Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

İlkbahar mevsiminin sonundan itibaren pek çok ülke farklı düzeylerde uygulanan pandemi kısıtlamalarını kaldırdı ve kaldırmaya da devam ediyor. Örneğin İngiltere’de 19 Temmuz’dan itibaren hemen hemen bütün önlemler kaldırıldı. Üstelik günlük vaka sayısı 50 bin sınırına dayanmışken… Benzer tablolar İspanya, Fransa, Hollanda, Yunanistan için de geçerli.

Ancak tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan ve çok hızlı bulaşan Delta varyantı önlemleri azaltan tüm ülkeler için yeni bir tehdit haline geldi. Önlemlerin gevşetildiği ülkelerde neler yaşandığını detaylıca mercek altına aldık.

HOLLANDA: DELTA, SAHTE TESTLER VE FIRLAYAN VAKA SAYILARI

Hollanda’da Covid-19 vakalarının son günlerde yeniden artmaya başlaması, salgında dördüncü dalga endişesini de beraberinde getiriyor. Bundan yedi ay önce Başbakan Mark Rutte üçüncü dalganın içinde olduklarını söylemiş; sıkılaştırılmış Covid-19 tedbirlerinin 20 Nisan'a kadar uzatıldığını açıklamıştı.
Bu önlemler sayesinde Hollanda'nın üçüncü dalgayı çok hissetmeden atlattığını söyleyebiliriz ama o dönem yine de İngiltere varyantının ülkede etkili olduğunu belirtmekte fayda var.

Sonraki süreçte aşılananların oranı artıp vakalar düşmeye başlayınca, Haziran ayı ortasında açılma süreci başladı. En önemlisi ise hemen her türlü mekânda maske zorunluluğu kaldırıldı. 

Ancak delta varyantının da etkin hale gelmesi ile vaka sayısı aralık ayından bu yana en yüksek düzeye çıktı. Durum böyle olunca Hollanda Başbakanı Mark Rutte, yeniden birçok önlem ilan etmek zorunda kaldı. Akabinde restoran ve barların yine gece yarısından itibaren kapanacağı ve açılmalarına izin verilen gece kulüplerinin de yeniden kapanacağı bildirildi. Sonuç olarak Hollanda hükümetinin resmi internet sitesine göre yeniden ilan edilen kısıtlamalar en az 13 Ağustos'a kadar yürürlükte kalacak.

Hollanda’da günlük vaka sayılarında son durum nedir?

1 Temmuz’da ülkede görülen günlük vaka sayısı 825 iken hızla artarak 17 Temmuz’da 11 bin 36’ya kadar ulaştı ve git gide artmaya devam ediyor. Ülkede bugüne kadar görülen toplam vaka sayısı ise 1 milyon 790 bin. Tam olarak aşılanmış kişilerin oranı ise yüzde 43.30.

Uzun süredir Hollanda’da yaşayan Hilal Kübra Dumanlı Aydın ve İpek Evci'ye 'Sizce Hollanda’da vaka sayılarının seyri neden değişti?' diye sordum. Gözlemlerini hurriyet.com.tr’ye anlattılar.



'BÖYLE DEVAM EDERSE KÂBUS GİBİ GÜNLER GERİ DÖNECEK'

Hilal Kübra Dumanlı Aydın, Hollanda’da elektronik mühendisi olarak çalışıyor. Ülkenin güneyindeki Delft şehrinde yaşıyor. Gözlemleri ise şu şekilde...

“Hollanda’da açılma adım adım gerçekleşti. Öncelikle sokağa çıkma yasağı gevşetildi. Ardından mağazalarda randevu sistemiyle alışverişler başladı. Kafe ve restoranların terasları da ilk aşamada aksam 6’ya kadar açıktı. Sonraki aşamada vaka sayılarındaki düşüş ve aşılamadaki artışla birlikte restoranların içi de dahil olmak üzere akşam 10’a kadar açılmasına izin verildi. Aynı zamanda ev ziyaretlerine getirilen sayı kısıtlaması da kaldırıldı. Ayrıca aşılamaya da ciddi ağırlık verildi ve insanlar hızla aşılanmaya başladı. İlk doz aşı olma oranı yüksek olunca 26 Haziran’da gece kulüpleri de açıldı. Hızlı test sonucu ya da aşı yapıldığını göstermek kaydıyla festivallerin gerçekleşmesine ve diskolarda 1.5 metre kuralının esnetilmesine izin verildi. En önemlisi toplu taşıma dışında maske zorunluluğu kaldırıldı. Ama şimdi gelinen noktaya baktığımızda vakalarda ciddi bir artış var.”

