün sürdürülmesine, bedensel ve zihinsel yıpranmışlığın telafisine imkân verir. Müslüman için eğlence, tatil ve dinlenme boş durmak, boşa zaman harcamak olarak düşünülemez. Aksine kulluğunun bilincine varmada farklı bir durumun yaşanması ve boş vaktini değerlendirme olarak kabul etmek gerekir” ifadelerine yer verildi.

‘KULLAKTAN TATİLE ÇIKILAMAZ’

İçeriğinde tatil yaparken de riayet edilmesi gereken konularla ilgi uyarılarında yer aldığı hutbenin devamında, “Müslüman eğlencesinde de tatilinde de kulluğundan sıyrılamayacağının, kulluktan tatile çıkamayacağının bilinci içerisindedir. Zaten bu dünyada sıkı sıkıya sarıldığı kulluğunun onu ebedi bir mutluluğa götüreceğini de bilmektedir. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de on beşten fazla ayet-i celile de dünyada neler olup bittiğini görmek, araştırmak ve anlamak amacıyla gezip görmemiz tavsiye edilmektedir. Seyahat ve tatil sadece eğlence için değil; boş zamanlarımızı değerlendirmek, ibret almak ve rabbimizin kudretini görmek ona daha iyi bir kul olmak için yapılır. Dinimiz, tatil ve eğlencede de lüksü, aşırı tüketimi, saçıp savurmayı ve israfı hoş görmez. Peygamber efendimiz (s.a.s)’in zaman zaman atış müsabakaları ve atla yarışmalar düzenlediği, dereceye girenleri ödüllendirdiği, hatta bu müsabakalarda “Melekler de hazır bulunur” diyerek dinimizin bu tür müsabaka ve eğlenceleri uygun görüp teşvik ettiğini vurguladığı bilinmektedir. Müslümanların da hayatın yorucu yoğun atmosferinden biraz olsun kurtulup, kendilerine gelmeleri için meşru sınırlar içinde dinlenmeye ve eğlenmeye hakları vardır” ifadelerine yer verildi.

 

aydinpost-twitter.png aydinpost-facebook.png