“Gördüğümüz kadarıyla yöneticiler ilk doz aşının koruyuculuğuna fazla güvendi ve hızlıca eskiye dönmeye çalıştı. Gece kulüplerinin açılması, festivallere izin verilmesi ve bu ortamlara giren insanların düzgün bir şekilde denetlenememesi sayıların artmasındaki en büyük etken olduğunu düşünüyorum. Gençlerin başkalarına ait test sonucuyla partilere/festivallere girdiğine dair bilgiler duyuyoruz. Hal böyle olunca kalabalığa karışmış birkaç tane pozitif insanın, ciddi oranda sonuçlara sebep olması kaçınılmaz oluyor. Yine vaka sayısı çok hızlı bir şekilde artmasına karşın, aşılamanın etkisiyle ve vakaların çoğunluğunun genç olmasından kaynaklı ölüm oranında şimdilik eskiye göre ciddi bir artış olmadı. Yalnız böyle devam ederse bir aya kalmaz yeniden o kabus gibi günlere geri dönebiliriz."

Ailecek uzun süredir ülkenin kuzeyinde yer alan Amstelveen şehrinde yaşayan blogger İpek Evci'nin gözlemleri şöyle:

"Yanlış giden şey insanların bu virüsü asla ciddiye almaması, özellikle gençlerin. Yasaklar ve ülke sınırlamalarının kalkması ile birlikte çılgın bir sosyalleşme oldu, bu sebeple rakamlar hızla arttı. Bazı organizasyonlarda gerekli negatif test ve aşı kodu gibi zorunluluklar gençler arasında birbirinin kodunu ve iznini kullanma gibi kural dışı davranışlarla desteklenince bu hızlı yükseliş gerçekleşti. Ülke gençler üzerinden yeterli kontrolü, aşılanmayı ve bilinci yükseltmediği sürece vakaları düşürmek bence zor olacak."

"Rakamların 11 bin seviyesine çıkması ile yoğun bakım doluluk oranları da maalesef arttı. Bir kişinin virüs bulaştırdığı kişi sayısı ortalama 3! Bu çok yüksek bir rakam. Hastane, sağlık personeli ve yoğun bakım ünitesi bakımında yeterli olmayan Hollanda sağlık sisteminde yakın dönemde yine kırmızı alarm verilebilir. Geçtiğimiz dönemlerde Almanya ile sınıra yakın hastaneler için hasta sevki anlaşması yapılmıştı. Umarım bu dönem benzer bir uygulamaya gerek kalmaz."


İNGİLTERE: DELTA VARYANTI VE EURO 2020 ETKİSİ

İngiltere'de koronavirüs önlemleri ilk olarak Nisan ayında kademeli olarak gevşetilmeye başlandı. Bazı publar gece yarısı yasak kalkar kalkmaz kapılarını açarken, birçok mağazanın önlerinde kuyruklar oluştu. 


Grafik: Harun Elibol

Nisan ayının sonlarına doğru ise tedbirlerin gevşetilmesi süreci kapsamında ikinci aşamaya geçildi. 17 Mayıs'ta ise üçüncü aşamaya geçilerek önemli adımlar atıldı. Böylelikle daha fazla mekânın kapıları açıldı ve seyahat kısıtlamaları daha da gevşetildi. Ayrıca yazlık gibi müstakil konaklama yerleri, kütüphaneler, açık hava eğlence yerleri ve hayvanat bahçeleri de bu aşamada açıldı.

Gözler artık normalleşmenin dördüncü aşaması olan 21 Haziran'a çevrilmişti. Yalnız bu kararlar alınmadan yaklaşık beş ay önce Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Ravi Gupta, Hindistan'da ortaya çıkan ve daha önce ülkede hâkim olan mutasyona göre daha hızlı bulaştığı düşünülen varyantın, vakalarda hızlı bir artışa yol açtığının altını çizmişti. Yani 'hızlı adımlar atıyoruz, biraz daha kontrollü olmakta fayda var' uyarılarında bulunuyordu. Delta varyantının yayılması ve vaka sayılarının ciddi derecede artması üzerine, 21 Haziran'da geçilmesi planlanan normalleşmenin dördüncü aşaması, dört hafta ertelendi. Kararı Başbakan Boris Johnson, düzenlediği basın toplantısında açıkladı.

Ülkede 1 Temmuz’daki günlük vaka sayısı 27 bin 576 iken 18 Temmuz'da rakam 53 bin 969'a çıktı. Bu verilerle birlikte, günlük vaka sayısı 15 Ocak’tan bu yana ilk kez 50 bin üzerini görmüş oldu. Ölüm sayıları da artmaya başladı. Ülkede son 24 saatte 49 kişi hayatını kaybetti. Endişe verici olan ise İngiltere’de neredeyse tüm koronavirüs tedbirleri sona erdi ve normalleşme aşamasına geçildi.

Avrupa Futbol Şampiyonası vakaları artırdı mı?

Biliyorsunuz bu yazın en büyük organizasyonu olan EURO 2020’nin finali İngiltere'nin başkenti Londra'da İtalya ile İngiltere arasında oynandı. Dünyaca ünlü Wembley Stadı'nda, yaklaşık 65 bin seyirci önünde oynanan final müsabakası dışında, stadyumun çevresinde de çok sayıda etkinlik yapıldı. Ülkede yapılan bir araştırmaya göre pandemi döneminde ilk defa koronavirüse yakalanan erkeklerin sayısı son dönemde kadınları geçti.

Uzmanlar bunun, Avrupa Futbol Şampiyonası nedeniyle erkeklerin kadınlara göre çok daha fazla oranda stadyumlarda, taraftar bölgelerinde ve publarda bir araya gelerek maç izlemesi ile ilgili olduğunu düşünüyor. 


EURO 2020 finali öncesi Wembley Stadı çevresinden bir kare / Fotoğraf: Anadolu Ajansı

'MASKENİN KALDIRILMASI ÇOK ENDİŞELENDİRİYOR'

Uzun süredir İngiltere’de Cheshire kentinde, Dane Nehri üzerinde kurulu olan Congleton kasabasından yaşayan matematik öğretmeni Nadiye Çağlar hurriyet.com.tr’ye gözlemlerini anlattı.

“Ülkede tamamen açılma için 21 Haziran sürecine odaklanılmıştı ancak Delta varyantının etkili olmaya başlaması nedeniyle risk almaktan kaçındılar. Süreci 19 Temmuz’a ertelediler. Şimdilerde maske kullanımı, kapalı alanlarda zorunlu olmaktan çıkarılmış durumda. Delta varyantının ülkede yoğun şekilde görüldüğü gerçeği ortadayken maske kullanımın kaldırılmış olması hem bende hem de çevremdeki çoğu kişide endişe yaratıyor. Bazı market zincirleri müşterilerinden maske kullanımını sürdürmelerini rica edeceklerini açıkladılar. Yasak kalkmış olsa da çoğu kişinin kapalı alanlarda maske kullanmaya bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum.”

“Delta varyantının etkili olmaya başladığı ilk haftalarda virüsün çok hızla yayılacağından, bu yeni varyantın diğerlerine oranla bulaşıcılığının çok yüksek olduğundan İngiltere’deki bilim insanları emindi. Söyledikleri gibi de kısa sürede vakalar katlanmaya başladı. Bu hızlı artışta son döneme denk gelen önemli spor müsabakalarının da etkisi oldu. At yarışları, tenis turnuvaları ve özellikle Avrupa Futbol Şampiyonası…”

“EURO 2020’de İngiltere’nin finale kalması virüs yayılımını hızla artırdı. Stadın neredeyse tam kapasite dolu olmasının yanı sıra restoran, kafe ve barlarda ayrıca dev meydanlarda insanlar bir araya gelerek maçı seyretti. Mekânların rezervasyonları günler öncesinden doldu. Bu da yayılım hızını oldukça yükseltti. Ancak futbola oldukça düşkün olan İngilizlerden bu konuya yönelik olumsuz bir şey duymadım. Takımlarını bu şekilde, bir arada desteklemekten memnundular.”

“İngiltere’de insanların koronavirüse olan bakışı da değişti. Virüsün dünyaya yayılmaya başladığı ilk aylarda İngiliz devletinin sürü bağışıklığı stratejisi sürecinde virüsü pek de ciddiye aldıklarını söyleyemem ancak bu oldukça kısa sürdü. Sonrasında devletin de geri adım atmasıyla beraber insanlar da kuralları takip ettiler. Vakaların 2 bin civarına düştüğü bahar aylarında aşılamanın da gücüyle virüsün etkisinin azaldığı düşünülmeye başlanmıştı ancak maalesef bu kısa süreli bir sevinç oldu. Delta varyantı insanlarda oluşan pozitif havayı kısa sürede tersine çevirdi.

FRANSA: 17 GÜNDE DÖRT KAT ARTTI

Ocak ayından nisan ayının başlarına kadar Fransa'da vaka sayıları hızla artmaya devam ediyordu. Mart ayının son haftasında toplam can kaybı 94 bin 465'e çıkmış, hastanelerde 4 bin 781'i yoğun bakımda olmak üzere 27 bin 259 kişinin tedavisi sürüyordu. O dönem salgında üçüncü dalga mı geliyor tartışmaları yapılırken Fransa bunu çoktan yaşamaya başlamıştı bile.

Fransa Başbakanı Jean Castex, ülkede koronavirüs vakalarının artışıyla birlikte başkent Paris başta olmak üzere diğer birçok bölgede karantina uygulanacağını duyurdu.



Karantinalar sonrası mayıs ayının ortalarından itibaren tedbirler gevşetildi. Uzun bir aradan sonra insanlar yeniden açılan kafe ve barlara akın ettiler. Akşam sokağa çıkma yasağına rağmen eve dönmek istemediler. Restoranların terasları, mağazalar, müzeler, sinemalar ve tiyatro salonları yeniden hareketlendi.

Başbakan Jean Castex, haziran ayında Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, son yedi gün ortalama günlük vaka sayısının 3 bin 200'e düştüğünü belirtti. Fransa’nın hiçbir bölgesinde salgın açısından endişeli bir durum olmadığının altını çizen Castex, bugüne kadar 30 milyondan fazla kişiye ilk doz aşının vurulduğunu hatırlattı.

Ayrıca Başbakan Castex, "Ülkede salgının durumu umduğumuzdan daha hızlı şekilde iyileşiyor" ifadesini kullanarak, statların ve pazarların dışında açık alanlarda maske zorunluluğunun da kaldırılacağını açıkladı. Castex, 23.00-06.00 saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağının da 30 Haziran yerine 20 Haziran’da kaldırılacağını duyurdu.

Ama önlemlerin azaldığı diğer ülkelerde olduğu gibi Delta varyantı Fransa'da da etkili olmaya başladı. Bugün gelinen noktaya baktığımızda ülkede 1 Temmuz’da günlük görülen vaka sayısı 2 bin 664 iken 17 Temmuz’da bu sayı 10 bin 949’a kadar çıktı. 

'MACRON'UN AÇIKLAMASINDAN SONRA AŞI RANDEVULARINDA ÇILGIN BİR ARTIŞ OLDU'

Üç yıldır Paris’te yaşayan ve fotoğrafçılık eğitimi alan Şebnem Demirel hurriyet.com.tr’ye gözlemlerini anlattı.

“Tedbirler gevşetildikten sonra her şey normale dönmüş gibi rahatladı ve bu da sayıların artmasına neden oldu. Tatil mekânlarında hiçbir tedbir uygulanmıyor. Farklı ülkelerden gelen turist sayısında da ciddi bir artış var, bu da beraberinde risk getiriyor.”

“Fransa aşı sürecinde çok yavaş ilerlemişti ama mayıs ayı itibari ile çok ciddi bir hızlanma yaşandı. Şu anda halkın yüzde 40’ı tüm aşılarını tamamlamış durumda. Ben de önümüzdeki hafta ikinci aşımı olacağım. Geçtiğimiz günlerde Macron’un tüm aşılarını tamamlamayanların Eylül'de artık restoran ve kafelerde oturamayacaklar açıklaması ile birlikte aşı randevularında çılgınca bir artış oldu. Delta varyantı şu an ülkeyi tehdit ediyor vakalar artıyor ama pek önlem yok.”

“Artan vakalar sonrası herkesin en büyük korkusu hastane kapasitelerin yetmeyeceği… Yalnız şu anda doluluk rakamları normal ve herhangi bir tehlike ön görülmüyor. Ama artan vakaları gördükçe tehlike çanları çalıyor diyebilirim”

YUNANİSTAN VE İSPANYA’DA İŞLER İYİYE GİTMİYOR

Yunanistan Mart ve Nisan aylarında bazı tedbirleri gevşeterek, normalleşme adımları atmıştı. Nisan ayında kuaför, estetik merkezleri, arkeolojik alanlar ve parklar açılmış, amatör balıkçılık için uygulanan yasak da kaldırılmıştı. Mayıs ayında açık alanlarında hizmet veren mekânlarda, bir masada en fazla 6 kişi oturacak ve garsonlar maske takmak zorunda olacak şeklinde adımlar atıldı. Haziran ortalarına doğru ise açık alanda maske takma zorunluluğu kaldırıldı.

Yunanistan Sivil Savunma ve Kriz Yönetim Bakan Yardımcısı Nikos Hardalias düzenlediği basın toplantısında, 28 Haziran itibarıyla ayrıca kafe, restoran ve spor salonları gibi kapalı alanlarda iki doz aşı olan çalışanlar için test zorunluluğu olmayacağını, açık havada düzenlenecek konser ve düğün gibi etkinliklere 300 kişinin katılabileceğini, düzenli plajlarda 1000 metrekarelik alanda 120 kişinin bulunabileceğini söyledi.

Bu gevşetilmeler sonrası Yunanistan’da vaka sayılarının bir ay içinde 10 kat artmasının ardından hükümet yetkilileri şimdi ise sert önlemler almak zorunda kaldı. Ülkede vaka sayılarındaki hızlı artış nedeniyle aşılama mecburiyeti başta olmak üzere çok sayıda önlem hayata geçirilmeye başlarken, bazı sektör çalışanlarının aşı olmayı reddetmesi halinde açığa alınması da uygulanmaya başlayacak yeni kararlar arasında yer alıyor.

Yunanistan'da günlük vaka sayısının en düşük seviyelerini gördüğü 13 Haziran'da sadece 297 kişinin testi pozitif çıkarken, bu sayı 29 Haziran'da 605'e, 6 Temmuz'da ise 1797'ye çıktı. 13 Temmuz'da ise 3 bin 911'e kadar yükseldi.

Yunanistan'da hastaneler yeniden dolmaya başladı / Fotoğraf: Anadolu Ajansı

İspanya’da da durum pek farksız değil. Ülkede mayıs ayının ortalarında hemen hemen birçok tedbirler gevşetildi ve en önemlisi açık alanda maske takma zorunluluğu 26 Haziran'dan itibaren kaldırıldı. Şimdi ise Delta varyantını kontrol altına almak için yeni önlemler geliyor.

İspanya’da Valencia yönetimi,  01.00 ile 06.00 arasında gece sokağa çıkma yasağı uygulama kararı aldı. Söz konusu karar turistik Benicassim, Gandia ve Valencia'nın da aralarında bulunduğu yüksek riskli 32 şehri kapsayacak.

Katalonya bölgesinde de tedbirler arttırılıyor. Geçen hafta bar ve gece kulüplerini kapatma kararı alan Katalonya özerk yönetimi, önlemlerin sıkılaştırılacağını duyurdu. Bölgede restoranlar yerel saatle 00.30'da kapanacak ve özel buluşmalarda kişi sayısı en fazla 10 ile sınırlandırılacak.

Ülkede son 14 günde tespit edilen Covid-19 vaka oranı, önceki haftaların neredeyse 3 katına çıkarken şubat ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. 1 Temmuz’da günlük vaka sayısı 12 bin 345 iken bu rakam 16 Temmuz’da 31 bin 60 olarak kayda geçti.

DELTA AVUSTRALYA'YA BİLE GİTTİ

Avrupa ve Amerika kıtasındaki birçok ülke altı-yedi ay önce pandemide üçüncü dalgayla mücadele ederken Avustralya, yeni vakaları ve Covid-19 kaynaklı ölümleri durma noktasına getirmişti. Dünyada ise salgına karşı en başarılı ülke olarak gösteriliyordu. Haliyle yılın büyük kısmını çok az sınırlama önlemiyle geçirdiler. Hatta günlerce Covid vakası görülmeyen ülkede maske takmak da zorunlu olmaktan çıkmıştı.

Tüm dünyanın takdirini toplayan bu başarı tablosuna rağmen ülkede salgın yeniden hortladı. Özellikle Avustralya’nın farklı bölgelerinde tespit edilen Delta varyantı, birçok kentte sokağa çıkma yasaklarını geri getirtti. Yetkililer çok yüksek bulaşıcılık oranına sahip olan ve ilk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantının ülke genelinde yaygın olduğunu ve git gide daha da yayıldığını açıkladı.



BBC'nin haberine göre, Yeni Güney Galler eyaletinin başkenti Sidney, Queensland eyaletinin başkenti Brisbane ile Townsville ve Gold Coast kentleri, Batı Avustralya eyaletinin başkenti Perth, Kuzey Toprakları eyaletinin başkenti Drawin ile Alice Springs kentlerinde sokağa çıkma kısıtlamaları ilan edildi. Kısıtlamalar, yaklaşık 25,7 milyon nüfuslu ülkede yaşayan 12 milyondan fazla vatandaşı etkiliyor.

Avustralya Hazine Bakanı Josh Frydenberg, Covid-19’la mücadelede kritik bir döneme geçildiğini açıklayarak, “Bence salgında yeni bir fazı yaşıyoruz. Çok daha bulaşıcı olan Delta varyantıyla mücadele ediyoruz” açıklamalarında bulundu.

Sidney’de vaka sayıları daha da artıyor!

Avustralya'daki en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ve aynı zamanda ülkenin ekonomik dâhil her açıdan merkezi konumundaki Sidney’de haziran ayında Delta varyantı tespit edildi. Böylelikle ülkenin en büyük kenti yeniden kapatmaya girdi. Bu kapatmanın en az temmuz ayı sonuna kadar devam etmesi bekleniyor.

Sidney'de şu anda günde 100'ü aşkın vaka çıkıyor. Virüs, insanların sıkı önlemlere alışkın olmadığı kentte kapatmanın ilk haftalarında bile çok hızlı yayıldı. Yetkililer halkın ‘evde kal’ kuralını amacına uygun uygulamadığını söyledi ve kuralları daha da sıkılaştırdı.

Ülkede bugüne dek 7,5 milyon doz aşı yapılırken, ülke nüfusunun yalnızca yüzde 10’unun aşılanması tamamlanabildi. Peki nüfusun yüzde 70'den fazlasının aşılanmadığı ülkede normale dönüş daha uzun sürebilir mi? Salgının seyri neden değişmiş olabilir?

'Delta varyantına karşı çok çabuk önlem alıyorlar'

Uzun süredir Avustralya’da Melbourne'de yaşayan Öznur Demirhan hurriyet.com.tr’ye gözlemlerini anlattı.

"Avustralya’nin toplamda 25 milyon civarı bir nüfusu var ve en kalabalık şehirlerinden biri Sidney ve Melbourne. Covid-19 en çok Melbourne şehrini etkiledi. Melbourne 2020 yılında aylarca karantinada kaldı. Karantina, yazın yaklaşmasıyla aşamalı olarak son buldu. Örneğin evimizden 5 kilometre uzaklıkta bir yere çıkamazken, gevşeme tedbirleri kapsamında bu önce 10 kilometre daha sonra 25 kilometre ve son olarak da yeniden normale döndü. Karantinadayken eve misafir kabul etmek yasaktı ama gevseme tedbirleri kapsamında bu kural önce 5 kişi sonra 10 kişiye çıktı. Güzelce kontrollü bir normale geçiş yaşadık. Yalnız şimdilerde ne yazık ki yeniden artışlar yaşanıyor."

"Ülkede 1 Temmuz’daki günlük vaka sayısı 33 iken 17 Temmuz’da rakam 100’ün üzerine çıkmış durumda. Aslında bazı bölgelerde 10 gün öncesine kadar vaka sayısı sıfırdı özellikle Victoria eyaletinde hiç vaka yoktu. Fakat Sidney’den çıkan bir ev taşıma şirketi Melbourne’e eşya taşıyor ve bu iki kişi de covid-19 pozitif çıkıyor. Böylelikle bu iki kişi virüsü Sidney’den Melbourne’a taşımış oluyor. Bu aralar bu tarz bulaş çok fazla... Ev taşıma şirketi yasa dışı bu hareketi sebebiyle yargılanacak. Aynı zamanda ev taşıyan bu iki çalışanın annesi Sidney’de son 24 saatte Covid-19'dan hayatını kaybeden beşinci kişi oldu."

"Su anda Avustralya’da görülen Delta varyantı konusunda devlet çok hassas davranıyor. Örneğin Melbourne’da bundan 5 gün önce iki vaka çıkmasından sonra karantina ilan edildi. Çok hızlı yayıldığı için bir an önce önlem alıyorlar."

ÖNLEMLERİ GEVŞETİP PEK FAZLA ETKİLENMEYEN ÜLKELER

MACARİSTAN: Mayıs ayında Macaristan'da salgın nedeniyle ilan edilen acil durum kapsamında, ülke sınırları, eğlence yerleri ve okullar kapatılmıştı. Ayrıca 20.00 ile 05.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasına da gidilmişti. Ülkede, restoranlar sadece paket hizmet verebilirken, market ve hizmet sektöründeki diğer iş yerlerinin saat 19.00'a kadar açık kalabileceği, düğünlerin sadece aile üyeleriyle yapılabileceği ve spor müsabakalarının ise seyircisiz oynanması kararı alınmıştı.

Bu kararlar sonrası günlük vakalarda ciddi bir düşüş oldu ve haziran başından itibaren Macaristan’da normalleşme adımları atıldı. 6 Mayıs’tan itibaren 1680’lerin üzerine çıkan günlük vaka sayısı haziran ayından itibaren günlük 100’e kadar düştü. 16 Temmuz itibariyle de günlük vaka sayısı 64.



İSVEÇ: Çoğu ülkeden farklı olarak İsveç, salgınla mücadelede genel olarak halkın gönüllü olarak alacağı önlemleri esas aldı. Ama yine de lokantaların açılış saatlerine ve mekanlarda en fazla kaç kişinin bulunabileceğine ilişkin bazı önlemler uyguladı.

Bu önlemlerden bazıları 1 Temmuz'da statlarda ve spor alanlarında 3 bin oturan izleyiciye izin verilmesi ve mekanların açılış saatlerine konan kısıtlamaların kaldırılmasıyla gevşetildi. 15 Temmuz’dan itibaren de bir dizi önlem daha kaldırıldı ve hayat neredeyse hemen hemen normale döndü. 8 Haziran'da 2 bin 671’i gören günlük vaka sayısı 15 Temmuz’da 347 olarak kayıtlara geçti. Ama yine de Delta varyantının yayılmaya başlamasıyla birlikte kaygılar artmış durumda…

BULGARİSTAN: Bulgaristan da hemen hemen aldığı tüm tedbirleri gevşetmiş durumda ve ülkede günlük görülen vaka sayısı bir hayli düşük. Mart ayında günlük 5 binlere kadar çıkan rakam temmuz ayında iki hanelere inerek 50-70 arasında değişiyor. 

Kaynak: Reuters, BBC, CNN, Euronews, Our World İn Data, Greek Reporter, ABC.es, DHA, Anadolu Ajansı